Amberin ZAMAN
Seçimlere yaklaştığımız her gün dezenformasyon, yalan, çarpıtma ve pişkinlik gırla. Belli ki birileri herhâlde feci hâlde korkuyor.
Salınmak istenen korkunun başında HDP Meclis’e girerse nasıl bir felaket yaşanacağı geliyor. Barış sürecinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan HDP’nin Meclis’e girmemesinin “süper” olacağını buyuruyor. Bununla kalmayıp HDP’nin Meclis’e girmesinin “tehlikeli” olduğunu savunuyor.
Bunun tersinin gerçek olduğu tecrübeyle sabit. 1980 darbesi sonrasında sırf Kürtler Meclis’e girmesin diye yüzde on barajı konuldu. Akabinde yaşanan acıları hep birlikte izledik. En ağır faturayı Kürtler ödedi. Ama yok olmadılar. Olmayacaklar.
Ve epey bir süredir Kürt siyasal hareketi diyor ki “Biz Türkiye’nin bir parçası olarak yola devam etmek istiyoruz”. Sadece Kürtlerin değil “Türkiye’de yaşayan tüm halkların partisi olmak istiyoruz”.
HDP’nin her kesimi temsil eden aday listesi, seçim manifestosu, samimiyetini ortaya koyuyor. Ama elbette iç vesayete tabi kalmış etnik milliyetçilikten beslenen bir partinin bir günde dönüşmesi kolay değil.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın evvelsi akşam CNNTürk’te “Biz dar bir alana hapsetmiştik kendimizi, artık buradan çıktık” demesi başlı başına bir olaydır. Türkiye’de özeleştiri yapabilecek özgüven ve olgunluğa sahip herhangi başka bir siyasetçiye rastladınız mı? Ben rastlamadım.
Hadi Demirtaş’a inanmadınız. Peki, PKK’nin “Türkiye’de silahlı çatışmayı gerektirecek durum kalmadı” demesi; bunların hepsi tiyatro mu? Yalan mı? Yalan madem neden silahlar sustu? PKK sivil siyasetin ön plana çıkmasından rahatsızlık duysa, yolunu bulur, HDP’yi zor durumda bırakacak eylemler gerçekleştirmez miydi şu saate kadar?
Nelerin yalan olduğunu sizlere söyleyeyim. Tedavülde olanlardan birincisi şu: “PKK 30 bin Türk askeri öldürdü. HDP’ye oyunuzu verirseniz şehitlerimizin kemikleri sızlar.” Hayır. 1984’ten beri takriben beş bin küsur güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. 25 bin civarında da militan. Faili meçhulleri, işkenceyle katledilenleri saymıyorum.
Her can kıymetlidir. Son dönemin en büyük kazancı nedir diyoruz? İki yıldan fazla bir süredir kanın akmaması diyoruz. Bunda AK Parti’nin hakkını da teslim ediyoruz.
Deniyor ki: “HDP Meclis’e girerse AK Parti’yle kol kola girecek. HDP’ye güvenilmez.” Demirtaş tekrarlamaktan dilinde tüy bitti. “Başkanlık sistemine karşıyız,” diyor. “Sivil, eşitlikçi demokratik anayasa istiyoruz,” diyor.
HDP lideri inançlı Müslüman olduğunu defalarca açıklamak zorunda kaldı. Kız kardeşinin başörtülü olduğunu, bu yüzden iş bulamadığını, ve başörtüsü yasağına karşı mücadeleye bir insan hakları savunucusu olarak destek verdiğini de… Demirtaş’ın ifade ettiği gibi Kürtler Araplardan sonra İslamiyet’e geçen ilk kavimlerden biri.
Geçen aylarda Kobane’de yaşamını yitiren bir militanın taziye evine gittim. Dua okunuyordu. İmamı da HDP’liler getirmişti. Sivil Cuma’ları unuttunuz mu? Türkiye’de her siyasal oluşum gibi HDP de dinî hassasiyetleri gözetiyor. Ama istismar etmeden.
Demirtaş’a 6-7 Ekim şiddetini fatura etmek istiyorlar. Utanmadan sıkılmadan “Yasin Börü’nün katili o” diyorlar. Oysa Demirtaş “Kobane için demokratik tepkinizi gösterin, sokağa çıkın,” demişti. Kimseyi “öldürün” dememişti. Ama Kürt gençlerinde biriken öfkeyi hesap edemedi. Bunu da itiraf etti.
Bir de HDP Meclis’e girmezse neler yaşanır. PKK’den söz etmiyorum. Gençlerden söz ediyorum. İnsan düşünmek dahi istemiyor.
Öcalan ve HDP üzerindeki etkisine gelince…
En ufak şüpheniz olmazın. Selahattin Demirtaş’ın damgasını vurduğu zamanın ruhunu herkesten iyi okuyordur. Başka neden aylardır HDP heyetiyle görüşmesi engelleniyor dersiniz?
Not: (Yasin Börü’nün ailesine ve kanlı 6-7 Ekim olaylarında yakınlarını yitiren herkese yeniden sabır diliyorum.)
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018