Ümit KIVANÇ
Geçenlerde, özellikle gazeteciler, SETA raporunu tartıştık. Bu yarı-resmî muhbirlik faaliyetine isyan ve itiraz ettik. Memleketin hali mâlûm, SETA’nın “rapor” adı altında ürettiği ihbar ve tehdit belgesi unutulmak üzere. Unutulmasın. Çünkü böyle bir metnin hazırlanıp kamuoyuna sunulmuş olması, Türkiye’de gazeteciler için haysiyet meselesi yaratmıştır. Memlekette gazetecilik haysiyetini yeniden kazanacaksa bu “rapor”un her adımda hatırlanması, hatırlatılması, kafalara kakılması gerekiyor.
Neyse ki, bu yük bazılarımızın omuzlarına yıkılmayacak. O “infaza çağrı” bildirisini hatırlatmak için uğraşmamız gerekmeyecek. Zira o yarı-resmî “vazife”yi yerine getirenler öylesine pişkin ve şuursuz ve, marifetlerinden utanmak şöyle dursun, bununla övünmeye öylesine teşne ki, sözkonusu SETA metni muhtemelen zaman zaman kendiliğinden gündeme girecek.
Hedef, meslekî faaliyeti kısıtlamak
Neydi bu ihbar bildirisinin amacı? İktidar çevrelerini tedirgin eden yabancı basın kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetini zorlaştırmak. Resmî kuruluşların sözkonusu kuruşların muhabirlerine daha fazla zorluk çıkarmasını teşvik etmek. İcabında polisin yabancı basın muhabirlerine daha sert davranmasını meşrulaştırmak. Bunların hepsini içeren geniş çerçevede, yabancı basında çalışan meslektaşlarımızı bazı meslekî faaliyet imkanlarından yoksun bırakmak. Ötesi de var. Bu kuruluşlarda çalışan gazetecilerin, gerekli görülen hallerde, casusluk ve vatan hainliğiyle suçlanmasına gerekçe hazırlamak. Gözaltına alınmalarına, tutuklanmalarına, delilsiz, hukuksuz iddianamelere zemin döşemek. Casusluğa varabilecek tehditler altında, meslektaşlarımızı sindirmek, giderek mesleğini yapamaz hale getirmek.
Bunları hedefleyen “sivil andıç”ın baş müellifi utanmadan sıkılmadan yine ortalarda. Biliyorum, utanma sıkılma Türk-İslâmcılar tarafından yasaklandı, imha ve ilga edildi; fakat bireyler düzeyinde ufak tefek direnişlerle varlığını gizlice sürdürebilir. Bu kadarının da yokluğu, yeni dönemin ahlâkı. Baş müellif, herkesi aptal yerine koyabileceğinden emin, her söylediğiyle kendini düşürdüğü vaziyetin vahametinden bîhaber, gerdâniye makamından çalıyor, söylüyor. Ahmet Davutoğlu’yla görüşme yapan Yavuz Oğhan, Akif Beki ve İsmail Saymaz’ın Sputnik’teki işlerine son verilmesini fırsat bilip [ https://twitter.com/ismail_caglar_/status/1152591938249535488 ] sahneye fırladı: “Eski başbakanla program yapan gazetecilerin kovulması tam da #SETAraporu ile dikkat çekmeye çalıştığımız hakikate karşılık geliyor; hiçbir yabancı medya kuruluşu gazeteciler daha özgür çalışsın ve Türkler daha iyi haber alsın diye burada değil.”
Gerçeklikle ilişkide Davutoğlu tesirleri
Kim ne derse desin, SETA’cılarda Ahmet Davutoğlu ekolünün çizgileri belirgin: Bu insanlar her durumda doğrulanıyorlar; hayat nasıl akarsa aksın herkesten güzel, herkesten akıllı, herkesten haklılar. Ayrıca gerçeklerle ilişkilerini seç-beğen-al yöntemiyle kuruyorlar. Kafalarına göre seçtikleri birkaç olgu meydana gelip herkese empoze edebilecekleri bir gerçeklik meydana getirebiliyor; sundukları bu gerçeklik taklidini berhava edebilecek olgularsa kenarda bırakılabiliyor. Sputnik, bunların tehdit bildirisinde bahsettikleri “uluslararası basın kuruluşları”ndan biri midir? Haydi şöyle esnetelim: sadece böyle bir şey midir?
