Fehmi KORU
Siyasi hayatta birlikte yürüdüğünüz arkadaşlarınızla aranızda görüş farkları oluşursa ne yapmalısınız? Devlet yönetiminde size de yer vermiş olan liderinizin izlediği ve sizin de izlemenizi, savunmanızı, gereklerini yerine getirmenizi istediği politikaları tasvip etmez hale gelmişseniz nasıl davranmalısınız?
Bizde sorulmayan, sorulması da beklenmeyen, hatta sorar gibi olan çıkarsa tuhaf karşılanan sorular bunlar.
Şimdi bu soruların aklıma gelmesinin sebebi, ABD’de Donald Trump‘ın hemen yanı başında yer almış, başkanlığının ilk gününden başlayarak savunma bakanlığı görevini üstlenmiş olan James Mattis‘in istifa ettiği haberi oldu.
Mattis ve diğerleri
Haberi duyuran Amerikan medyası ‘âni’ ve ‘beklenmedik’ sıfatlarını kullanıyor, ama gelişmeleri izleyenler açısından pek de beklenmedik sayılmayacak bir gelişme bu.
Mattis ile Trump arasında temel bazı konularda görüş farklılıkları olduğu biliniyordu; ancak başkanlık yetkisini kullanarak “IŞİD’i yendik, artık askerlerimizi Suriye’den çekme zamanı”açıklamasını savunma bakanına sormadan vermesini ve bunu ondan bile saklayarak bir Twit’le dünyayla paylaşmasını bardağı taşırtan son damla olarak görmüş olmalı asker kökenli (general) Mattis.
İstifa mektubu gayet nazik Mattis‘in: “Bu ve diğer konularda görüşleri sizinkilere daha fazla uyan bir savunma bakanınız olması hakkınızdır. Görevimden istifa da benim hakkım.”
Trump‘ı terk eden veya kendisinin istifaya zorladığı pek çok isim oldu iki yılı bile bulmayan başkanlık süresi içerisinde. Son bir ay içerisinde gerçekleşen Trump‘ın yakınından dördüncü istifa Mattis‘inki. Ondan önce içişleri bakanı Ryan Zinke, Beyaz Saray genel sekreteri John Kelly, adalet bakanı Jeff Sessions ve BM’de ülkesini temsil eden büyükelçi Nikki Haleyistifalarını sunmuştu.
Kimiyle Trump yolunu ayırdı, kimi ise Trump‘la görüşleri ayrıldığı için kendisi görevinden ayrıldı.
ABD’de şimdilerde Trump‘la yaşandığı kadar hızlı ve çok sayıda olmasa da siyasette böyle farklılaşmalar yaşanması doğaldır. İnsanlar siyasete girerken veya kendilerine teklif edilen görevleri kabul ederken bunu belli bir amaca hizmet için yaparlar; yolda giderken ilk amaçları ile sonradan karşılaştıkları durum arasında ayrışmalar her zaman ve her yerde görülebilir.
Benim baştaki sorum da öyle bir durumla karşılaşılınca siyasinin nasıl davranması gerektiğini sorgulamak için…
Amerika’da öyle bir durumda ne olduğunu izleyerek öğreniyoruz. Peki ya bizde?
Bizde durum özellikle son zamanlarda çok farklı: Göreve getiren liderler birlikte çalıştığı kişilerle yolunu artırma hakkını kendinde görüyorlar. Partilerde görev değişiklikleri yaşanması doğal karşılanıyor. Hükümette görevlendirilen bakanlar da onları atayan kişi tarafından (geçmişte başbakan şimdi de cumhurbaşkanı) değiştirilebiliyor.
Seçimle işbaşına gelmiş belediye başkanları bile istifaya zorlanabildi şu yakınlarda…
Ancak liderin savunduğu görüşleri beğenmediği ya da izlenen politikaları tasvip etmediği için partisine/bakanlığa veda eden günümüzde artık pek çıkmıyor.
Çıkmadığı gibi, görüş ayrılığı olduğunu belli edenlere, biraz sesini çıkartanlara iyi gözle de bakılmıyor.
Görüşler farklılaşınca yolu ayırmak ihanet değildir
İktidarda veya muhalefette olması fark etmiyor, siyasi hayatta belli bir çizginin içerisinde yer almış kişilerin, zamanla görüşler arasında farklılaşmalar meydana gelmiş olsa bile, sonuna kadar partisi içerisinde kalması, sorumluluk taşıyorsa kendi görüşlerini geriye itip kendisine verilen talimatları sorgulamaksızın yerine getirmesi bekleniyor.
Aksi? Aksi durumda kullanılan sözcük hiç de hoş değil: ‘İhanet’…
Oysa yola çıkıldığında veya kişi partiye girdiğinde, göreve çağrıldığında var olan anlayış ile daha sonra karşılaşılan durum ve anlayış arasında fark meydana gelmişse ve bunda da birinci derecede sorumlu o kişi değilse, neden ‘ihanet’ sözcüğüne o kişi muhatap edilsin?
MHP’de yaşanan ve İYİ Parti’nin kurulmasına kadar varan ihtilaflı süreci düşünün. Sonunda kendi partilerini kurmak zorunda bırakılanlara ‘hainler’ gözüyle bakmaya geride kalanların hakkı var mı? İtilip kakılmalarına rağmen MHP içerisinde kalmaya devam mı etmeliydi İYİ Parti’nin çekirdek kadrosu?
Zorlanmadan, görüş farklılıkları iyice ortaya çıktığında ve içinde yer aldıkları partide politikayı belirleyen merkezde kendilerine yer verilmeyince ayrılıp AK Parti adıyla kendi partilerini kuranlar fena mı yaptılar?
Farklı görüşlere sahip olduğu ya da görüşleri zaman içerisinde farklılaştığı halde partisinde kalmaya devam edenler yalnız kendilerine değil içinde yer aldıkları siyasi kurum/lar/a da varlıklarıyla zarar veriyorlar.
Kafa karışıklıklarına sebep oldukları için…
Herkesin her şeyi tasvip ettiği, tekçi görüşlerin hakim olduğu bir siyasi ortam ülkeleri de yanlış yönlere sürükleyebilir.
Medyada bile tek sesliliğin arzu edildiği, farklı görüşlere tahammülün ortadan kalktığı bir ülke manzarası iyi bir manzara değildir.
Yazının burasına gelince kendimi şu mısrayı mırıldanırken bulduğumu itiraf ederek kalemi elimden bırakayım: “Varak-ı mihr-ü vefayı kim okur kim dinler.”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025