Fehmi KORU
Türkiye’nin Batı ülkelerinden siyasi açıdan en belirgin farkı, bana sorarsanız, her Türk vatandaşının, Batılı mukabilleriyle mukayese edilmeyecek kadar, siyasi gelişmelerle olağanüstü yakından ilgilenmesidir.
Bazılarımız yatıp kalkıp siyaset konuşuruz.
Sıradan bir Amerikalı veya Alman/İngiliz/Hollandalı seçimler iyice yaklaştığında siyasi gelişmelere kulak vermeye başlar; biz ise neredeyse 24 saat başka konu konuşmayız.
‘‘Ne olacak bu memleketin hali?’’ diye başlayan muhabbetler bazı muhitlerde sabahlara kadar sürer.
AK Parti’ye bir destek gerekiyordu
Yerel seçim bir yıl sonra yapılacak, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimi ise yaklaşık 20 ay sonra… Oysa biz daha aylar öncesinden o seçimlerin havasına girmiş durumdayız.
Partiler başka işleri yokmuş gibi aylar öncesinden hangi diğer partilerle ‘seçim ittifakı’ kuracakları yolunda teşvik ediliyorlar.
İktidar partisi, herhalde diğer partilere örnek olsun diye, daha şimdiden ittifakını oluşturdu bile: MHP ile adını ‘cumhur ittifakı’ kurduğu bir birliktelik…
Gelecekte yapılacak seçimler için şimdiden birliktelik kurulmasının sakıncaları olmayacak mı?
Olursa şaşırmayasınız diye hiç konuşulmayan bu konuyu dikkatlerinize sunuyorum.
İki parti, AK Parti ile MHP, 16 Nisan (2017) halkoylamasından beri daha önce hiç görülmemiş bir biçimde birbirlerine yaklaştılar.
Evet, MHP ‘cumhur-başkanlık sistemi’ konusunda eski tavrını değiştirmiş görünüyor ve bu fedakarlık sayılabilir, ancak birliktelik için AK Parti’nin göze aldığı fedakarlıklar çok daha fazla…
Ben bir ara olmayacak duaya âmin demekten öte anlamı bulunmayan bir teklifte bulunmuştum; özellikle de AK Parti’nin kuruluş felsefesiyle pergel açmaya başladığı fark edildiği ilk günlerde.
AK Parti’nin bu yüzden oy kaybına uğrayacağını öngörüyor ve bunu kapatmanın yolunu AK Parti içerisinden doğacak bir partinin varlığına imkan sağlamaktan geçtiğini düşünüyordum.
Muvazaa yararlı olacak ise muvazza olsun…
Nitekim, 7 Haziran (2015) seçimi beklediğim gibi AK Parti’nin oyunun tarihinde ilk kez gerilediği bir genel seçim oldu; oyu yüzde 40’a indi.
AK Parti’nin 2000’li yıllardaki ilkelerine sahip çıkan ikinci parti olsa-olabilse o parti ilk gireceği seçimde yüzde 10 barajını aşabilirdi gibime geliyor.
Böylece, AK Parti ile onun 2000’li yıllarda savunduğu görüşleri sürdüren ikinci partinin koalisyonuyla ülke yönetilir, biri diğerinin hükümet içerisinde tamamlayıcısı olacağı için ülke açısından daha olumlu gelişmeler yaşanabilirdi.
Düşüncem ve teklifim buydu, ama öyle olmadı.
AK Parti böyle bir gelişmeye yol açmak yerine, zaten var olan Has Parti’yi de içine alarak bugünlere geldi. 7 Haziran seçiminde düştüğü durumun tekerrür etmemesi için, yeni sistem yüzde 50’lik bir çoğunluğu gerektirdiğinden, AK Parti, yanına destekçi olarak MHP’yi almayı tercih etti.
Şu andaki tabloya ben biraz da böyle bakıyorum.
O boşluk hala varlığını hissettiriyor.
Boşluğu doldurmaya Saadet aday
Bilinçli midir bilmem imkânsız, ancak Saadet Partisi’nin (SP) son çıkışları o boşluğu hissedenler için onun bir çıkış yolu olabileceği izlenimini veriyor.
Siyaset böyle bir şey; boşluk kabul etmiyor, var olan boşluk mutlaka bir biçimde dolduruluyor.
Geçmişte de bunun örnekleri çok yaşandı.
Necmettin Erbakan’ın siyasi hayata girişi, 27 Mayıs ihtilali (1960) sonrasında Demokrat Parti’nin (DP) yerini doldursun diye kurulmuş olan Adalet Partisi’nin (AP) içinde yer almış muhafazakarları dışlamasını müteakip gerçekleşti.
Tasfiyelerin bıraktığı boşluk MNP/MSP ile doldu.
Benzer bir durum 12 Eylül (1980) darbesini takiben girilen siyasi süreçte dört eğilimi kucaklama iddiasıyla kurulmuş Anavatan Partisi’nin (ANAP), Turgut Özal’ın cumhurbaşkanlığına çıkması sonrasında girdiği yolun (akrabası Hüsnü Doğan’ı bakanlıktan azletmesi dahil) muhafazakar tasfiyesine kadar varmasıyla ortaya çıkmıştı.
Refah Partisi’nin 1991 ve 1995 seçimlerinde gösterdiği başarı yine o boşlukla ilgilidir.
Saadet Partisi bugün o yolda görünüyor.
Tabii attığı her adımda günün önemine uygun hassasiyetlere dikkat edilmesi şartıyla…
‘İlkeler ittifakı’ kavramı ve onun içini doldurmak için ifade edilen ‘hukuk devleti’, ‘kuvvetler ayrılığı’ ve ‘şeffaFlık’ gibi ilkeler etrafında geniş bir birlikteliği zorlaması daha şimdiden dikkat çekmeye başladı SP’nin…
Seçimlere uzun bir süre var ve MHP bu süre içerisinde AK Parti’ye ağır gelmeye başlayabilir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025