Erol KATIRCIOĞLU
Bu yıl, 29 Nisan 1916’da “Kut’ül Amare Zaferi” olarak bilinen Osmanlı-İngiliz savaşının yüzüncü yılı bütün yurtta kutlandı. Şimdiye dek kutlanmadığı düşünülen bu zaferin şimdi kutlanmaya başlamasını ise bir çok kişi manalı buldu. Ve bu “zafer” kutlamasının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının yerine geçirilmek istendiğinden kuşkulandı. Hele hele 23 Nisan’la ilgili “terör” gerekçe gösterilerek hiçbir kutlamaya izin verilmemesi bu kuşkuları daha da artırdı.
Hükümet kanadının bu kutlamayla ilgili “Unutturulmak istenen zafer” diye sözetmesi de “kim yasakladı ya da kim unutturmak istiyor” gibi sorularla herkesin kafasını karıştırdı,. Akla, başta Mustafa Kemal olmak üzere Cumhuriyeti kuran kadrolar geldiyse de anlaşıldı ki bu zafer 1952’ye kadar bir şekilde kutlanmış ve fakat Adnan Menderes Hükümeti tarafından kaldırılmış.
Doğrusu bu kutlama ve gecesinde Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını iktidarda bir zamandan beri gözlenen bir değişimin bir işareti olarak okumak yerinde olur. Özellikle Cumhurbaşkanı’nın “Gezi” olaylarından sonra başlattığı ve belirli bir ritimde artarak devam eden bir “medeniyet” karşılaştırması ve Batı’ya karşı bir meydan okuma çizgisi açık bir biçimde görülüyor. Unutmayalım ki Cumhurbaşkanı’nın “Bizim medeniyetimiz, yani İslam medeniyeti” sözü o tarihten sonra sık sık kullandığı ifadelerden biri.
Yazının sınırlarını düşünerek uzatmadan konuya girecek olursam Cumhurbaşkanı’nın “Kut’ül Amare Zaferi”ni anma gecesinde yaptığı konuşma Cumhurbaşkanı’nın nezdinde 1923 ile açılan parantezin kapatılmasına ilişkin önemli bir momente geldiğimizi gösteriyor. Cumhurbaşkanının, “Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum” diyerek 1923’de açılmış parantezin öncesine vurgu yapması bence bunun en açık kanıtı. Çünkü bu cümlenin 1923’den bu yana bu ülkenin yönetici elitlerinin (askerler de dahil) benimsediği tarih anlayışına bir eleştiri olduğu muhakkak. Çünkü bu elitler için Cumhuriyet’in kuruluş öncesi yani Osmanlı dönemi hiçbir zaman hatırlanmak istenen bir dönem olmadı. Bunun nedeni ise açıktı: Türkiye Cumhuriyetinin Osmanlı Devletinin külleri üzerinden bir yeniden doğuş efsanesine ihtiyacı vardı ve bu efsane Kurtuluş Savaşı’ndan ve tarihin çok daha gerilerinden gelmeliydi. (O nedenle de örneğin Cumhuriyet idaresi kurduğu ilk iki önemli bankanın birinin adını Etibank (Hitit) diğerininkini ise Sümerbank olarak koymuştu).
Cumhurbaşkanı’nın 1916 Kut’ül Amare Zaferinin bir bayram gibi kutlanmasına karar vermesi ve bunu çeşitli toplantılarla uygulaması aslında Cumhuriyet Türkiyesi’nin topluma benimsettiği varoluş efsanesine bir itirazdan başka bir şey değildi ve doğrusu Cumhurbaşkanı bunda haksız da değildi. Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin içinden çıktığı tarih Osmanlı tarihiydi ve Osmanlı tarihi bir “ulus-devlet” tarihi değil bir “milletler” tarihiydi. O nedenle de tarihi okumalarımızı 1919 ve sonrasıyla sınırladığımızda ne bugünkü sosyolojik kırılmaları anlamak ve ne de uluslararası sorunları anlamlı bir çerçeveye oturtmak mümkün değildir. Örneğin bugünün en önemli sorunlarından biri olan Kürt sorununu 1919 öncesi Osmanlı Kürt ilişkilerini anlamadan çözmek ne kadar mümkün olabilir ki? Bu nedenle de Cumhurbaşkanı’nın tarih konusundaki söyledikleri bence de haklı bir itiraz olarak değerlendirilebilir.
Ama sanırım hepsi bu değil. Daha doğrusu Cumhurbaşkanı’nın bu konuda attığı adım sadece tarihsel bir yaklaşımın eleştirilmesinden ibaret değil, aksine bana devletin çok daha önemli bir stratejik hamlesi olarak görünüyor. Cumhurbaşkanı’nın şu uzun cümlesine bakınız: “Batı medeniyetinde Türk, belli bir kavmin adı değil tüm Müslümanları ifade eden bir isimdir. Dünyada 200 milyonun üzerinde bir varlığa sahip Türkçe konuşan toplumlar denince de akla önce bizim milletimiz gelir. Millet olarak temsil ettiğimiz bu geniş algının gerisindeki büyük mücadeleyi ve fedakarlıkları çok iyi görmek, çok iyi değerlendirmek ve idrak etmek mecburiyetindeyiz. Ülkemizde maalesef, nesillere bu büyük fotoğrafı gösterecek bir tarih anlayışı mevcut değil”.
Bu cümleler, Cumhurbaşkanının (devletin?) Türkiye’nin rotasını “Batı’nın Muassır Medeniyetlerin”den bir “Müslümanlık-Milliyetçilik” kültür eksenine doğru yönlendirme gayreti içinde olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Eğer yaptığım bu yorum doğruysa parantezin kapanması noktasına gelmekteyiz demektir. Parantez kapandığında ise nasıl bir Türkiye olacağı belli değil. Ne iktidar için ve ne de iktidarın karşısındakiler için…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025