Ahmet TAŞGETİREN
12 Şehit var. Mekanları cennet olsun. Yurdun doğusunda batısında, kuzeyinde, güneyinde annelerin, babaların, kardeşlerin, eşlerin, yavukluların evlatların yüreği bir kere daha yanıyor.
Bir kere daha bayrak asıldı sıvasız evlere…
“Vatan sağ olsun” kolay mı denir sizce? Babanın yüreği kavrulmaz mı?
Her şey bitmeli mi anneler babalar “Vatan sağ olsun” dediğinde… Ah o acılar, gözlerinde gördüm şehit annelerinin, Anadolu gezilerinde, on yıllar geçmiş, bitmiyor acı. Gözlerde hala derin bir evlat hasreti var.
Mezar taşına sarılmalar bitmiyor.
12 Şehit geldi en son Kuzey Irak’tan, Pençe – Kilit Harekatı bölgesinden. 20 aydır süren bir harekattan söz ediyoruz. Bugüne kadar çok şehit geldi Anadolu’ya, çok tören yapıldı, çok anne kapandı tabutlar üstüne…
Soru sorulmadı.
Vatanın bekası için, içerde mücadele veriliyordu, şimdi dışarıda, sınır ötesinde gerekti, orada mücadele veriliyor, oldu. Mehmetçik bu, vatan için gösterilen yere gidecekti.
Vatan savunmasında şehitlik de vardı kuşkusuz.
Peki içerde ya da dışarda verilen mücadelede, herhangi bir komuta hatası olmuş olamaz mıydı? Daha iyi komuta yapılsaydı, birliklerin güvenliği daha iyi sağlansaydı, mücadele alanındaki şartlar doğru değerlendirilseydi de… bir Mehmetçik daha az kaybedilseydi.
Bu düşünülemez mi?
Diyelim şu üst bölgesi, daha güvenlikli bir yerde kurulsaydı, kontr - istihbarat daha sağlıklı olsaydı, üs, daha muhkem yapıda olsaydı, muhkem yapı gerçekleşmemişse, orada asker konuşlandırılmasaydı, mevsim şartları daha dikkatli gözetilseydi, mesela 1995’te yine Kuzey Irak’a ve kış şartlarında gerçekleştirilen, 64 askerimizi kaybettiğimiz “Çelik Harekâtı”ndan yeterli ders alınsaydı….
Bütün bu ihtimaller ve belki de daha fazlası yapılsaydı da hiçbir Mehmetçiğimizin kanı dökülmeseydi…
Bu düşünülemez mi?
Bunu bütün ülkeler düşünür ve en az zayiat vermek için her türlü planlamayı yapar. Zayiat, bütün operasyonlarda olur, ama muhtemel yanlışlar da olur.
Ülkeler böyle büyük kayıplar söz konusu olduğunda, arkasını araştırırlar. Sorumlular hesap verir.
Biz, bazen bu tür işleri, “Şehadet”in, “vatan savvunması”nın kutsal atmosferinde hazmetmeye yöneliyoruz. Bu, sorumluluk sahiplerinin de işine geliyor. Çünkü hesap vermekten kurtuluyorlar.
Türkiye’de, bunların sorgulanma kademeleri kuşkusuz vardır. Asker içinde de bu kademeler vardır, yönetimin sivil ayağı da sorgulama yapabilir.
Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi diye bir kurum da vardır. Savaşa da, sınır ötesi harekata da orada karar verilir. Kuzey Irak’a ya da Suriye’ye hareket kararları da oradan çıkmıştır.
TBMM’nin, diyelim, 20 aydan beri Kuzey Irak’ta sürdürülen Pençe – Kilit Harekâtında ne olup bittiğini, nasıl bir ortamda ve hangi siyasi hedeflere ulaşmak için mücadele verildiğini, elde edilen sonucun ne olduğunu ve son olarak 12 askerimizin neden şehit olduğunu sorması kadar tabii bir şey olmamalıdır.
Son durumda Meclis’te dört parti (Ak Parti, MHP, İyi Parti ve Saadet) terörü lanetleyen bir ortak bildiri yayınladı. CHP bu bildiriye imza atmadı. Ancak o da ayrı bir bildiri yayınladı ve o da terörü lanetledi.
Ancak CHP ve Genel Başkan Özgür Özel, bu defa farklı bir şey yaptı, TBMM’nin gerekirse kapalı bir toplantı yapmasını ve Milli Savunma Bakanı’nın oraya gelip Pençe – Kilit Harekâtı ve 12 askerin şehit olması ile bilgi vermesini istedi.
Normalde bu herhangi bir demokratik hukuk devleti için o kadar tabii bir hadise ki, ve bu, ülke güvenliği konusunda öylesine bir duyarlılık göstergesi ki, hemen bunun yapılması beklenir.
Yarın, Allah korusun, bir 12 şehit haberi daha gelse ne yapacak bu ülke?
Hiçbir demokratik ülkede Meclis iradesi hafife alınmaz. Ama biz, Meclis’in son derece tabii bir görevini, sorumluluğunu ifa etmesini yadırgar haldeyiz. Neden? Ana muhalefet partisi bunu seslendirdiği, biz de ana muhalefet partisine muhalif olduğumuz için mi?
Yoo, günah değil soru sormak… Meclis soru sorarsa, Meclis’in soru soracağı bilinirse, herkes üzerine aldığı sorumluluğu daha titiz yerine getirir. Miehmetçiği, gerekirse şehit olmak pahasına vatan savunmasına göndermek tamam, ama onun hayatını korumak da öncelikli görev.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025