Ahmet AY
Kim ne derse desin ABD yeni bir dolap çevirmek üzere hazırlık yapıyor. Yoksa daha önce en yetkili ağızdan, “DEAŞ bitti” diyen Amerikalı yetkililer iki de bir neden, “Türkiye’nin Zeytin Dalı operasyonu DEAŞ ile mücadelede dikkatleri dağıttı. Dikkatlerimizi DEAŞ’a yoğunlaştırmalıyız” desin.
Amerika’daki küresel sermaye bürokrasisi, bölgemizi tasarımını yaptıkları yeni dünya düzenine uygun hale getirmek için aralıksız çalışıyor. Bunun için terör öğütleri ile kol kola, omuz omuza vermekten de geri durmuyorlar. “DEAŞ’ı kuran ABD” bu örgüt üzerinden territoric ve siyasi operasyonlarını sürdürerek defacto durumlar oluşturup oldu-bittilerle Türkiye’yi en azından periferisine tutmak istiyor.
Aslında ABD’nin istediği düpedüz manda’lık,
Evet, ABD’nin Türkiye’den istediğinin tam adı mandalık gibi bir şey. NATO üyesi olduktan sonra Türkiye’ye biçilen rol jandarmalıktı. Türkiye soğuk savaş döneminde ABD ve NATO için tampon bölge idi. O gün de Türkiye’den istedikleri yöneticilerin protectoral yönetim yanlısı olmasıydı. İngilizlerin 1915 ve sonrası istediği manda yönetimini bugün ABD adını koymadan istiyor.
Elhamdulillah, feraset ve basiret sahibi liderlik kadrosu, “monşer” zihniyetten büyük oranda arınmış diplomat kadromuz dost ve müttefik bildiğimiz devletlerin niyetlerini doğru tespit edip uygun adımları atmaktan çekinmiyorlar.
Aslında geçmiş hükûmetler döneminde de bu dost devletlerin bölge ve ülkemizle ilgili planlarında bilinmeyen, öngörülemeyen bir şey yoktu. Ne var ki muktedir olamayan iktidarlar bu dost bildiğimiz devletlerin niyetini anladıklarını onlara hissettirdikleri anda Türkiye bir belaya uğrar ve yöneticiler de kafasını kuma sokarak geri adım atmak zorunda kalırlardı.
Ne gibi mi?
ABD’nin helikopterlerle Kandil’e mühimmat bıraktığını öğrenen dönemin hükûmeti, ABD’ye bu öğrendiğini hissettirince Türkiye’de Uğur Mumcu öldürülür ve hükûmet geri adım atmak zorunda bırakılırdı. İşin cinayet sonrası laiklik şarkısıyla süslenmesini de bir çakıl ile kuş sürüsünü vurmak olarak değerlendiriyoruz.
Anlayacağız Türkiye’ye üç maymun olmayı da öğretmişlerdi. Şimdi buna güçleri yetmiyor. Bunun detaylarını KÜRESEL SERMAYE ERDOĞAN’I İSTEMİYORSA HODRİ MEYDAN başlıklı yazımızda yazacağız, lakin Küresel güçlerin millet ve milli devletleri yok etmek istediğini, Türkiye’nin, buna rıza göstermesi yönündeki baskılara direndiğini, bu direncin de ÜST AKIL dediğimiz küresel sermayeyi rahatsız ettiğini belirtmekte yarar var.
DEAŞ da bu sürecin en uygun aparatı olarak sahaya sürüldü. Önce DEAŞ bir yere giriyor, daha doğrusu gönderiliyor, sonra ABD ve müttefiki YPG DEAŞ’ın girdiği yeri DEAŞ ile göstermelik bir savaş! ile geri alıyor ve bu alınan yer YPG’ye teslim ediliyordu. YPG de DEAŞ ile savaşarak! aldığı yerin demografisini bozuyor; orada yaşayan dindarları, kendileri gibi düşünmeyen diğer grup ve partileri tehdit ederek doğdukları, büyüdükleri yurtlarından kovuyordu. Kalanlarla da kendilerine uygun despot yönetmelerle iş gördürüyorlar.
Türkiye bunu görüyor, sonuçlarını biliyor ve ABD’ye bunun kabul edilemezliğini anlatıyor, ama ABD anladığını gizliyor. Türkiye’nin kırmızı çizgisini bildiği halde ABD bu çizgiyi çiğnedi. Türkiye de buna karşı askeri, siyasi, diplomatik yollarla cevap veriyor. ABD Türkiye’nin bu hamlesini, “DEAŞ ile mücadeleyi sekteye uğratır” bahanesiyle önlemeye çalışıyor.
Dolayısıyla ABD DEAŞ Sakız’ını ağzına aldıysa (benim bildiğim) ABD DEAŞa terör eylemleri yaptırır, DEAŞ”ı bir yerlere saldırtır ve “işte Türkiye buna sebep oldu” diyerek “Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır” misali haklı olduğunu ispatlamaya çalışır.
Türkiye mi?
Elbette bu çirkefliklere karşı hazırlıkları var, ABD bunu biliyor.
Türkiye’nin elindeki belgeler dünyada namuslu hangi yargı kurumunun eline geçse ABD “müebbet yer”. Dünya devletleri, dünyanın 5’ten büyük olduğuna inandıkları gün bu dosyalar açılabilir.
ABD hesabını doğru yapmalı,
Kendisine olan inancını kendisi de kaybediyor, farkında mı?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019