Fehmi KORU
Türkiye’nin girişimiyle İstanbul’da toplanan liderler zirvesi İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) üye ülkelerin ‘Filistin sorunu’na yapıcı yaklaştığını ve Kudüs’e de topluca sahip çıkıldığını bütün dünyaya gösterdi.
Zirve başarılıdır ve bu başarı büyük çapta Türkiye ile ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesi büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararına ilk günden karşı çıkan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a aittir.
Nitekim, yerli-yabancı konuyla ilgili kalem oynatanlar, yazılarının ve yorumlarının en başında bu hakkı teslim etmek zorunda kalıyor.
Filistin Devleti’ni İsrail politikaları zorunlu kılıyor
ABD adına yapılan büyükelçiliği tek taraflı olarak Kudüs’e taşıma açıklaması yanlıştır ve uluslararası hukuku oluşturan kurumların bugüne kadar aldığı kararlara da aykırıdır.
Bir İsrail Devleti varsa, onun da bulunduğu coğrafyada yaşayan Filistinlilerin de bir devleti olacaktır; o devletin başkenti de Kudüs’ten başka bir yer olamaz.
Filistin Devleti, İsrail’in hem kabule yanaşmadığı hem de politikalarıyla zorunlu hale getirdiği bir gerçekliktir.
Nedense hep unutulan bir gerçeklik…
İsrail işgal ettiği topraklarda yaşayan Araplara vatandaşlık verdiğinde, bugünkü İsrail olarak kalamayacağını, demokrasi olarak devam edecekse bir süre sonra Filistinli çoğunluğun ülke yönetimine hakim hale geleceğini biliyor.
Kurulmasından 1967 yılında daha geniş toprakları işgal etme fırsatını yakalayana kadar sınırları içerisinde var olan Arap nüfusa vatandaşlık vermişti İsrail; o insanlar hala İsrail vatandaşı.
‘Azınlık’ konumundalar.
Seçimlerde aday oluyor, İsrail parlamentosu Knesset’te kendi içlerinden isimlerle temsil de ediliyorlar.
Ancak, 1967 savaşı ertesinde işgal ederek genişlettiği topraklarda yaşayanlara vatandaşlık vermiyor İsrail.
Vatandaşlık verse, Filistinli nüfusun çoğunluğu teşkil etmesiyle, demokratik dengenin farklılaşacağını bildiği için…
Daha da önemlisi, ailelerinin asırlarca yaşadıkları, kendilerinin de doğup büyüdükleri toprakları 1948 ve 1967 sonrasında terk etmiş Filistinlilere ülkelerine dönme izni de vermiyor İsrail.
Ürdün bugün en kalabalık Filistinli nüfusu topraklarında barındırıyor; 1967’den beri Lübnan’da kamplarda yaşayan Filistinliler var.
Kısacası, Filistin Devleti, İsrail’in politikalarıyla dayattığı bir zorunluluk.
Buna rağmen, Netanyahu zihniyeti, Filistinlilere devleti çok görüyor.
Terör Filistin sorunu yüzünden var
Ortadoğu ve dünya da, maalesef, o politikaların başa açtığı dertleri yaşamak zorunda kalıyor.
Dünyada Ortadoğu’dan neşet etmiş bir ‘terör sorunu’ varsa, el-Kaide ve IŞİD gibi terörü yöntem olarak seçmiş örgütler vücut bulabilmişse, bunun en önemli sebebi, ‘Filistin sorunu’dur.
Ya da ‘Filistin sorunu’nun yol açtığı travmalar…
İslam coğrafyası Balfour Deklarasyonu’ndan bu yana, yani tam 100 yıldır, o travmanın etkisi altındadır.
‘Filistin sorunu’nun en netameli konusu ise Kudüs’tür.
Üç dinin mukaddes saydığı emanetlerin bulunduğu, çok sayıda uygarlığın mirasçısı olan ve uğruna sayısız kanlı savaşın yapıldığı bir kent olan Kudüs…
Yahudiler yıkılmış Süleyman Mabedi üzerine efsaneye dönüşmüş bir tarihi öne sürerken, Kudüs’ün Hz. İsa’nın doğup büyüdüğü ve sokaklarında dolaştığı, Hz. Muhammed’in miraç olayını yaşadığı kent olduğunu inkâr edemezler.
Neden Kudüs değil de Doğu Kudüs?
Bazıları İslâm Zirvesi’nden çıkan kararda Filistin Devleti’nin başkenti olarak Doğu Kudüs’ün zikredilmesini beğenmedi; “Kudüs denilmeliydi” diyenler var.
Trump açıklamasında “Batı Kudüs” demediğine, İsrail de Kudüs için “Bölünmez ebedi başkentimiz” sıfatını kullanageldiğine göre, bu tavra verilecek cevap, ilk bakışta Kudüs’ün bütünü üzerinde hak iddia etmek olmalıymış gibi geliyor.
Oysa İstanbul Zirvesi’nde alınan karara değer katan gerçekçi bir çıkış olmasıdır.
Gerçekçi tavır, aynı topraklar üzerinde iki ayrı devlet olacaksa, Kudüs’ün de bu iki devlet arasında paylaşılmasıdır.
Kudüs’ü paylaşmaya yanaşmayınca –İsrail’in sürdürdüğü politik tavır budur– Filistinlilere ayrı devlet iddiasını hayata geçirmek mümkün olmuyor.
Ortadoğu’nun modern tarihi, ‘Filistin sorunu’nu çözmek için açılan süreçlerin, sonuç alınamayan müzakerelerin, uygulanamayan BM ve BMGK kararlarının tarihidir.
Konuyla ilgili kimbilir kaç zirve toplandı bugüne kadar… Son zirveyi toplayan İİT bile, 1969 yılında, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya yönelik kundaklama olayı üzerine kurulmuştu.
İki ayrı devletin bölüştüğü başkent olması, Kudüs’e, her iki devletin paylaştığı özel bir statüyü zaten zorunlu kılacaktır.
Zirveden çıkan kararlılık, Netanyahu zihniyetini argümansız bırakarak çözüm yolunda Filistinlilerin elini güçlendiren önemli bir adımdır.
Kararlılığı sorunun çözümü yolunda atılacak başka adımlarla sürdürmek, İstanbul Zirvesi’ni daha önceki nafile çabalardan farklı kılmak şart.
Aksi halde başarı başarısızlığa dönüverir.
Başlayanın arkası da gelmek zorunda.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025