Mehmet TIRAŞ
“BU YAZIDAN ÖĞRENECEKSİNİZ”
Nereden biliyorsunuz dediğinizi duyar gibiyim…
Anlatmaya başlayayım…
13 Ocak 2025 Tarihli “Kadın Cinayetleri” başlıklı bir yazı kaleme aldım, yazı yayınlandıktan sonra.
Yazı ne kadar okunmuş diye baktığımda sadece 40 kişi tıklamış.
Şaşırdım ve gözlerime inanamadım ve tekrar baktım yanlış mı görüyorum diye.
Yazılarımın ortalama okumasının çok altında…
Çünkü benim yazılarım ortalama 200-250 kişi tarafından okunur.
Yazılarımı sosyal medya hesabımdan da hep paylaşırım ve ortalama okuma ve yorum sayısı belirli bir istikrar gösterir.
“Kadın Cinayetleri” yazısına Sosyal medyada da ilgi az.
Önce arşivimi taradım, Kadın konusunda yazdığım yazıları geçmişteki ilgiyi araştırdım.
Ve maalesef geçmişte de “kadın üzerine yazılarım” ve “Kadın üzerine tanıttığım kitaplarda” da en az ilgi görenler olarak karşıma çıktı.
Ortada sistematik olarak günde 2 kadın erkekler tarafından öldürülüyor ve toplumsal bir cinayet var ama toplum buna omuz silkiyor.
Sarsıcı…
Hatta dehşet verici…
Kadınların erkekler tarafından katledilmesine toplumun neden duyarlı olmadığının, daha derin “sosyolojik araştırmalara” ihtiyaç olduğunu hissetim…
Düşünmeye ve araştırmaya başladım…
Ailede kız çocuklarının nasıl yetiştirildiğini…
Miras hukuku var ama kadınlar miras hakkından niye yararlandırılmadığını…
Sorular, sorunları ortaya çıkartmaya başladı.
Ama her birimizin bu konularla ilgili gözlemleri var.
Örneğin benim gözlemlediğim özellikle kırsal kesimde ve gecekondularda, kız çocukları erkek çocuklar arasında belirgin bir cinsiyet ayrımının, yıllarca uygulandığı ilkel bir kültür yaşanıyor.
Gene aileler eğitimde önceliklerini erkek çocuklarına veriyor.
Meslek edinme ve iş bulmada da erkek çocuklarının geleceği daha fazla önemseniyor.
Neden mi?
Çünkü genellikle bu aileler Kız çocuklarını okutmak ve meslek sahibi olmasına değil, 15-16 yaşlarından itibaren evliliğe hazırlıyorlar.
Kızların hayatlarını nasıl idame ettirecek, kendi ayakları üzerinde nasıl duracak gibi düşünülmüyor.
Kızların evleneceği erkek sigorta gibi kabulleniyor.
Ne kadar çağ dışı ama adeta kız çocukları evlenecekleri erkek ve ailesine Modern köle olarak uğurlanıyor.
Kadınların miras hakkı anayasal hak olmasına rağmen, miras haklarını istediklerinde veya aramaya kalktıklarında; “Aile ve Akraba çevresi tarafından izole edilip,kadınla görüşmeyerek yalnızlaştırıyorlar.”
Anadolu’nun pek çok taşrasında hala kadınların erkek kardeşlerinden miras almaları toplum tarafından kınanan bir kültür, şaşırtıcı ama gerçek.
Kadınlar miras haklarına sahip çıkmaya kalkınca aile ve akraba baskısının karşısında direnemiyorlar.
Ekonomik bağımsızlıkları olmadığı için, miras hakkını istemeyerek te olsa erkek kardeşlerine bedelsiz devretmek zorunda kalıyorlar.
Değişmeyen sonuç?
Kız çocukları ailede cinsiyet ayrımına uğrayarak yetiştiriliyor.
Ama birey olarak yetiştirilmiyor.
Kadının evlendiği erkek tarafından hakaret ve şiddet görmesi ailede doğal karşılandığı için, sıradanlaşıyor.
Aileler Kadının kocasından gördüğü şiddet ve hakaret karşısında tepkisiz kalıyor ve kadınlara sahip çıkmıyorlar.
Kadın kendini yalnız hissettiği için, bir de çocuğu varsa uğradığı hakareti ve şiddeti ömür boyu çekmek zorunda kalıyor.
Hala bu ailelerde kızlarının kocası tarafından hakaret ve şiddet karşısında boşanmaları kabullenilemediği gibi, çevreleri tarafından da ayıplandığı görülmekte.
Kadınlar kocalarından gördükleri şiddet karşısında ailesi ve yakınları bunda ne var;kocan değil mi severken iyi de döverken kötümü oluyor diye, teselli ediyorlar. Kocası değil mi bugün döver yarın da sever diye de şiddeti ve hakareti adeta evliliğin doğal bir uygulaması olarak görüyorlar.
