Ural ATEŞER

29 EKİM 2016
28.10.2016
1777

 Yarın 29 Ekim... Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının 93. yıldönümü... Bir ülkenin kuruluş yıldönümünün kutlanmasını tartışıyor bu ülkenin halkı... Bir taraf kutlamak istemezken, diğer taraf bu günü siyasi şiar yapıyor...

Bu toprakların hemen tüm insanlarının katılımıyla verilen bir savaş sonrası kurulan Türkiye'nin kuruluş günü nasıl oldu da 93 yıl sonra halkın yarısının kutladığı, diğer yarısının kutlamak istemediği bir gün haline geldi... İşte tartışılması, üzerinde düşünülmesi gereken soru budur... Herkes iğneyi kendine, çuvaldızı da karşısındakine batırarak düşünmeli... Yani, Hoca Nasrettin'in ifadesiyle, herkes kendine "yahu hırsızın hiç mi suçu yok" diye sormalı... Yoksa her siyasal ve sosyal konuda olduğu gibi, kemikleşmiş taraflar kendi takımını ajite etmeye devam eder ve "bölünmez” denilen halkın "bölünmüşlüğü" perçinlenir...

Halkın bütününü sarmalayan bir anayasa ile ülke toparlanmadıkça da kazanan tarafı olmaz bu kamplaşmanın... Halk parlak sloganlarla, kocaman pankartlarla ve kendi gibi düşünmeyenlere kin kusarak "bir" olmaz... Olsa olsa bu kampların takımları kendi aralarında safları sıklaştırırlar ve hep olduğu gibi gülen "üçüncüler" çıkar sahneye...

29 Ekim 2016'da geçmişe hasret fütühat edebiyatı yapanlar da, geçmişe hasret "milliyetçilik" yarışında olanlar da bu gerçeği göremeyecekler, biliyorum... Benimkisi de zaten, hani, "mesela dedik" misali bir şey... Herkeşlere meşebince biraz düşünme dileklerimle yaşayacağım bu 29 Ekim'i de...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar