Yıldıray OĞUR

Geçen hafta Genelkurmay Başkanlığı, MİT’ten TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na giden Hrant Dink’in Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı Beyaz Kuvvetler tarafından öldürüldüğünü söyleyen bir ihbar mektubunun basında yer alması üzerine bir açıklama yaptı.
Açıklamayı özeti şuydu: Özel Kuvvetler Komutanlığı legal bir kurumdur, illegal işler yapmaz.
Günlük rutin işleri arasında yıllarca bağlı olduğu hükümete karşı kara propaganda siteleri yönetmek de olan bir ordunun legal tanımıyla bizimki arasında bir uçurum olduğu açık.
TSK’nın bu legal illegal işlerinin merkezinde 1952’de Özel Harp Dairesi olarak kurulan Özel Kuvvetler Komutanlığı oldu. Bu komutanlıkla ilgili bildiğimiz pek çok şey komplo teorisinden ibaret. En net bildiğimiz şey ise her türlü komplo teorisine taş çıkaracak cinsten. Kaynak sağlam. 1971 yılında Özel Harp Dairesi’nin başkanlığını yapmışKemal Yamak’ın Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler kitabındaki sayfalar süren ketumiyetin bozulduğu şu satırlar:
“Bu daire önceden tespit ettiği, vatan ve millet için severek ve gönüllü hizmet edeceğine inandığı vatandaşını tetkik eder, inceler ve müspet kanaate varırsa, Genelkurmay Başkanlığı’nın yazılı emriyle görev teklif eder ve eğiterek bu personeli göreve hazırlar. Partisini, dinini, mezhebini sormaz....
Birçok kimseyi ayağa kaldıracağını biliyorum ama bu noktada yazmak istiyorum.
Sayın Ecevit’in inandırıcılığına dayanarak alevlenen ve Sayın Ecevit’in zaman zaman medyanın ilgisi için bizzat öne çıkarak söyledikleriyle devam eden bu iftira kampanyası sürdürülürken, bu teşkilatın içinde o zaman kendi partisinden ne kadar personelin, hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde birbirini hiç tanımayan kaç milletvekilinin bulunduğunu ve bunun sadece kendi partisine ait bir durum olmadığını, birisi söyleyiverseydi ne olurdu? (...) Aslında onlar milletvekilliği dönemlerinde değil, daha genç yaşlarda bölgesinde güvenilir, saygın, sözü geçen ve gerektiğinde halkıyla bütünleşerek, milleti ve vatanı için yapılacak mücadelede önder olabilecek niteliklere sahip oldukları için seçilmişlerdi. Milletvekili oluşları da bu seçimin doğruluğunu göstermiyor muydu?”
Bu legal illegal işleri anlamak için biraz Ergenekon İddianameleri’ne kulak kabartalım. Kulak kabartacağız çünkü bunlar iddianamenin kenarında köşesinde kalmış telefon konuşmaları.
Telefonun bir ucunda bir Kızılay emeklisi, diğer ucunda bir yayınevi sahibi.
İkisinin de ne askerî ne de herhangi resmî görevleri var, hayatları boyunca olmamış da. Dinliyoruz:
“02.01.2008
Kemal Aydın: O da zannediyorum Özel Kuvvetlerden emekli, bilmiyorum sizin ee bu Özel Kuvvetler in emeklisi var mı yok mu?
Durmuş Ali Özoğlu: Abi, sence olur mu?
Aydın: Olmaz. Emekli olmaz.
Özoğlu: Özel Kuvvetler’den emeklilik mi olur abi ya.
Özoğlu: Valla bu soğuk soğuktan filan böyle artık yürümekten tabanlarımız şişti. Soğuktan perişan olduk ya. Ben bu eksi otuz derecede günlerce kalıyorsam bu Mehmetçik kalıyorsa. Şüphesiz bu memlekete ihanet eden elbette o cezasını fazlasıyla değil aynen görecektir.
Aydın: Canım benim kurban olurum. Tamam, o... ilgili aldığım emrin gereğini yapıyorum. Başkomutanımın emrinin gereğini harfiyyen yerine getiriyorum.”
Biraz daha dinleyelim. Ergenekon Davası İddianamesi’ne göre bu iki isim bir grup teğmene bir tür mentorlük yaparak onları Özel Kuvvetler Komutanlığı’na hazırlıyorlar. O teğmenlerden biri yayınevi sahibi Özoğlu ile konuşuyor.
“31.05.2008
Noyan Çalıkuşu: Bizde sizin izinizden gelemeye çalışıyoruz. Kemal Amcamın sizin ellerinizde yoğrularak hakikaten müthiş bir konuma geldiğimizi düşünüyoruz.
Durmuş Ali Özoğlu: Daha da daha da geleceksiniz sizler akıllı ve zekisiniz vatanseversiniz her şeyden öte Mustafa Kemalin Askerisiniz. Biz nöbeti devredecez onun için sağlam ve sıkısınız.
Çalıkuşu: Nöbeti devralmaya hazırız biz Ali amca. Şimdi Özel Kuvvetlere hazırlanıyoruz tabi hem Özel Kuvvetlere hem de inşallah Kurmaylık için çalışacağız yani.
Özoğlu: Siz kurmay olmazsanız olamazsanız biz nöbeti kime devredecez.
Noyan: Siz de vaktiniz olduğu zaman geliyorsunuz uykunuzdan feragat ediyorsunuz.
Özoğlu: Ya ne demek ne demek. Onlar feda olsun. Şimdi Noyan şunu asla unutmayın ve bunu arkadaşlarınıza da mümkün olduğunca da anlatın hissettirin askerlik sadece üniformayla da olmuyor. Kışlada görev yapmakla olmuyor yani sizler Kurmay olacaksınız en iyi asker olacaksınız günü geldiğinde o üniformayı üzerinizden çıkartmanız gerektiğinde çıkartıp gene askerliğe devam edeceksiniz.
Çalıkuşu: Onu kesinlikle yaparız yani ona gönüllüyüz en gönüllülerden en önde gidenleriz biz yani öyle olmak isteriz biz zaten vatan için evet.
Özoğlu: Çünkü bu devlet bu devlet ve bu ordu böyle ayakta durur böyle yaşar bu millet böyle yaşıyor. Yani sadece kışladakilerle yürümüyor bu iş. Elbette orası çok önemli ama böyle bu tarafı da önemli çok önemli görevler verilecektir.
Çalıkuşu: Evet kutsal vatan görevini en meşakkatli şekilde ayakta en güzel şekilde ayakta tutacak şekilde bunla yapıyorlar dediğini gibi onlar yapıyorlar.
Özoğlu: Elbette yani devletin birçok unsuru var. Bütün dünyada bu değişmez kural Noyancım bütün dünyada değişmez kural niye bu hainler habire saldırıyor ‘Derin Devlet’ hikâyelerine işte bunun için çünkü.
Çalıkuşu: Evet kesinlikle çünkü onu çökertmeye çalışıyorlar o zaman zaten bizim sonumuz olur.
Özoğlu: Biz bizler elimizden geleni yapacağız siz de yapacaksınız sizden sonrakileri yetiştireceksiniz.”
Peki, nasıl işler bu özel işler?
Yine iddianameden birkaç kayıt daha.
“12.01.2008
Özoğlu: Kıbrıs’a gittim geldim bu arada Rum kesimine geçtim. O dondurma yediği yer var ya Talat’ın filan p...Yorgo’nun dondurmasını yediği, orayı da yerle bir ettik abi kapıda ne Birleşmiş Milletler askeri müdahale edebildi ne de Rum askeri... Kıbrıslı gazeteler yazıyor ki Rum kesimi saldırıya uğradı falan diye kim oldukları belli değil yerle bir etttiler diye yazmış biri. 19 Mayısta güzel bir miting yaptık.
Özoğlu: Dün akşam Tayyip Erdoğan bak yerini söylüyorum sana iyi dinle. Tuzla Aydınlı köyü, Gizli Bahçe, villa numarasını da söyleyeyim mi saat kaçta kimlerle olduğunu da.
15.01.2008
Mehmet K.: Şimdi bizim Antep’teki arkadaşlar, şimdi bunların ellerinde 70-80 kişilik bir genç grup var. 20-25 yaşlarında. İstediğimiz her türden sağlamlar. Ekip olarak şimdi bunlar bir iş girişiminde bulundular Barzani ile ilgili bir çalışma yaptılar. Bu işin içerisinde bayağı şeyler var, Özel de var... Birçok şeye iş yaptılar. Antep, Mersin, İzmir, Kuzey Irak çalışmaları.
Özoğlu: Çok güzel.
Mehmet K.: Bunların elinde Özel Kuvvetlerde bir çocuk var. Doğu’da çalışan bir çocuk 25 yaşlarında falan. Bayramdan yirmi gün önce bu adam bağlantıları çıkarmak için Mersin’e geçiyor.. Buna yoldan çekil diyorlar... Aradan yirmi gün geçiyor, bayramdan önce iki gün öncesine. Bu tekrar çalışmalara devam ediyor devam ettikçe... elemanı vuruyorlar.
Özoğlu: Ölmüş mü çocuk?
Mehmet K.: Tabii tabii çocuk ölmüş. Elemanı bu cenazeye katılıyor bakıyor ki onlar cenazeye katılmışlar tabii ölen elemanın babası da emekli savcı. Şimdi bu durumda bizim o çocuk, bundan sonra bunu öldürmek için doktor kıyafeti falan filan, bunun evine gider bunu öldürmek için, ben bunu Antep’te çıkarttım.
Özoğlu: İyi yapmışsın.
Mehmet: Tabii adam kaç gün dayanır bir onbeş gün dayanır, yirmi gün dayanır. Fazla dayanabilecek gücü yok bunun şu an Antep’e gitmiyor ama gittiği günde vurulacağı kesin. Şimdi bundan ne yapabilirim dayısı çok büyük çok büyük işlere girişimde bulundular bunlar.
Özoğlu: E peki şimdi ellerindeki o şeyleri ne yaptılar, bilgileri dosyaları?
Mehmet K.: İstediğiniz zaman size fakslatabilirim.
Özoğlu: Şimdi bu arkadaş Antep’in dışında değil mi?
Mehmet K.: Tabii. Telefon falan dahi taşımıyor.
Özoğlu: Taşımasın. Şimdi güvenli bir yerde mi?
Mehmet: Tabii şu anda güvenli yerde.
Özoğlu: Ondan sonra ne gerekiyorsa girişimde bulunuruz Mehmet.”
Bir fotoğraf karesiyle bitirelim. Yer, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alay Komutanlığı. Tarih, 17 Mayıs 2008. Sabah 09:35. Alay’ın tarihindeki tüm komutanların resimlerinin duvara asılı olduğu özel hazırlanmış köşenin önünde Alay Komutanı Albay Ferhat Özgen sivil kıyafetli bir adamın karşısında esas duruşta bekliyor.
O sivil adamın adı. Doğru tahmin: Durmuş Ali Özoğlu.
Özoğlu savcılık ifadesinde Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda çalıştığı iddialarını yalanladı. Avukatı ve daha sonra Ergenekon sanığı da olan Yusuf Erikel ise müvekkilini şöyle savundu:
“Müvekkillerimin çok açık faaliyetlerinin Genelkurmay’ın bilgisi dışında olduğu düşünülemez. Toplumsal Dönüşüm Yayınevi de, Genelkurmay’ın onayını almış bir yayınevidir. Bize göre bu yayınevini ve yöneticilerini, bu suçla ilintilemek, devletin hayati birimleri tarafından onay almış böyle bir yayınevini suçlu göstermek, doğrudan devleti yıpratacak bir karar olacaktır.”
Siz buna hâlâ legal mi diyorsunuz?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025