Hasan CEMAL
Bir zamanlar Uzak Doğu, Japonya seferine çıkan Türk devlet adamları Singapur’a da uğrar ve bu küçücük ada devletinin güçlü adamı Lee Kuan Yew’le mutlaka görüşürlerdi.
1985’te Özal’ın, 1990’ların başında Demirel’in böyle bir seferinde ben de gazeteci olarak bulunmuştum.
Lee Kuan Yew uluslararası sahnede özellikle çok iyi bir Çin gözlemcisi olarak önemli bir yere sahipti.
Türkçeye bilge devlet adamı diye çevrilebilecek elder statesmandiye çağrılırdı uluslararası arenada.
Cambridge Üniversitesi mezunu bir hukukçuydu. 1965’te bağımsızlığına kavuşan 4,5 milyon nüfuslu eski İngiliz sömürgesi Singapur’da seçim sandığı yoluyla iktidar koltuğuna oturmuştu.
Fena halde otoriter bir liderdi.
Ama ekonomiyi kontrollü biçimde dışa açarak ekonomik bakımdan Singapur’u çok iyi bir yere getirmiş ve ülkede refahçıtasını yükseltmişti.
‘Batı demokrasisi Asya’da kaos anlamına gelir’
Lee Kuan Yew, ‘Batı demokrasisi’nden hiç hoşlanmazdı.
Doğu’nun değerleri ile Batı demokrasisi arasında kan uyuşmazlığıolduğunu savunurdu.
Singapur’da muhalefet ve basın baskı altındaydı. Singapur vatandaşlarının hayat tarzları da devlet tarafından kontrol altındaydı.
Singapur’da demokrasi değil, Konfüçyüs düşüncesine dayalı otoriter bir sistem geçerliydi.
Lee Kuan Yew’in bakış açısı şöyle özetlenebilirdi:
Çoğulculuk, sivil toplum, ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü gibi demokratik değerler Batı’nın kültürel dokusunu yansıtır; ancak Batı’da uygulanabilir; Asya değerleri farklıdır; bunun için de Batı demokrasisi Asya’da kaos anlamına gelir.
‘Türkiye’de demokrasiyi zorlamayın olmuyor’
Lee Kuan Yew’le ben de bir kez birlikte olmuştum, Davos’ta, Dünya Ekonomik Forumu’nda.
1990’ların ikinci yarısıydı.
Türkiye 28 Şubat’ı yaşıyordu.
Erbakan Hoca, başbakan olarak asker tarafından ablukaya alınmış, istifaya zorlanıyordu.
Bir grup gazeteci, Singapur’un güçlü adamı Lee Kuan Yew’le Davos’ta bir sabah kahvaltıda buluşmuştuk. Ben kendisine demokrasiyi, Batı ve Doğu değerlerini sormuştum.
Türkiye’den olduğumu öğrenince, sözü 28 Şubat’la Erbakan Hoca’ya getirerek özetle şöyle dediğini anımsıyorum:
“Bakın, Başbakan Erbakan’a neler yapıyorsunuz. Türkiye’de demokrasiyi zorlamayın, olmuyor.”
Japon modeli demokrasi
Lee Kuan Yew, demokrasiyi değil otoriterliği savunurken, bir gözü de ‘Japon modeli’ndeydi.
Çünkü Japon modeli, çoğulcu demokrasiden ziyade tek partili demokrasi gibiydi.
Muhalefet de tek partinin bünyesi içinde toplanmıştı. Çok güçlü bir bürokrasi vardı. Ekonomideki tercihlerin ve yatırımların yönünü daha çok rekabet değil, bürokrasinin merkezi kararlarıbelirlerdi.
Bu model, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Japonya’ya siyasal istikrarla birlikte ekonomik büyümenin kapısını açmıştı.
Ama aynı zamanda siyasal sistem boğazına kadar rüşvet,yolsuzluk ve kayırmacılığa batmıştı.
Özal’ın Japonya’ya ilgisi
Japon modeli hem Özal’ın, hem Erdoğan’ın ilgisini çekti.
1985’te Japonya’ya gittiğimiz zaman Başbakan Özal’ın bu ilgisine yakından tanık olmuş, yazmıştım.
1987’de AB’ye Türkiye’nin tam üyelik başvurusunu yapan merhum Özal’ın, “Avrupa yoksa Japonya var” dediği de bilinir kapalı kapılar arkasında...
Ama Özal, partisi ANAP’ı umduğu kadar büyütemedi, muhalefeti küçültemedi ve Türkiye’nin çıkmazları konusunda mucizevi formül olarak gördüğü başkanlık sistemini gerçekleştiremedi.
Erdoğan Batı’ya sırtını dönüyor
Tayyip Erdoğan’a gelince...
Yüzü artık Batı’ya değil Doğu’ya dönük.
Batı’dan ve değerlerinden hoşlanmıyor.
Hâlâ var mı bilmiyorum ama bir zamanlar Erdoğan’ın kulisindeJapon modeli konuşuluyordu.
Yüzde 50 küsurluk, yüzde 60’lık seçmen çoğunluğuna dayalı bir iktidar partisi...
Güçlü bir bürokrasi...
Ve başkanlık sistemi...
Ya da başkan babalık!
Bugün artık Erdoğan’ın gönlünde yatan bu. Batı’yı gitgide boşluyor, sırtını dönüyor ona...
Nilüfer Göle’nin geçen pazartesi günü Hürriyet’teki söyleşisinde dediğini yaşıyoruz.
Huntington’ın medeniyetler çatışması tezi, Türkiye’yiİslam ve Batı arasında arafta kalmış ve bu yüzden deçözülmeye mahkûm bir ülke olarak tarif etmişti, hatırlarsınız.
Türkiye medeniyetler arası çatışma tezini doğrulayacak mı, yoksa tersine bu çatışmanın aşıldığı bir yer mi olacak?
Türkiye’nin mercek altına yatırılmasının nedeni buydu.
Arap Baharı’yla birlikte Türkiye model ülke olarak tartışılmaya başlandı.
Siyasi istikrar, refah ve kültürel sermayeyi birleştiren bir emsal yaratmıştı.
Ama gerçekte tam tersi oldu.
Erdoğan’ın gönlünde yatan…
Evet, Erdoğan’la tersi oldu.
Şimdi de ister istemez akla şöyle sorular takılıyor:
Erdoğan, Putin’in yolunda mı?
Yoksa Lee Kuan Yew’ın yolunda olabilir mi?
Bu aklı ona verenler var mı?
Ya da Erdoğan’ın gönlünde hâlâ güçlü devlet bürokrasisi ve tek partiye dayanan başkan babalık mı yatıyor?
Ne yatıyor bilemem.
Ama Erdoğan’ın gönlünde bugün artık demokrasiyle Batı değerlerinin yatmadığı kesin...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024