Aslı Aydıntaşbaş
Donald Trump, üç gündür Twitter’dan götürdüğü şovu, cuma gecesi Tomahawk gösterisiyle noktalıyor. Emmanuel Macron, yanına üç general koyup ‘kriz masasında’ ciddi ifadeyle resim çektiriyor. Pentagon, görüntüler yayımlıyor. Ruslar, âdet yerini bulsun diye mırın kırın ediyorlar. İranlılar, rol icabı sert konuşuyorlar.
Böylece üçüncü dünya savaşı, kaşla göz arasında, bizler cuma gecesi uykudayken başladığıyla bitmiş oluyor...
Neden “tiyatro” diyorum? Çünkü ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitter şovuyla başlayan cuma geceki füze mesaisi, medyatik olmanın ötesinde çok bir anlam taşımıyor.
Bazı İslamcılar ve solcular, olan biteni ‘emperyalizm’ kisvesinden yorumluyor. O laf bile ağır kaçar. Asıl mesele, çok daha ciddiyetsiz, çok daha beceriksizce uyarlanmış bir piyesten ibaret. Washington’daki tartışmaları, Kongre’deki ifadeleri, Amerikalı yetkililerin sözlerini dikkatle dinlerseniz, ABD’nin Suriye’de kalmak istemediği ortada. Yeni bir Suriye stratejisi de yok. Rejimi de devirmek ya da muhalifleri korumak gibi düşüncelerden çoktan vazgeçti. ABD’nin Suriye’deki tek isteği, sınırlı sayıda askerle bir süre daha Fırat’ın Doğu’sunda Suriye Demokratik Güçleri’ni desteklemek; bu sayede İran’ı frenlemek, IŞİD kıskacını gevşetmemek. O da “bir süre daha”...
Onun ötesinde kimsenin derdi değil Suriye.
Peki nedir o zaman günlerdir Trump’ın estirdiği fırtına? Ben yaşananları, içeride FBI’ın Rusya soruşturması yüzünden iyice sıkışan ABD Başkanı’nın, Suriye’ye 100 Tomahawk göndererek ‘devlet adamı’ görüntüsü verme isteği olarak yorumluyorum.
Yanlış anlaşılmasın; kimyasal silah kullanımını hoş görebilecek bir insan değilim. Bu satırları takip edenler, pasifist bir kimliğim olmadığını da bilir. Ancak el insaf! Suriye iç savaşında yarım milyon insan öldü; bunlardan sadece 1900’u kimyasal silah yüzünden can verdi. Şimdi bu savaşı durdurmak yerine afaki bir çizgi çekmek, “klor kötü, bombalar ok” mesajı vermek, alkışlanabilir bir tutum mu?
Ankara’nın bunu çok iyi okuması, planlarını ona göre yapması, açıklamalarında daha dikkatli olması lazım.
Arap coğrafyasındaki savaşlara “Yesinler birbirini” diye bakan Trump, Suriye’yi Rusya’ya hediye etmeye çoktan razı. Bu yüzden operasyon, günler önce boşaltılan 3 askeri üsle sınırlı tutuldu ve hedefler önceden Rusya’yla paylaşıldı. Zaten o yüzden ne ABD borsası, ne de medya olan bitenle fazla ilgilenmedi. Bu yüzden Rusya’dan bir iki itiraz dışında fazla bir tepki beklenmiyor.
Bir iki bağır-çağır dışında Rusya’nın tepki vermesini gerektirecek bir durum yok zaten. 3 günlük bir davul zurnadan sonra ABD 100 Tomahawk’la boş askeri tesisleri bombaladı. Füzelerin bir bölümü, zaten Rus S-400’leri tarafından engellendi.
Üçüncü dünya savaşı falan çıkmıyor. Dağılabiliriz.
Suriye krizinin acıklı yanı, tüm dünya devletlerinin ne kadar ilkesiz, ahlaksız, vizyonsuz olduğunu hepimizin gözüne sokması. Bu resimde ‘iyi adam’ yok. Hepsi kötü. Olan, Suriyeliye oluyor.
Bu arada klor gazına maruz kalan Doğu Gutalılara ne oldu diye sorarsanız? Suriye rejimi, muhaliflerin ‘son kale’ olarak gördüğü Doğu Guta’da geçen hafta hâkimiyeti sağladı. Artık orada Suriye bayrağı dalgalanıyor. Gittikçe radikalleşen muhalifler, ‘İslam Ordusu’ adı altında birleşmişti. İslam Ordusu, Türkiye’nin de içinde olduğu bir anlaşmayla geçen hafta silahlarını teslim etti. 13 bin savaşçı ve aileleri, otobüslere binip kuzeye, yani bizim sınırımıza geldiler.
Bir bölümü, şu meşhur el-Bab’a, bir bölümü sınırdaki çadır kamplarına ya da Fırat Kalkanı bölgesine yerleştiriliyor. Böylece Ruslar, Türkiye eliyle palazlanan ‘Sünni muhalefetini’ yine Türkiye’nin yardımıyla bitirmiş oluyorlar.
Kan, gözyaşı ve yarım milyonluk ölümden sonra, Suriye iç savaşı son düzlüğe giriyor....
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018