Melih ALTINOK
Her şeyin en iyisini bildikleri gibi PKK’yi de KCK’yı da hepimizden iyi tanır onlar.
Tuttuğu takımın ilk on birini ezbere sayabilen çocukların ukalalığı misali, PKK hakkında ettikleri lafın üstüne laf edilmesine de çok kızarlar.
Çünkü yıllardır her gün birbirinin tekrarı olan ve totalde hiçbir şey söylemeyen gazete yazılarının 30 yıldır barışa çok büyük katkı yaptığına inanmışlardır bir kere.
Kıymetleri, koyunun olmadığı bu kirli savaşın netameli zamanlarında Ertürk Yöntemler cephesinin karşısında poşulu Abdurrahman Çelebi’yi oynamalarından menkuldür.
Üstelik, kendilerinden bir “Atakürt” falan bekleyen zaten yoktur da, hiçbir zaman radikal de olamamışlardır.
Memlekette 30 yıldır süren savaşa dair yegâne alternatif gazetecilik faaliyeti Kandil’de ya da Bekaa’da “hacı” olup, dönüşte de Kasr-ı Kanco’da ziyafetlere katılmaktan ibaret olunca, bu şerefe nail olmak da “amaç” belleniyor tabii.
Şimdi olduğu gibi, o karanlık günlerde de “amasız” barış gazeteciliği yapan değerli isimlerin cesaretlerini, yolculuklarını ayrı tutuyorum elbette. Ama yıllardır izlediğimiz film, biri devletin, öteki hayali devleti için savaşan örgütün gediklilerinin nezdinde meşruiyet ve prestij sağlamak için çabalayan gazetecilerin rol aldığı B sınıfı bir yol hikâyesinden ibarettir.
Bu savaş filminde adları sık sık anıldığı halde kadraja bile girmeyenlerse Kürtlerdir.
Devletin zulmünden bıkan ama silahı reddedip PKK’ye ilişmeyen, kimsesiz, nüfussuz, tek ve bir başına Kürtler. Dağda ölen oğlu, kızı, kocası için kimseye “sitem” bile edemeyen naçar insanlar.
Bölgeye giden gazetecilerin ağırlandığı konaklara, belediye tesislerine, valilik binalarına ancak dışarıdan bakabilen, vekâlet vermedikleri halde hep onlar için “en iyisinde karar kılan temsilcilerinin” konuştuğu, kıyıdaki köşedeki Kürtler.
E hâl bu olunca da, bir nesil ve de dünya, hakkında “realite canım realite”den başka bir şey duymadığımız PKK’nin “realitesi” neymiş, yıllarca sahada kalan elin Alize Marcus’undan öğrendi doğal olarak.
Bugün de aynı sakızı çiğniyorlar. Romantik bir PKK ve Kürt sorunu tasvirinin dışına çıkan kim varsa, ya devlet ağzıyla konuşmakla itham ediyorlar ya da devletin ağzından çıkacak sözün yazarı ilan ediyorlar.
“E peki nasıl olacak” sorularının tek birine dahi yanıt vermeden, “Silahlar ağaca ağaçlar müzakere masasına dönmeli yurdumda” ezgisini mırıldanmayı PKK ile aralarındaki “mesafesinin” kanıtı sayıp, somut barış önerilerinde bulunanları “devletin tarafındaki şahinlerden” ilan ediyorlar.
Kimi kastettikleri de belli değil, yine karınlarından konuşuyorlar.
Bu kez de telaşları, “cemaatlerinin” mensubu olamayan birkaç gazetecinin, kim öldürüyorsa gocunmadan ona “katil” diyerek, tesbitlerinin kifayetsizliğini açık etmesi, barış için üstlenilecek riskin eşiğini yükseltmesinden kaynaklanıyor.
Tıpkı, Dağdaki PKK’yi anlatan Marcus’un zamanında basiretsizliklerini, beyhude gazeteciliklerini yüzlerine vurması gibi, şimdi de şehirdeki KCK’yı anlatmaya çalışanların hoyratlığından huzursuzlar.
İlişkileri, rahat alanlarda başımıza hesapçı kesilirken sivil ölümlerini net bir dille sorgulamalarına engel olduğu için, Çukurca’da olduğu gibi Malatya’da morgda yatan gençlerin akıbetini dert edinenlerin bağımsızlığından rahatsızlar.
Klişe ideolojik kalıpların esaretinden kurtulup fikir üretenlerin yıllardır havasını soluduğumuz kültürel ve politik çölün havasını ılımanlaştırmasından ödleri kopuyor. Açılan el kapılarından rahatsız ulusalcılar gibi, onlar da kendi statükolarına dört elle sarılıyorlar.
E zor tabii.
PKK’nin dünkü katliamları karşısındaki utanç verici suskunluklarını meşrulaştırmak da, yalnızca KCK davasındaki abuk sabuk tutuklamaları lanetlemekle pekâlâ mümkün. Genç kızlar, hamile kadınlar, çocuklar öldürülürken “yeni anayasa” diye söylenmenin, tavşanlar bayram değil seyran değil dört koldan Çukurca’yı bastığında “her iki tarafa da” silah bırak çağrısı yapmanın konforu dururken niye ellerini kirletsinler ki?
Üstelik bu cengâverliğin getirisi olmadığı gibi götürüsü de bir hayli fazla değil mi?
Gıdım oynasalar, elleri azıcık toza bulaşsa, bölgedeki ve Avrupa’daki konferanslara çağrılmazlar alimallah. Taze PKK muhibbi merkez medyanın kapıları duvar olabilir yüzlerine. Dağda konuştukları kadın gerillanın anlattığı yakıcı gerçekleri sansürleyip yerine “Kandil’den görünümler” yerleştirdikleri kitapları iki paralel merkez medyada bu kadar cilalanmaz mesela.
Cesaretin varsa yalnızlığı, linçi, akıllara durgunluk veren karalama kampanyalarını göze alıp “cemaatini” de eleştireceksin. Derdin gerçekse, barışsa, derdin varsa, tercümanlıklarına soyunmanın getirisi olmayan marjinal bir faaliyet sayıldığı lal edilmiş “gundiler”in evine konuk gideceksin, seslerini duyuracaksın.
Sonra arada masal anlatsanız, övünseniz, hatta kızsanız da lafımız olmaz.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019