Hep haklı ve doğru kalınması ne güzel; özeniyor insan. Ama biz böyle olamıyoruz, sebebini şahıs şöyle [ https://twitter.com/ismail_caglar_/status/1152591950211690498 ] izah ediyor: “‘Türkiye’deki tüm yabancı medyayı 5.kol faaliyeti olarak görüyorlar’ diyerek aklınca eleştirdiğini zanneden ‘kullanışlı liberal’ bilmez ama buna ekonomi-politik yaklaşım derler.”
Biliyorsunuz, sonuna “liberal” taktığınızda her suçlama iki kat ağırlık, şan şeref, serbest giriş kartı, takım elbise, boks eldiveni falan kazanır. Birilerinin söylediğiyle baş edemiyorsan ve mecburen sağdan sola herkesin benimsediği yerli-millî yola başvurup söyleyeni itibarsızlaştıracaksan ihmal etmemen gereken motiflerin başında bu gelir; “liberal”. (Solcular arasındaki itibarsızlaştırma kampanyalarında bu ilaveten yüksek tesirlidir.) Şahsın bunu biliyor ve cümle içinde kullanabiliyor oluşu SETA’ya artı yazar: Demek arada olgularla, gerçeklerle ilişki kurabiliyorlar ki, bu onlar için Davutoğlu tarzından uzaklaşma anlamına gelir. Belki de varoluş amaçları yalnız içeride muhalifleri etkisiz kılmak, dışarıda askerî harekâtlara kılıf hazırlamak ve genel olarak propaganda değil. Belki de gerçeğin peşindeki idealist aydınlar bunlar; neden olmasın? Değil. Çünkü kafalar orada değil. “Buna ekonomi-politik yaklaşım derler”miş! Evet, şuna fil, şuna da zürafa derler. Su aygırı sırada, birazdan sahne alacak.
Yaptığı işin utanç verici ihbarcılık olduğunu ya henüz idrak edememiş ya da hâlâ dalaverayla gizleyebileceğini uman şahıs pişkinlik sularında gönlünce yüzebileceğini vehmedince birçok insan “hop, bir dakika!” dedi haliyle. Ve fakat o sularda yüze yüze edinilen deri kalınlığını delip geçebilecek iğneyi kimler yapsın? Kendisine laf edenlerden rastgele bir grup meydana getirdi ve, “karşınızda olanların kimliği bazen çok şey anlatır” [ https://twitter.com/ismail_caglar_/status/1152953076128583680 ] vecizesiyle hepimizin üzerine basarak, artistik su balesine soyunmuş betondan su aygırı maketi zerafetiyle su yüzeyinden sıçrayıverdi. İnanın, bu üç milimlik zıplayışı ve bunu takip eden kıçüstü oturuşu anlatırken benim yüzüm kızarıyor.
Ve fakat oralarda kimseninki hiçbir sebeple kızarmıyor. Sorsan, şahıs, “kıçüstü düşmedim ki, zaten hep orada oturuyordum” diyecek. Belki bir hastalık hâsıl oldu: O kalın deriyi delecek iğne temin edilemediğinden aşısız kaldılar, şifa bulamıyorlar. Betondan su aygırı maketi hastalık simgesi olarak fantastik kaçtıysa “Toledo sendromu” teşhisini koyabiliriz vakaya. Yakıp yıktığın yerden ev alacağını ilan etme gibi belirtilerinden anlaşılır. Erken aşamalarında hasta dışkısını paketleyip açık artırmayla satmaya kalkar.
Türkiye’de İslâmcılık dininin en büyük başarısı elbette nice ruhlar göçertebilecek bu pişkinlikten ibaret değil. Esas başarı, ne yapsa günaha girmeyen, yanılmaz, yenilmez bir küstah, şirret güruh ve kofluğundan buruş buruş bir seçkinlik ideolojisi yaratmak oldu. Bütünüyle dünyevî temelli, dünyevî hedefli bu din, yalanı, dalaverayı takvanın ölçüsü ve göstergesi saydı. Bilginlik kılığında dolaştırılan cehalet, sahiplerine bir nevi ermişlik makamı nasip etti. Pişkinlik bütün bunların hülâsası ve ifadesidir.
Utanma-sıkılmayı yasaklamış ve iptal etmiş olmalarını mütemadiyen mevzu yaparak, bu zilletten geri dönüş imkânı vaaz eden saftorozlar durumuna düşebiliriz. Olsun. Bunu kanıksamamak da hem gazetecilik haysiyeti hem insan onuru adına verilen mücadelede bir adımdır. Kanıksamayabiliriz.
Ve basitliğiyle ağırlığı ters orantılı şu lafı bal gibi edebiliriz:
Ayıptır beyler!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024