Fehmi KORU
Dün yetkililer interneti yavaşlattı; sosyal medya genel başlığı altına giren ne kadar program varsa hepsine erişimi engelledi. Twitter, Facebook, YouTube, hatta WhatsApp kullanıcıları sabahtan akşama kadar nafile bir çaba içinde debelendiler…
Böyle durumlarda VPN denilen kolaylığı kullandığım için yasaklar beni pek etkilemedi.
Yine de kısıtlamaların bu siteye her gün girenlerin bazısını bile bir süreliğine tedirgin ettiği belli.
Aynı yetkililer VPN kolaylığını kullanılamaz hale getirmenin yollarını arıyorlar.
‘Yetkililer’ diyerek bürokratları kast etmeme bakmayın, akşama doğru Başbakan Binali Yıldırım şu sözlerle yapılanın siyasi sorumluluğunu üstlendi:
“Güvenlik açısından zaman zaman bu tür tedbirlere başvurulabilir. Arkadaşlar güvenlik açısından bu tip tedbirler alabilir. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner…”
Ne demişti Yunus Emre?
Daha önce çokça denediğim bir uyarıyı yine tekrarlamanın zamanı: Teknolojinin geldiği nokta, alınan her türlü tedbiri geçersiz bırakıyor; kısıtlamalar yoluyla erişimi engellediğini zannedenler, sonunda tedbirin işe yaramadığını görünce hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
Yunus Emre “Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar” demişti; teknoloji de yol gibidir, her türlü engelin üstesinden gelmeyi bilir.
Netflix ve Hulu gibi abonelerine dünyanın film ve TV dizilerini izleme keyfi sağlayan Amerikan firmaları, telif haklarını ileri sürerek VPN’leri işlevsiz hale getirmeyi becerdiklerini düşündüler; hala düşündüklerini sanıyorum. İngiliz BBC televizyonu ‘iPlayer’ servisini dünyaya kapattı; ya da kapattığını sanıyor…
Sözüme inanın, meraklısı, bu şirketlerin koyduğu engelleri aşmanın yolunu buldu, buluyor…
Hem siyasilere, hem de yetkili bürokratlara söyleyeceğim şu: “İnternete veya sitelere erişimi engellediğinizi hiçbir zaman sanmayın…”
VPN servisi sunan ve kapatılması düşünülen firmaların isimleri de yer alıyordu konuyla ilgili haberde; orada isimleri geçmeyen en az iki servisi ben biliyorum. ‘Tunnel’ deniyor önüne engel çıkartılan sitelere erişim sağlayan teknolojiye… Adamların işi bu: Devletlerin kısıtlamalarını işlevsiz kılmak…
Birini yasaklarsınız, 10’u, engellenen insanların yardımına koşar…
Harcadığınız maddi imkânlara yazık.
Niye harcanıyor o imkânlar; kısıtlamalar ve yasaklamalarla neyin önüne geçilmek isteniyor?
Dün HDP eş-başkanları ve bazı milletvekillerinin gözaltına alınmasıydı öğrenilmesi istenmeyen… Herhalde buydu.
Çıkabilecek olayların önüne geçmek umuduyla…
Oysa…
Ne demişti Einstein?
ABD, diplomatlarını, bir hafta önceden aile fertlerini ülkelerine göndermeleri için uyarmıştı…
Tedbir diyorsanız, tedbir budur.
Neden acaba böyle bir tedbire ihtiyaç duydu ABD?
İstihbaratı mı zorladı bu tedbiri almasına?
Cumhuriyet gazetesine yönelik ‘operasyon’ olunca, bunu HDP’ye yönelik başka bir operasyonun izleyeceğini mi öngördüler?
IŞİD lideri el-Bağdadi’nin “Türkiye’yi işgal edin” talimatının neler doğurabileceğini hesap etmiş olabilirler mi?
Yoksa, zaten dışarıda iki cephede asker yığınağı yapacak kadar yoğun meşguliyeti bulunan, ABD ve Almanya’dan düşmana söylenecek türden tepkiler alan bir ülkenin, Cumhuriyet ve HDP operasyonları olmadan da içinin karışacağını mı düşündüler?
Kendileri bizzat iç karıştırma işine girme niyetindeler de ondan mı?
