Akif BEKİ
Allah’tan dünyaya rezil olmamayı hala önemseyen bir Dışişleri Bakanımız var, YSK’nın izahı zor kararını anlatmak için çırpınıyor. Çabası takdire şayan, fakat anlatılabilir bir şey mi ki?
“Yüksek yargı kararıdır, herkes saygı duymak zorunda” diye anlatacaksanız...
Geçmişte Danıştay’ın aldığı ve yürütmenin başı olarak Erdoğan’ın yerden yere vurduğu başörtüsü yasağı kararları ne kadar anlatılabildiyse, eh işte o kadar anlatabilirsiniz ancak.
Veya AK Parti’nin yargıyı, yürütmenin yerine geçerek takdir yetkisini elinden almakla suçladığı, hukukilik yerine yerindelik denetimi yapmakla itham ettiği birçok başka karar kadar...
Ya da ‘367 skandalı’ olarak anılan Anayasa Mahkemesi kararı... Yahut Milli Görüş partilerine irticadan kapatma kararları... Veyahut da AK Parti’ye laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktan kapatma davası açılması kadar...
Yüksek yargı, Meclis’in yetkilerini gaspetmekle, siyasetin alanına antidemokratik müdahalede bulunmakla az suçlanmadı bu iktidar devrinde.
Sadece içeride değil, dışarıda dünyaya da bizzat iktidar sahipleri tarafından çok kez şikayet edilmedi mi bu yüzden yargı tasarrufları?
Başörtüsü yasağı ile düşünce ve siyaset özgürlüğüne aykırı yargı kararları, çatır çatır AİHM’e götürüldü. Yerli ve milli yargıda bulunamayan adalet, Strazburg mahkemesinde aranmadı mı?
Umutmayın ki Erdoğan’ı okuduğu bir şiir yüzünden belediye başkanlığından düşüren, siyasetten yasaklayan ve 4 ay hapis yatıran da 1998’de Yargıtay’ca onaylanan bir mahkeme kararıydı. Mağduriyetini gidermek için üç kez AİHM kapısını çalmadı mı?
Yeni Şafak gazetesi de 2002 başında polis baskınına uğradığında, Avrupa Konseyi haklar sözleşmesine sığındı. Hangi maddelerin devletimizce ihlal edildiğini sayıp döktüğü bölüme de “Avrupa’ya rezil oluyoruz” ara başlığı atmadı mı?
Avrupa’ya rezil olmamak mühimdi o zaman, Avrupa Konseyi sözleşmesine uymak ve dünya demokrasi liginde küme düşmemek de çok mühimdi.
Dünya siyasetçilerinden ve kurumlarından destek toplamak, ülkeni dışarıda karalamak, kötülemek değildi. Ortak demokratik değerler için evrensel dayanışma sayılıyordu henüz.
İngiliz Başbakanı Blair’in, Alman Şansölyesi Schröder’in desteğini, göğsünüzü gere gere arkanıza alabilirdiniz. “Hans’la George ne der, dünya ne der bizi ırgalamaz” yerli ve milliciliği ortaya çıkmamıştı daha. Bilakis, ne diyecekleri can kulağıyla dinleniyor, hayati ehemmiyet atfediliyordu.
‘Uymak zorundayız ama kusura bakmayın saygı göstermek zorunda değiliz’ argümanıyla eski yargı düzeninin kararlarını sadece kınamak serbest değildi. Hans ve George ağzıyla kendi yargına birlikte gülmek de alabildiğine helalühoştu.
Yargı kararıysa hepsi yargı kararıyla işlendi, hepsi için ‘anlatamazsınız’ dendi ve hiçbiri anlatılamadı dünyaya.
Bakalım Bakan Çavuşoğlu, İstanbul seçimlerinin niye iptal edildiğini ‘yargı kararıdır’ diyerek anlatmayı başarabilecek mi?
“Tüm adaylar 31 Mart’tan önce olduğu gibi, eşit şart ve fırsatlarda tekrar yarışsın istiyoruz” diyor. İnanan çıkacak mı?
“Yüksek yargı organı bir karar verecek ve bu hukuk dışı, antidemokratik olacak. İşte yurtdışından gelen tepkilere itirazımız budur. Dayatma ve çifte standartlara gelmeyiz, kimse kusura bakmasın” diyor. İkna olan bulabilecek mi?
“Yargı kararını yok sayarak açıklama yapanları ben şiddetle kınıyorum. Özellikle partizan ve ideolojik dayanışma saikiyle konuşanlar için söylüyorum” diyor. Bunu duyunca bize gülmeyi kesip ciddiyetini takınan olacak mı?
‘Biz sizin cemaziyelevvelinizi de biliyoruz’ denmeyecek mi?
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025