Melih ALTINOK
Daha karpuz kesecektik
16.10.2012
4464
Çinlilerin bir bedduası var. Diyorlar ki “İnşallah ilginç zamanlarda yaşarsın.”
Twitter profilinde “Che, Fenerbahçe, Atatürk” yazan gariplerden tutun da, sistem karşıtlıkları devlet partisine kadar olan CHP-ML’li marjinal solculara değin bir “muhalefet” cephesi dikildi karşımıza.
Tek bir Çinli tanıdığım da yok, kimin âhını aldım bilmiyorum. Ama son dönemlerde saflarına, Atatürk’ten pek iyi bahsetmeseler de endişelilik hâlini abartan liberaller de iltica etti.
Hep bir ağızdan ülkede yaşanan dönüşüm sürecinin yapısal kodlarına kafa yoran, “yetmez, acele” diyen, ancak kendileri gibi siyasal iktidarın sade suya tirit icraatları karşısında “hepimiz ölecezzz” çığlığı atmayanları taşlamakla meşguller.
İlk grupta yer alanları yeni bin yıl çoktan tarihin çöplüğüne postaladı.
Tek bir filmini bırakın Edirne’den sonrasını, memleketin kültürel çölünde bile kimsenin “starlamadığı”Mustafa Altıoklar’ın, “Hem Akape’yi hem AB’yi aynı anda destekleme gayretiyle kıvranıyorlar” türünden saniyede 24 kare Cilalı İbolamalarını en fazla RT eder geçeriz. O da eğlenmek için.
Üzücü olan ikinci grupta yer alanların ricadı.
Öncelikle, kimin kime “AKP’ye yumuşak muhalefet edin” dediğini gerçekten bilmiyorum.
Tartışmayı takip edenlerin bildiği üzere, diğer gazetelerden Taraf ’ı farklı kılacak şekilde yazarlar genel yayın müdürüne (hâşâ) “AK Parti’yi niye sert eleştiriyorsunuz” falan demedi.
Tam aksine diğer gazetelerin simetrisinde, genel yayın müdürümüz yazarlarına “AK Parti’nin bir stratejisini nasıl onaylarsınız” ayarı verdi. Yetmedi, “yandaşlık” olarak değerlendirdiği bu tavrı takınırken ne gibi niyetlerimiz olduğunu da “okudu”.
Bu çıkışın ardından bizim yaptığımız,Taraf ’ta gözlemlediğimiz değişimin kendimize göre politik nedenlerini sorgulamaktı. Kimi zaman da bu tezlerimizi, göstergebilimsel okumalara tabi tutarak desteklemeye çalıştık.
Ama şimdi bu noktadan komikliklere, şakalara falan nasıl geldik anlamıyorum.
Davete icabet edip, köşelerinde “yumuşak muhalefet denemeleri” yapan arkadaşlara, 3,5 yıldır bu gazetedeki yazılarıma, haberlerime bakmalarını tavsiye ediyorum, o kadar.
Yolumuza devam edelim.
AK Parti’ye yaklaşımları değişenler, bu tavırlarını neredeyse ağız birliği etmişçesine hükümetin 2005 yılına kadar olan asrısaadet dönemi reformculuğunu terk etmesiyle gerekçelendiriyorlar. Onlara göre bu milattan itibaren AK Parti adım adım otoriterleşti. Bugünse geri döndürülemez noktaya geldi.
Merak ediyorum, anayasal tadilatlar, OHAL’in kaldırılması ve AB ile iyi ilişkiler dışında 2005’e kadar sistemde dönüşüme neden olacak hangi yapısal reforma şahit olduk?
Bir kere, bu yıllarda AK Parti’nin vizyonu ve dönüşüm ajandası fludu.
Netleşme, Başbakan Erdoğan’ın 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı o meşhur konuşmada statüko için çanları çalmasıyla başladı.
Bu çıkış, vesayet rejiminin ve ordunun siyasetteki ağırlığının temel meşruiyet kaynağı olan Kürt sorunu paradigmasında ciddi bir kırılmaya işaret ediyordu.
Statüko, Danıştay saldırısı ve e-muhtıra gibi daha ciddi yöntemlere başvurdu. Darbeye zemin hazırlamak için dip dalga’nın faaliyetlerine gaz verildi.
Cumhuriyet Mitingleri’yle doruğa çıkan AK Parti histerisi, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle halkın tokadı gelince, daha da arttı.
Kimilerinin tehlikeli gördüğü bu kutuplaşma AK Parti’nin reformcu yönünü kamçıladı. Muhtıraya cevap verildi. Erdoğan ürkekliğini atıp Kürt açılımını başlattı, Habur organize edildi. Vesayetin anayasal kurumlardaki varlığı törpülendi. Ve daha bir sürü kalem.
Hükümetin Ergenekon ve Balyoz davalarındaki kararlı tutumu, siyasal iktidarın asli devletten ayrışmasında bekli de ilk ciddi deneyimdi. Ve rejimin yargı ayağının demokratik dönüşümünün yanı sıra, yeni-sivil anayasa hedefinin kodlarını veren 12 Eylül 2010 referandumu geldi.
Hülasa AK Parti’nin reformcu niteliği, 2005’te değil asıl bu tarihten sonra sistemde ciddi dönüşümlere neden olacak şekilde belirginleşti.
Doğal olarak demokratların ve liberallerin desteğine de en çok, sonuçların kurumsallaşacağı ve daha da ileriye götürüleceği, karşı direncin ise artacağı bu dönemde ihtiyaç vardı.
Ne var ki ülkedeki muhalefet geleneğinin sağlıklı kesimlerin bile içindeki “çocuğu”, vakti zamanı gelince nasıl tekrar tekrar doğurtmaya muktedir olduğunu gördük.
Şimdi, endişeli liberallerin, reformlara ve bu iradeye sahip tek alternatif olan AK Parti’ye karşı, açıkça “takunyalılar” retoriğine sarılmasalar da, “zorlamalarında” sınıfsal kolektif bilinçaltlılarının etkisi rahatça hissediliyor.
Bense AK Parti’ye, sistemde yapısal dönüşümlere neden olacak reformları yapması için eleştirilerimi de desteğimi de sunmaya devam edeceğim. Zira benim sınıfım da tam olarak burası; merkez değil, çevre.
Hem zaten daha karpuzu da kesemedik. Gitme vakti değil.
[email protected]
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019