Ha, ne dersiniz?
Amerikalıların en çok kullandıkları özlü sözlerden biri Einstein’a aittir. Böyle durumlarda, “Aynı şeyi defalarca yapıp farklı sonuç almayı ummayın” derler ve geçmişten ders almanın önemini böylece vurgulamış olurlar…
Yukarıda birbiri ardına sorduğum soruların cevabı Einstein’ın sözünde gizli.
1994’ten bugüne hep aynı hikâye
Türkiye bugüne benzer bir ortamı 1994 yılı mart ayında yaşadı.
2-3 Mart 1994 günleri yoğun bir mesai harcayan TBMM, sonunda 13 DEP milletvekilinin dokunulmazlıklarını kaldırdı. O günün HDP’si olan DEP’nin milletvekilleri yargılandı ve DEPbaşkanı Hatip Dicle, milletvekilleri Orhan Doğan, Leyla Zana ve Selim Sadak ‘PKK örgütü üyesi olmak’ suçundan 15 yıl hapis cezası aldı.
10 yıl cezaevinde yattı bu isimler….
Sonra ne oldu?
Olan şu: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’yi bu dava nedeniyle mahkûm etti.
Ülkemiz 14 Nisan 1987 tarihinde, devlet bakanı Ali Bozer’in sunduğu başvuruyla, TC vatandaşlarının AİHM’ne bireysel başvuru hakkını kabul etmişti çünkü.
Yanlış yargılandığına inananlar, ülkemizdeki yargılama süreci tüketildikten sonra, AİHM’ne başvurabiliyorlar.
Kaldı ki, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonrasında Anayasa Mahkemesi’ne de bireysel başvuru hakkını kazandı TC vatandaşları…
Einstein’ın sözü bugün için daha fazla geçerli.
“HDP” dendiğinde…
Biliyorum, biliyorum, ‘HDP’ sözcüğü ve bazı HDP’lilerin isimleri gündeme geldiğinde bazılarınız hemen rahatsız oluyor. Rahatsızlık için pek çok sebep var. En başta da, HDP’nin PKK terör örgütüyle arasına duvar örmemesi geliyor sebep olarak… Bazı lâfları batıyor HDPyöneticilerinin…
İyi de, silâhların bırakılmasını sağlayacak ve etnik terörün sonunu getirecek bir gelişme yaşanacaksa, bu, ancak demokratik alanda yer alan HDP gibi bir parti ve HDP’li politikacılar eliyle sağlanabilir.
Onlar da bulunmazsa PKK ile karşı karşıya kalınır; bu hoş bir şey midir sizce?
Hep unutulan bir gerçeği hatırlatayım: Eline silâh verebileceği ölümü göze almış birilerini bulmaya devam ettikçe, terör örgütlerinin sonunu getirebilmek mümkün olmuyor.
PKK da dünyanın çok daha önce keşfettiği bu gerçek üzerinde yürütüyor menfur uğraşını…
Sözün kısası: HDP’yi kapatsanız, milletvekillerini cezaevlerine tıksanız bile, sonunda HDPgibi bir partiye ve Selahattin Demirtaş ile arkadaşları gibi politikacılara olan ihtiyacınız sürecektir…
Aynı durum Cumhuriyet gazetesi için de geçerli.
Bir gazeteyi okuyanların sayısı onun varlığını sürdürmesine müsaade eden satış rakamından aşağıya düşmediği sürece, öyle bir gazeteye olan ihtiyaç devam eder.
Kapattığınızda yenisi çıkar, hem de daha güçlü biçimde…
DEP ile HDP arasında, 1994’ten bu güne, aynı çizgideki kaç parti kapandı, sayısını hatırlamak için kitap karıştırmak gerekiyor…
[Deneyeyim bakalım: DEP’ten sonra HADEP, ondan sonra DEHAP, daha sonra DTP; bunların hepsi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı… Arada ihtiyaten kurulmuş ve kendileri tarafından feshedilerek siyasi hayatlarına son verilmiş birkaç parti var.]
HDP kapatılırsa mutlaka bir yenisi çıkacaktır.
Çıkarsa sevinin; terörü demokrasi içerisinde bitirme umudu hâlâ devam ediyor diye sevinin…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025