Ahmet ALTAN
Ergenekon, devlet içindeki cinayet şebekesinin adı.
Tek bir amacı var, Türkiye’nin normalleşmesini önlemek.
Kanla, cinayetle, suikastla, sabotajla, kitlesel katliamlarla sürekli olarak ülkeyi bir “uçurumun kenarında” tutmak ve Türkiye’yi bu uçurumdan ancak “ordunun kurtarabileceği” mesajını topluma yaymak.
Ordunun iktidarı için bu ülkeyi perişan ettiler.
Ergenekon’un son halkası ya da son halkasının önemli bir kısmı ele geçti.
Ama bu halka geçmişe uzanan bir zincire bağlı.
O zincirde salkım salkım ölüler asılı.
Büyük katliamlar asılı.
Geçen gün Taner Akçam, Neşe Düzel’le yaptığı üç günlük söyleşide, “toplumun milliyetçiliği tehlikeli değildir, devletin milliyetçiliği tehlikelidir” diyordu.
Bunu, büyük olaylarda toplumun kendi kendine harekete geçmediğini, devlet tarafından kışkırtılarak harekete geçtiğini anlatmak için söylüyordu.
Bence çok doğru ve gerçekçi bir tesbit bu.
Bütün büyük facialar arkasında, bugün son halkasını ele geçirdiğimiz ve maalesef son zamanlarda saçma sapan nedenlerden dolayı inandırıcılığının ciddi biçimde zedelendiğini gördüğümüz o Ergenekon zinciri vardır.
Şimdi teker teker o olaylara dönüp, zincirin geçmişteki parçalarını da yakalamaya çalışıyoruz.
Burada amaç şunu ya da bunu cezalandırmak değil, burada amaç o zinciri parçalamak ve bir daha devletin içinde hukuksuz bir iş yapılmasını engellemek.
Başıboş bir ejderha gibi kendi halkını yiyip kimseye hesap vermeyen hukuk dışı bir yapıyı devletin içinden söküp fırlatmak.
Ve, tabii böyle bir yapının bir daha asla oluşamayacağı hukuksal bir yapıyı kurmak.
Henüz bu yapıyı kuramadık.
Geçmişi temizlerken, geleceğimizi kurtaracak sağlam çerçeveyi oluşturamadık.
Böyle bir çerçevenin oluşmaması, o ejderhanın her zaman canlanmasına olanak sağlayacak bir gevşeklik bırakır devletin içinde.
Öyle bir gevşekliğin nelere yol açabileceğini görmek için de dönüp dönüp geçmişe bakmamız gerekir.
Sivas katliamı sanıklarından beşinin “zamanaşımı” nedeniyle paçasını kurtarması herkesin dikkatini Sivas’a çevirdi.
Kamu vicdanı birçok olayda olduğu gibi gene yaralandı.
Zavallı kamu vicdanı yara bere içinde zaten.
Geçmişten kalan yaralara yeniler de ekleniyor.
Bir elimizle adaletin huzur verici merhemini bir yaraya sürerken, öbür elimizdeki hançerle yeni yaralar açıyoruz.
Sivas katliamı, sadece oteli kuşatıp insanları yakan insanların işi değildi, arkasında ciddi bir devlet gölgesi bulunuyordu.
O insanların, aynen Akçam’ın söylediği gibi devlet tarafından kışkırtıldığı ve katliamın bilinçli şekilde önlenmediği anlaşılıyordu.
Birçok insan gibi ben de katliamın yaşandığı günü bugün gibi hatırlıyorum.
Başbakan Tansu Çiller’di, başbakan yardımcısı Erdal İnönü.
Oteldekiler tam yedi saat boyunca yardım beklediler, İnönü’ye ulaşıp saldırıyı engelleyecek bir güç göndermesini istediler.
Şehrin dışında bekleyen askerî güçler yedi saat boyunca şehre sokulmadı, katliam engellenmedi.
O zamanın Ergenekon’u bir “Alevi-Sünni” çatışması yaratmak istiyordu çünkü.
Bir “şeriat” korkusu yaymak peşindeydiler.
Katliama katılıp otelin içinde insanları diri diri yakanların bir kısmı yargılandı ama işin “asıl”sorumluları hiç yargının önüne gelmedi.
Şimdi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “bu olayın ardındaki kamu görevlileri için de dava açılması” gerektiğini söylüyor.
Kesinlikle haklı.
Zamanın başbakanı başta olmak üzere, o dönemde sorumlu olan herkes yargının önüne çıkarılmalı, ölenlerin hesabı onlardan da sorulmalı.
O katliamı yapan kalabalık kadar, onları kışkırtanlar ve katliamı göz göre göre engellemeyenler de sorumlu çünkü o ölümlerden.
O günkü başbakan ya da Genelkurmay başkanı Madımak Oteli’nin içinde olsaydı, o kalabalığın o oteli yakmasına izin verirler miydi?
Beş dakikada dağıtırlardı hepsini.
Kalabalığı dağıtacak güç orada vardı, harekete geçirmediler.
Bu korkunç cinayetlerin hesabını da hiç vermediler.
Arınç’ın da söylediği gibi bu dava kamu görevlilerini de içeren bir şekilde yeniden açılmalı, o gün kalabalıkları kimin kışkırttığı, kimin olaya müdahale edilmesini engellediği, başbakan yardımcısının taleplerine rağmen kimin Madımak Oteli’nin önüne güvenlik güçlerinin gönderilmesine set çektiği ortaya çıkarılmalı.
Çıkarılmalı ki bu kanlı zincirin bulduğumuz her parçasını koparıp atalım.
Çıkarılmalı ki günümüzde hâlâ Uludere katliamını gerçekleştirmeye cüret edenler bir gün yargılanacaklarını iyice anlasınlar.
Çıkarılmalı ki geçmişimizi temizlerken günümüzü ve geleceğimizi de temizleyebilelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları









































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018