Bir gazetede okumuştum;kadın kocası tarafından şiddete uğradığı için polise başvuruyor, polis,bacım şikayetçi olma yuvanı bozma evine git.Kocanın vurduğu yerde gül biter bugün döver yarında sever diye evine gönderdiğini yazıyordu.
Görüldüğü gibi devlette kadına aileler gibi bakıyor.
Toplumda Kadınların cinsiyet ayrımına uğradığı ve olağan sayıldığı “dayağın cennetten çıkma olarak görüldüğü” kadınların da sessiz kaldığı bir ülkede, şiddeti ve kadın cinayetlerini önleyemezsiniz.
Bizde olduğu gibi Eril iktidarların hüküm sürdüğü yerlerde “din üzerinden siyasete yön veren siyasal İslamcılar”, “dinci partiler ve cemaatler” toplum üzerinde çok etkinler.
Diyanet İşler Başkanlığından, Cami imamlarından ve cami cemaatinden kadın katliamları üzerine kitlesel bir eylem yapması bir tarafa, bir basın açıklaması dahi yapmazlar.
Bu kesimlerin lügatinde eşit vatandaşlık hukuku,kadının miras hakkını yok sayan,cinsiyet ayrımının uygulanmasını kabul etmiyoruz diye, ağızlarından bir çift söz çıkmaz.
Kadın hakları gündemi geldi mi bu yapılar “Aile kurumunun zarar göreceği” yaygarasını koparırlar.
Yakın tarihimizde bunu kadınların sigortası olarak bilinen “İstanbul sözleşmesinin” iptalinde yaşadık.
Kadına uygulanan şiddet ve cinayetlerin “İstanbul sözleşmesinin” iptali ile siyasette nasıl vücut bulduğunu da gördük.
Siyasal iktidarla ortaklık yapanlar ve destek verenler seçimlerde “İstanbul sözleşmesini iptal edersen” destek veririz diye, AKP hükümeti ile pazarlık yaptılar ve İstanbul sözleşmesini de iptal ettirdiler.
İstanbul sözleşmesi kadınlara ne getiriyordu; ”Kadınlara karşı her türlü ayrımcılıktan tutun da, ev içi ve kamuda olmak üzere her türlü şiddetin ortadan kaldırılmasını. Kadınların özlük haklarının erkeklerin egemenliği altında olmasına karşı hukuksal güvence veriyordu.”
İstanbul sözleşmesinin iptalini isteyen partiler sandıkta aldıkları oy ile karşılığını buldu.
İstanbul Sözleşmesini iptal eden siyasal iktidar ve ortaklarının parlamentodaki toplam oyları, “yüzde 50’nin üzerinde olması” da bunu teyit etmiyor mu?
Kadınlar cinsiyetinin bilincinde örgütlenerek birey olmayı, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmayı ve bedel ödemeyi göze almadıkları sürece; erkeklerin birer cinsel objesi ve hizmetçileri olmaya devam edeceklerdir.
Yukarıda ortaya çıkan ve kadınlara uygulanan ilkel yapı değişir mi?
Kısa süre içerisinde de değişecek gibi de görünmüyor.
Hâlbuki ”Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadın haklarının hayata geçmesi, eşit vatandaşlık hukukunun ayrılmaz bir parçası, değil mi?”
Bütün yollar evrensel hukuka çıkıyor.
Sorun birey ve azınlık haklarına sahip çıkan bir hukuk toplumu olabilecek miyiz?
Kadın düşmanlığı ve kadın cinayetleri sona erecek mi?
Ben de yazıma gelecek tepkiyi çok merak ediyorum.
Siz de konuyu dipli ve köşeli düşünür müsünüz?
Ortaya çıkan tabloyu okuduğunuzda sizce kadın cinayetleri durur mu?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ?
1.12.2025 - İBB İDDİANAMESİ…
24.11.2025 - HUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR?
17.11.2025 - İŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ…
11.11.2025 - EN BÜYÜK MAĞDUR “KHK” LILAR…
10.11.2025 - MUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”,
3.11.2025 - ALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ…
27.10.2025 - TIKANMA VE TAHAMÜLSÜZLÜK…
20.10.2025 - SİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU…
13.10.2025 - “DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE…
6.10.2025
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları









































































Faruk kılıçoğlu
Herşey gün gibi aşikar; Düşünülmesi gereken en önemli mesele kadınlarımızın kendi hak ve hukuklarına sahip çıkmamalarıdır.