Atilla YAYLA
Geçtiğimiz yaz çok ilginç bir kitap okudum. Kitap, son yıllarda –iyi ki- moda hâline gelen nehir-söyleşilerin örneklerinden biri. Belge Yayınları tarafından basılan kitap “eski” komünistlerden Hüseyin Çakır’ın yine “eski” komünistlerden Türkiye Komünist Partisi son genel sekreteri Nabi Yağcı ile yaptığı uzun bir konuşmayı-sohbeti kapsıyor (Şubat 2018). Yaklaşık 600 sayfa. Fotoğraflarla ve gazete kupürleriyle de desteklenen kitap, genel olarak sosyalist-komünist hareketlerle ve özel olarak Türkiye komünizminin ve Türkiye Komünist Partisi’nin tarihiyle ilgilenenler için bir başvuru kaynağı olmaya aday. Bu ilginç ve birçok bakımdan hayret verici ve aydınlatıcı kitabın adı Elele Özgürlüğe. Çakır ve Yağcı kitabı adlandırmada özgürlük kavramının itibarından, çekiciliğinden ve kullanışlılığından yararlanmak istemiş ve yararlanmış, ama özgürlüğün ne olduklarını bildiklerini göstermede ve okuyucuyu eski ideolojik pozisyonlarının özgürlük dostu olduğuna ikna etmekte çok başarılı oldukları söylenemez. Bu da şaşırtıcı olmaktan uzak. Marksizm adeta bir illet gibi, girdiği kafayı, şu veya bu ölçüce, ama mutlaka, deforme ediyor…
Kitapta hatıralardan fazlası var. Kitap aynı zamanda Nabi Yağcı’nın bakışı ve gerçekten zengin tecrübesi açısından, biraz dağınık da olsa, Türkiye tarihine ilişkin kesitler sunuyor. Bu yüzden bir tür bir tarih çalışması olarak da görülebilir. Ayrıca, koyu bir Marksistin-komünistin fikrî değişim ve dönüşümünü ilgili kişinin kendi hayat hikâyesi anlatımından izlemek, öğrenmek için de eşsiz bir fırsat sunuyor. Keşke kırılmış kollar yen içinde kalmasa, benzer kitaplar, çalışmalar çoğalsa, yeni nesillerin istifadesine sunulsa.
İtiraf edeyim ki, bir kitabevinde ilk gördüğümde kitabı alıp almamakta tereddüt ettim. Hem epeyce pahalı (döviz kuru dalgalanmasından önce, 48 TL) hem de epeyce hacimliydi. Sosyalizmin teorisi ve pratiği hakkındaki bilgi edinme merakım bana kitabı aldırdı. Eve götürdükten sonra da kitabı hemen okuyup okumama konusunda tereddüde düştüm. Hemen okumak yerine sıraya koymayı düşündüm, zira elimde okumaya daha evvel karar verdiğim kitaplar vardı. Ancak, sıraya koymam kitabı unutmama veya tamamen gündemimden düşürmeme sebep olabilirdi. Ne yapayım diye düşünerek elimde evirip çevirirken, başlıklarına ve orasına burasına göz atarken, kendimi kitabı okur buldum.
Kitabı okumaya başlamada beni yavaşlatan bir diğer faktör, ikinci bir “boşa harcanan hayatlar” yazısı kaleme almama sebep olması ihtimâliydi. Daha önce TBKP başkanı Nihat Sargın hakkında, vefatının ardından, böyle bir yazı yazmış ve meramımı ifade etmiştim. Aynı tonda ve mahiyette ikinci bir yazı belki de benim için bir zaman ve düşünce israfı olacaktı. Neyse ki, kitap beni “sardı” ve iki günümü harcayarak okumayı tamamladım. Sosyalist-komünist ideolojiye ve hareketlere benim gibi dışardan ve eleştirel bakan kimseler arasında bu kitabı okuyanlar olacak mı, merak ediyorum. Bana sorsalar okumalarını tavsiye ederim. TKP ve diğer sosyalist-komünist hareketlerle bir şekilde ilgili ve ilişkili olanlarınsa onu mutlaka ve dikkatle okuması lâzım.
Kitapla Nabi Yağcı ve Hüseyin Çakır iyi iş çıkarmış. Kitap iyi bir dile ve bağlayıcı bir akıcılığa sahip. Tekrarlar rahatsız etmeyecek kadar az. Her iki isim de epeyce açık sözlü ve dürüst. Teorik analizlerle tecrübeye dayanan pratik-algısal anlatımlar iç içe geçirilmiş. Bu yüzden, ikinci bir “israf edilen hayatlar” yazısı kaleme almıyorum. Ancak, bu hiç boşuna harcanan zaman, enerji, düşünce olmadığını düşündüğüm anlamına gelmez. Bunun sebebi Yağcı ve Çakır’ın son yıllarda sosyalist dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişme ve değişimleri görme ve bunlara dayanan düşünce ve tezler geliştirme şansına sahip olmaları. Keşke, hâlâ bir ölçüde içinde dolaştıkları çemberi kırıp daha engin sulara açılabilseler.
Nabi Yağcı TKP’nin son genel sekreteriydi. Kendisinin de ifade ettiği gibi, sosyalist-komünist hareketlerde genel sekreter beyin-merkez demektir. Genel sekreter olarak kullandığı isim ise bir önceki genel sekreter İsmail Bilen tarafından kendisine verilen Haydar Kutlu. Hüseyin Çakır da geçmişinde TKP ile ilişkisi olmuş, kıdemli bir solcu. Çakır, Türkiye sosyalist-komünist hareketinin tarihinden haberdar. Benim gibi dışardan değil, içeriden bir gözlemci, dolayısıyla soruları “içerden” sorabiliyor. Bu bazen lüzumsuz ayrıntılara girilmesi sonucunu veriyor ama bazen de çok ilginç ve mutlaka açığa çıkması gereken noktaları okuyucunun önüne seriyor.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019