Ahmet TAŞGETİREN
HDP’liler bu sonucu bekliyorlar mıydı? Hiç şüphe yok. Hangi demokratik hukuk devleti olsa, terörle böylesine iç içe geçmiş bir siyasi kadronun suç dosyasını işleme
koyardı.
HDP’liler belki “Biz ne yapsak bize dokunulmaz, bunun uluslararası olumsuz yankıları dikkate alınır, öyleyse biz de kendi gündemimiz ne ise onun gerektirdiği istikamette hareket edelim. Devlet kanunları bizi bağlamaz” gibi baktılar olaya.
“Kendi gündemleri”, “Dağ kadrosu” ile birlikte, çözüm sürecinin bir döneminde uluslararası odaklar tarafından verilen “umutlar” istikametinde oluşmaya başladı, sürecin “silahı bırakma” boyutunu terk ettiler, aksine, Kobani’den başlayıp Türkiye’ye uzanacak şekilde bir kantonlaşma hareketini öne aldılar. Önce “Başka alternatifimiz yok” diyerek, sonra da “uluslararası odaklarla görüşüp bölgede Kürtlere alan açılıyor” yaklaşımıyla “Terör örgütünün uzantısı” tanımlamasını içselleştirdiler.
Kanunların suç saydığı ne varsa icra ettiler. Bu sonuç her normal vatandaş için “tabii” idi. Bunlar “Biz belalıyız, bize dokunulamaz” moduna girdiler. Böyle durumda devlet, ya her vatandaşa eşit davrandığını ispat sadedinde hareket edecek, o bugün yapılan idi, ya da bunların dokunulmazlığını daha da pekiştirecekti. O, bu yapının 6-8 Ekim vahşetinde alınan vahşeti tırmandırma rolünden çok daha ötesi demekti. Devlet, dedi ki olmaz.
Tabii bu “olmaz”dan sonranın gelişmeleri olacaktı.
Birinci soru, acaba bu hadise içerde “Kürtlerin siyasi hareketi yok ediliyor” gibi bir algıya yol açar mı, şeklindedir. Bu soruyu Kürt vatandaşlarımız çerçevesinde soruyorum. Örgütün ölümüne şartlandırdığı bir kesimde böyle bir duygunun oluşması muhtemeldir. O ne kadardır? Mesela 7 Haziran’da “Türkiyelileşme” söylemi ile alınan yüzde 13 kadar mı? Kanaatimce kesinlikle bu değil. Yüzde 6’ mı? Belki.
“Kürtlerin siyasi hareketi yok ediliyor” malzemesinin asıl alıcısının, belki de üretici ve pazarlayıcısının “dışardaki odaklar” olacağı muhakkak. Dışardaki odaklar, asıl, bir aralık “Bu işi Türkiye içinde çözelim”, hatta “Türkiye Kürtlerle büyür” noktasına gelen “Örgütün - Uzantısının” zihnini iğfal eden odaklar olduğu da muhakkak. Çözüm süreci, Leyla Zana, Şerafettin Elçi gibi tanınmış Kürt siyasetçilerin “Bu işi Tayyip Erdoğan çözer” dediği günlerde devreye girmişti. Tayyip Erdoğan, hem kimlik problemleri, hem de Doğu-Güneydoğu’nun ekonomik mağduriyetleri alanındaki sorunların çözümü için ciddi adımlar atmıştı.
Örgüt bölgenin yeniden tanzimi çerçevesinde “kendisine iktidar alanı açılacağı, bu alanın Türkiye’de bir bölgeyi de kapsayacağı” vaadiyle çözüm sürecinde silahı bırakmayı değil, aksine bölgeyi silah deposu haline getirmeyi tercih etti.
İktidarın çözüm süreci hatırına silahlanmaya göz yumması bilmem ne... Bunların bir hesabı var kuşkusuz.
Ama çözüm sürecine ihanet örgütün fiilidir ve bu işin ardında küresel iğfal vardır.
Türkiye yeniden terörle mücadele noktasına gelmiştir. Üstelik tüm bölge planında.
Bu işin, Sykes-Picot’dan 100 yıl sonra bölgenin yeniden tanzimi hesaplarının yapıldığı bir ortamda gündeme gelmesi bölge kadar ülkemizi de çok kritik bir sürecin içine sokuyor.
Belki şu anda HDP, o uluslararası iğfalin Türkiye’ye yönelik komplolar halinde devam edeceğini umut ediyordur.
Batı dünyası ile ilişkilerimizin en gergin olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Resmen “ittifaklarımız”ı sorguluyoruz.
Amerika’dan Avrupa’ya, onların da Türkiye’ye karşı pozisyonları fütursuzca aldığı bir manzara söz konusu.
Biz “Terör bizi vuruyor, ona göz yumamayız” diyoruz, onlar, bizim kaygılarımızı hiç anlamıyor modunda, “Türkiye’yi yöneten kadroları” sorguluyor, yer yer ağır suçlamalar yöneltiyor, Batılı kurumlardan dışlamak gibi tehditler yapıyorlar.
Bizdeki duygu, “Ne pahasına olursa olsun” boyutunda.
Batı da gittikçe “Ne pahasına olursa olsun” boyutuna yöneliyor.
Bu bir kopuşu ve başka stratejik dengelere yönelişi getirir mi? Onun bedeli ne olur?
Hadi HDP ile bitirelim:
Acaba HDP, bölgede gerilimlerin daha da tırmandığı ve savaş, iç gerilimler vs ortamında Türkiye’nin ipini Batı’nın çektiği bir hesaba mı oynuyor?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025