Melih ALTINOK
Daha karpuz kesecektik
16.10.2012
4484
Çinlilerin bir bedduası var. Diyorlar ki “İnşallah ilginç zamanlarda yaşarsın.”
Twitter profilinde “Che, Fenerbahçe, Atatürk” yazan gariplerden tutun da, sistem karşıtlıkları devlet partisine kadar olan CHP-ML’li marjinal solculara değin bir “muhalefet” cephesi dikildi karşımıza.
Tek bir Çinli tanıdığım da yok, kimin âhını aldım bilmiyorum. Ama son dönemlerde saflarına, Atatürk’ten pek iyi bahsetmeseler de endişelilik hâlini abartan liberaller de iltica etti.
Hep bir ağızdan ülkede yaşanan dönüşüm sürecinin yapısal kodlarına kafa yoran, “yetmez, acele” diyen, ancak kendileri gibi siyasal iktidarın sade suya tirit icraatları karşısında “hepimiz ölecezzz” çığlığı atmayanları taşlamakla meşguller.
İlk grupta yer alanları yeni bin yıl çoktan tarihin çöplüğüne postaladı.
Tek bir filmini bırakın Edirne’den sonrasını, memleketin kültürel çölünde bile kimsenin “starlamadığı”Mustafa Altıoklar’ın, “Hem Akape’yi hem AB’yi aynı anda destekleme gayretiyle kıvranıyorlar” türünden saniyede 24 kare Cilalı İbolamalarını en fazla RT eder geçeriz. O da eğlenmek için.
Üzücü olan ikinci grupta yer alanların ricadı.
Öncelikle, kimin kime “AKP’ye yumuşak muhalefet edin” dediğini gerçekten bilmiyorum.
Tartışmayı takip edenlerin bildiği üzere, diğer gazetelerden Taraf ’ı farklı kılacak şekilde yazarlar genel yayın müdürüne (hâşâ) “AK Parti’yi niye sert eleştiriyorsunuz” falan demedi.
Tam aksine diğer gazetelerin simetrisinde, genel yayın müdürümüz yazarlarına “AK Parti’nin bir stratejisini nasıl onaylarsınız” ayarı verdi. Yetmedi, “yandaşlık” olarak değerlendirdiği bu tavrı takınırken ne gibi niyetlerimiz olduğunu da “okudu”.
Bu çıkışın ardından bizim yaptığımız,Taraf ’ta gözlemlediğimiz değişimin kendimize göre politik nedenlerini sorgulamaktı. Kimi zaman da bu tezlerimizi, göstergebilimsel okumalara tabi tutarak desteklemeye çalıştık.
Ama şimdi bu noktadan komikliklere, şakalara falan nasıl geldik anlamıyorum.
Davete icabet edip, köşelerinde “yumuşak muhalefet denemeleri” yapan arkadaşlara, 3,5 yıldır bu gazetedeki yazılarıma, haberlerime bakmalarını tavsiye ediyorum, o kadar.
Yolumuza devam edelim.
AK Parti’ye yaklaşımları değişenler, bu tavırlarını neredeyse ağız birliği etmişçesine hükümetin 2005 yılına kadar olan asrısaadet dönemi reformculuğunu terk etmesiyle gerekçelendiriyorlar. Onlara göre bu milattan itibaren AK Parti adım adım otoriterleşti. Bugünse geri döndürülemez noktaya geldi.
Merak ediyorum, anayasal tadilatlar, OHAL’in kaldırılması ve AB ile iyi ilişkiler dışında 2005’e kadar sistemde dönüşüme neden olacak hangi yapısal reforma şahit olduk?
Bir kere, bu yıllarda AK Parti’nin vizyonu ve dönüşüm ajandası fludu.
Netleşme, Başbakan Erdoğan’ın 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı o meşhur konuşmada statüko için çanları çalmasıyla başladı.
Bu çıkış, vesayet rejiminin ve ordunun siyasetteki ağırlığının temel meşruiyet kaynağı olan Kürt sorunu paradigmasında ciddi bir kırılmaya işaret ediyordu.
Statüko, Danıştay saldırısı ve e-muhtıra gibi daha ciddi yöntemlere başvurdu. Darbeye zemin hazırlamak için dip dalga’nın faaliyetlerine gaz verildi.
Cumhuriyet Mitingleri’yle doruğa çıkan AK Parti histerisi, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle halkın tokadı gelince, daha da arttı.
Kimilerinin tehlikeli gördüğü bu kutuplaşma AK Parti’nin reformcu yönünü kamçıladı. Muhtıraya cevap verildi. Erdoğan ürkekliğini atıp Kürt açılımını başlattı, Habur organize edildi. Vesayetin anayasal kurumlardaki varlığı törpülendi. Ve daha bir sürü kalem.
Hükümetin Ergenekon ve Balyoz davalarındaki kararlı tutumu, siyasal iktidarın asli devletten ayrışmasında bekli de ilk ciddi deneyimdi. Ve rejimin yargı ayağının demokratik dönüşümünün yanı sıra, yeni-sivil anayasa hedefinin kodlarını veren 12 Eylül 2010 referandumu geldi.
Hülasa AK Parti’nin reformcu niteliği, 2005’te değil asıl bu tarihten sonra sistemde ciddi dönüşümlere neden olacak şekilde belirginleşti.
Doğal olarak demokratların ve liberallerin desteğine de en çok, sonuçların kurumsallaşacağı ve daha da ileriye götürüleceği, karşı direncin ise artacağı bu dönemde ihtiyaç vardı.
Ne var ki ülkedeki muhalefet geleneğinin sağlıklı kesimlerin bile içindeki “çocuğu”, vakti zamanı gelince nasıl tekrar tekrar doğurtmaya muktedir olduğunu gördük.
Şimdi, endişeli liberallerin, reformlara ve bu iradeye sahip tek alternatif olan AK Parti’ye karşı, açıkça “takunyalılar” retoriğine sarılmasalar da, “zorlamalarında” sınıfsal kolektif bilinçaltlılarının etkisi rahatça hissediliyor.
Bense AK Parti’ye, sistemde yapısal dönüşümlere neden olacak reformları yapması için eleştirilerimi de desteğimi de sunmaya devam edeceğim. Zira benim sınıfım da tam olarak burası; merkez değil, çevre.
Hem zaten daha karpuzu da kesemedik. Gitme vakti değil.
[email protected]
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019