Kurtuluş TAYİZ
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkarılmasıyla başlayan ve yaklaşık dört buçuk ay süren o büyük kaçışın 16. yıldönümüne denk geldi Kobani krizi. ABD ve İsrail adına o gün Öcalan'ı yakalamak için sürek avına çıkan gazeteciler, bugün Kandil'i çözüm sürecini bitirerek Türkiye'ye karşı savaş ilan etmesi için ikna etmeye çalışıyor. ABD ve İsrail adına dün Öcalan'ı adeta vahşice parçalamaya kalkan bu isimler, bugün aynı işi ne tuhaftır ki Kandil'in arkasına sığınarak sürdürüyorlar. Kobani üzerinden büyük bir savaş çıkarıp arada Öcalan'ı harcayacaklar. Bunlardan biri "ABD artık arkanızda, Batı sizi destekliyor" diyerek Kandil'i yüreklendirmeye çalışıyor. "Kandil'in kendine güveni arttı, çözüm sürecine artık ihtayacı yok" diyor. Kandil'in cesarete mi ihtiyacı var? Kandil'e empoze edilmeye çalışılan 'cesaret' neyin nesi? Elbette ki burada Öcalan'ı devirme cesaretinden bahsediliyor. Apo'yu itibarsızlaştırma kampanyasının altında bu gerçek yatıyor: "Cesaretli ol Kandil! Sizsiz hiçbir şey olmaz! Çözüm de olmaz, barış da olmaz! Siz her şeysiniz! Devireceğiniz adam zaten AKP'nin STK temsilcisi!"
Apo'nun 9 Ekim'de Suriye'den çıkarıldığında, 15 Şubat'ta Türkiye'ye teslim edildiğinde düşmediği tuzağa, bugün dağdakileri çekmeye çabalıyorlar.
Fethullah Gülen'in ABD'de kalabilmesi için referans mektubu yazan ünlü istihbarat şefi Graham Fuller, Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilme nedenini "Ele avuca sığmayan bir adam, kontrolü zor" diyerek ifade etmişti. Fuller, ABD'nin hesaplarından ise hiç bahsetmedi.
Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilme nedenini ne dönemin başbakanı, ne MİT Müsteşarı ne de diğer devlet görevlileri anlayabildi. Öcalan, görüştüğü Türk yetkililere ilk sözü "Beni ABD ve İsrail verdi. Yüzyıllarca sürecek bir Türk-Kürt savaşı çıkarmak istiyorlar. Bu tuzağa düşmeyeceğim" dedi. Abdullah Öcalan, İmralı'ya konulduktan sonra yanına koşan ilk avukat kafilesini de azletti. Nedenini ise "Beni buraya koyanların gönderdiği avukatlar, beni klasik isyancı Kürt önderleri veya solcu liderler gibi bir savunma yapmaya zorluyorlar. Böyle davranırsam Türklerle Kürtler arasında yüzyıllara yayılan büyük bir kan davası başlar" diyerek açıkladı.
O günlerde İmralı'ya görüşe giden Mehmet Öcalan bile ağabeyine "cesur ol, korkma" diyerek 'cesaret' telkin ediyordu. Üstelik bütün hayatını korku içinde geçiren biri bu öğütleri Öcalan'a veriyordu. "Cesaret" dedikleri şey aslında Kürtleri çekmeye çalıştıkları tuzaktı. Cumhuriyet öncesine, Osmanlı'ya kadar uzanan kanlı bir döngü bu. Kürtler silaha sarılır, isyana kalkar, devlet ise isyanı kanla bastırır! Yakalanan isyan liderleri gibi Öcalan'ın da slogan atarak idama çarptırılmasını istiyorlardı ki yeni bir kan davası başlayabilsin.
Bu tuzak, Abdullah Öcalan'ın İmralı'ya koyulduğu ilk günden beri dayatılıyor. Öcalan'ı gözden düşürmenin asıl nedeni PKK ve Kürt sorununu Türkiye ile birlikte çözmek istemesi. Savaş talimatı verdiğinde Apo'yu övenler, bugün barış masasına oturduğu için onu karalıyor. Kobani meselesinin arkasına sığınarak Kandil'i Türkiye'de iç savaş çıkarması için teşvik ediyorlar. Son bir senedir Kandil'i kıvama getirmek için çabalıyorlardı ki sonunda istedikleri dalgayı Kobani üzerinden yakaladılar. Şimdi hazırladıkları iç savaşı Kandil'e satmaya uğraşıyorlar.
Gerçek şu ki Kandil'i silahı temsil ettiği için tutuyorlar; barışı ve çözüm sürecini temsil ettiği için de Öcalan'a düşmanlar.
Uluslararası medyanın son günlerde Kandil'e gösterdiği aşırı yakın ilginin nedeni de aynı. Marie Claire'in kapağını savaşçı PKK'lılara yer ayırmasının sebebi de bu. PKK'nın barışına değil, savaşına övgü yapıyorlar, farkında mısınız? Kandil ve Kürt siyaseti çıkaracağı bir savaşın asla öznesi olamaz, ancak taşeronu olabilir. Barışın öznesi olabilirsiniz, savaşın değil.
Kandil'deki örgüt yöneticileri ve Kürt siyasetçiler şu soruya yanıt vermek zorunda:
9 Ekim 1998'de ABD ve İsrail adına Öcalan'ın sürek avına katılanlar ile Kandil bugün ittifak yapacak noktaya nasıl geldi? Apo'nun komplosuna katılanlarla birlikte Türkiye'ye savaş açmak ne kadar akıl kârı?
Hâlâ anlamadıysanız dönüp bir arkanıza bakın isterseniz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019