Melih ALTINOK
1974 Nobel Ekonomi Ödülü kazanan ünlü düşünür Hayek, yüzyıl başında entelektüel camiada amentü kabul edilen paradigmalara karşı çıktığı için uğradığı linçten tüm naifliğiyle şöyle yakınıyordu:
“Arzuya şayan gördüğüm düzenin neden bana bu ülkenin insanlarının büyük çoğunluğuna sağlayacağından daha büyük avantajlar sağlayacağını anlamıyorum.”
Anlayamazdı. Zira baskın taraflardan herhangi birine ilişmenin konforunu paylaşan türlü adlara sahip “kolektivistler” arasındaki gizli anlaşmanın mantığına göre işlemiyordu Hayek’in muazzam kafası.
Aslında “Bana sosyalist meslektaşlarım tarafından, karşı olduğum toplum içinde, onların görüşlerini benimsediğim takdirde, bir iktisatçı olarak çok daha önemli bir mevki işgal edeceğim söylemekte” derken kalkıştığı Donkişotluğun bedelinin yalnızlık olduğunu seziyordu.
Ne var ki gördüğü, fark ettiği oyunun sınırları içinde apoletli piyonluğa fit olamazdı. Çünkü o da 1940’larda tüm dünyayı kasıp kavuran sosyalizmin ya da nasyonal sosyalizmin taraftarlığına soyunmanın huzurunda huzur bulamıyordu.
O da tıpkı diğer serüvenciler gibi hakikatinin peşine düşecek ve 1943’te Cambridge’de yazdığı gibi “Her siyasal itirafta, modaya uygun şekilde menfaat bağlantılı sebepler arayanlarla” teorik mücadelesini sürdürecekti.
Biliyorum hikâye çok tanıdık geliyor. Her dönemde ideolojilerin kurşun askerleri tutuculuklarıyla Nobelli, Nobelsiz kahramanlar armağan ediyorlar işte insanlığa, eksik olmasınlar.
Refleksif bir tavır aslında, ölmelerinin ve öldürmelerinin yaşamın tek gerçeği, en yüksek ideali olduğunu teorize eden savaşçıların, radikalliğine halel getirmeyen katı düşmanlarını, içlerindeki oyunbozan “İrlandalılardan” makul saymaları.
Tıpkı “oynamıyorum” demenin en radikal biçimi olan intiharı en büyük günahlardan sayan dinler gibi, içteki düşman kültü de, benim diyen seküler ideolojilerin bile varoluşlarının gereği.
Önce mantığı kabul edilerek oyu sürecek ki, başlarını kaldırıp ufkun cazibesine kapılmasın ahali, çekip gitmesin kimse.
Çünkü atmosferinde “Farz edelim ki yanlış düşünüyoruz” cümlesinin kurulabileceği bir zeminde kopmaz bağlar yaratmak öyle kolay değil ideolojiler için. Maazallah sonra ölecek, öldürtecek genç bulamazsınız bu “gevşeklikte” değil mi?
Bir yoklayın hafızanızı. Bir kesime ve onların kutsallığına haklılık atfetmeden, şerhler düşmeden barış, demokrasi, insanlık diyen ve düşman ilan edilmeyen kaç isim var yakın tarihimizde?
Ama yine de şaşırmadan edemiyor insan.
Hadi apoletini, sağdan soldan cemaatindeki makamını, mevkiini kazanmak ve korumak için yüzüne “düşmanın suretinde de sen varsın” diyen “iç düşmanlarla” mücadeleye mecbur olan gediklileri anlıyoruz.
Peki, “her kavgada ölenlerin,” ölümlerin hesabını soran cesur yüreklerden başka kaybedecek neleri var da vicdansızlara bir hop demekten imtina ediyorlar.
Görmüyorlar mı ağalarının, paşalarının ne kadar iç düşman diye hedef gösterdikleri varsa özbeöz dostları, kardeşleri.
Yetmedi mi kandıkları, dostlarının linçine ortak oldukları…
Yine tarihî bir sınav var önümüzde. Ve bu sefer sınava girenler Kürtler. İşte asri zamanların vakanüvisleri kaydetmek için bekliyor bu sınavın sonucunu da.
Ben bunca acı çekmiş Kürtlerin vicdanlarına, vefakârlıklarına güveniyorum.
Medyanın 32 kısım tekmili biri dut yemiş bülbül gibi suskunken, hava harekâtında ya da başka bir nedenle öldüğü iddia edilen, aralarında bebeklerin de olduğu yedi insanın, yedi Kürt’ün hesabını soran bir gazeteciye “düşman” diyebilecek kadar insafsızlaşanlara bir hop çeker Kürtler.
Utanmadan televizyonundaki alt yazılarda “Ahmet Altan Kürt düşmanı oldu” diye yazanlara, o gazetecinin “Af’edersin Kürt” jargonunun affedilmesinin bile tartışılamadığı 90’larda, kocaman bir gazetede “Atakürt” manifestosunu yazma cesareti gösteren adam olduğunu hatırlatırlar.
Ne kadar işe yarar bilmiyorum ama eminim ki, “Kim öldürdü bu Kürtleri” diyen soran adamın adres vermediği, adres sorduğu gerçeğini savaş baronlarının yüzüne çarparlar.
Dost diye yanlarına sokulup genç Kürt ölümlerinin ardından “Hepimize böyle bir ölüm nasip olsun” diyenleri, halkı açıkça ölmeye ve öldürmeye teşvik edenleri bile 15 dakikalığına meşhur eden Kürtlerin, en zor günlerinde yanlarında olan kadim dostlarının bir anlık bile olsa düşman ilan edilmesine gönülleri razı olmaz, biliyorum.
***
İntihal meraklısına not: Yazar başlıkta ve yazının bazı yerlerinde ironi yapmıştır. Başlık ünlü pop art ikonu Andy Warhol’dan apartılmıştır. Te Allahım.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019