Hasan CEMAL
Soru:
Demokrasi ve hukuk yolunda geriye giderken Kürt sorunuçözülür mü?
Hayır, çözülmez.
Soru:
Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne ilişkin temel değerleri hiçe sayan bir iktidar ‘çözüm süreci’nde yol alabilir mi?
Hayır, alamaz.
Soru:
Türkiye demokratikleşmeden Kürt sorunu çözülebilir mi?
Hayır, çözülemez.
Soru:
Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşebilir mi?
Hayır, demokratikleşemez.
Yazın bunları bir kenara.
Çekinmeyin, bu gerçeklerin altını çizmek ne barış karşıtı olmaktır, ne de çözüm süreci düşmanlığıdır.
Tam tersine, kan ve gözyaşı kapısının yeniden açılmasına hayır demektir.
Özlemler ve gerçekler
Evet, iki yıla yakın süredir dağlardan ölüm haberi gelmiyor.
Ateşkes devam ediyor.
Devam etmesi elbette aklı başında, vicdan sahibi herkesin arzusudur.
Başka türlüsü düşünülemez.
Ama aynı zamanda özlemlerle gerçekleri birbirinden ayırmak gerekir.
Erdoğan iktidarı eğer demokrasi ve hukuku bugünkü gibi çiğnemeye devam ederse...
Ayağında sürekli top dolaştırırsa...
‘Çözüm süreci’ni kendi eliyle -ve birtakım ‘provokasyon’ların da itişiyle- bir anda çökertebilir.
Davutoğlu’nun söyledikleri şaka gibiydi
Geçen pazar günü Başbakan Davutoğlu’nu âkil insanlar önünde yaptığı konuşmayı televizyondan izledim.
Her zamanki bilgiçliği ya da eski deyişle malumatfuruşluğu ile uzun uzun konuştu.
Şaka gibiydi söyledikleri.
Çünkü demokrasiden dem vurdu.
Hukuktan söz etti.
Çoğulculuk dedi.
BAAS’çılığı, tekçiliği eleştirdi.
Sanki, demokratik hak ve özgürlüklerin canına okuyan son ‘yargı paketi’ni çıkartan kendisi değildi.
Sanki, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet dosyalarını kapatan ‘kendi yargıları’ değildi.
Sanki, ‘zorunlu din dersi’nden dolayı Türkiye’yi mahkûm eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni eleştiren kendisi değildi.
Sanki, Aleviler yok sayılamaz diyen AİHM’nin kararına karşı, “Ateistler de dini öğrensin!” diyebilen kendisi değildi.
Sanki, artık Türkiye’de başbakanların ancak Allah’a ve millete hesap vereceklerini söyleyen kendisi değildi.
Sanki, “Sayın Cumhurbaşkanı, siz siyaseten sorumsuzsunuz; sorumlu olan benim ve bu memleketi ben yönetirim; Türkiye’de başkanlık değil, parlamenter sistem geçerlidir” diyerek Tayyip Erdoğan’a bugüne kadar anayasa uyarısı yapmayan kendisi değildi.
Şimdi böyle bir başbakan kalkmış demokrasi, hukuk, çoğulculuk nutku atıyordu televizyon kameralarının önünde...
Şu da aklıma takılmadı değil.
Âkil insanlar içinden biri çıkıp da kendisine, “İyi güzel, demokrasiydi, hukuktu diyorsunuz, ama bir zamanlar AB’ye uyumun gereği olarak kabul ettiğiniz standartların çok gerisine düşen bu yargı paketi ne olacak” diye sordu mu?..
Bilmiyorum.
Erdoğan iktidarının iç içe iki vahim hatası
Tekrar başa döneyim.
Demokrasi ve hukuk yolunda yürümeyen bir siyasal iktidar, Türkiye’de ‘çözüm süreci’ni selamete ulaştıramaz.
Bu açıdan Erdoğan iktidarı son derece tehlikeli sularda seyrediyor.
Bununla iç içe olarak ikinci bir vahim hatası daha var Erdoğan’ın.
Hem Batı’da, hem bölgede kendini gitgide tecrit ediyor, yalnızlaştırıyor.
Birleşmiş Milletler’de uğramış olduğu diplomatik hezimet bu bakımdan çarpıcı bir örnektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PYD bizim için PKK ile eştir, o da bir terör örgütüdür, ona silah yardımı müttefiklikle bağdaşmaz” diyor ama Amerika’nın kulak astığı yok.
PYD ile ilişki kurduğunu, silah yardımı yaptığını gizlemiyorBaşkan Obama yönetimi...
Yine Erdoğan açıkça vozurdasa da, Britanya Irak Kürdistanı’ndaMesut Barzani’nin peşmergelerine askeri eğitim vermeyi sürdürüyor.
Öte yandan İran, Irak Kürtleriyle yakınlaşırken, PKK ve PYD ile ilişkilerini geliştiriyor.
Böyle politika olur mu?
Ankara ne yaptığının farkında mı?
Hem demokrasi ve hukuktan uzaklaşarak ‘çözüm süreci’ni tıkamaya başlayacaksın...
Hem PKK’si de, PYD’si de birdir, ikisi de ‘terör örgütü’dür diyerek, onları Amerika’nın, Avrupa’nın saflarına iteceksin...
Hem PKK ile Öcalan’ın arasını açabilecek yönelişler içine gireceksin...
Sonra da kalkıp şöyle yakınacaksın:
“Şu anda bakıyorsunuz, İmralı farklı bir havada, dağ farklı bir havada, Parlamentodaki temsilcileri farklı bir havada. Böyle bir ayrışmanın, bölüşmenin olduğu yerde ülkemi karıştıranların hâli de ortada…”
Bu kafa karışıklığı hayırlara vesile olmaz!
Kafası fena halde karışık bir Ankara bu.
Demokrasi ve hukukla evinin içini düzene sokarak hem kendi Kürtlerini, hem bölge Kürtlerini kazanarak, manevra alanını genişletecek bir kafa değil bu.
Bu kafa karışıklığı hayırlara vesile olmaz! Bu kafa karışıklığıyla Türkiye’nin önü açılmaz.
Hatta gün gelir, Öcalan’ın iyi niyetli çabaları da ‘çözüm süreci’ni kurtaramaz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024