Aydın ENGİN
Korkan elbette sadece Recep Tayyip Erdoğan değil.
AKP içinde az sayıda da olsa aklı başında, en azından olup biteni serinkanlılıkla analiz etmeye çabalayanlar var. Onların korkusu “Bu adam bizi nereye sürüklüyor ve ne yapmak istiyor” sorusundan kaynaklanan bir korku.
Keza AKP içinde “Yav eğrisi doğrusuna denk geldi; öteki sistem partilerinin iyiden iyiye çürüdüğü, yolsuzlukların saklanamaz hale geldiği bir dönemde iktidara geldik. Ya bu gidiş, bu kamplaşma ve ille de Gezi direnişinden yükselen o çok güçlü itiraz çığlığı, şu iyiden iyiye yapıştığımız ve tadını aldığımız iktidarın elimizden kayıp gitmesine yol açar mı” deyip ama bunu ancak çok yakınlarına fısıltı ile söyleyip için için çok korkanlar var…
Ama Tayyip Erdoğan’ın korkusu bunlardan çok daha farklı ve çok daha koyu, çok daha derin.
Korkusu onu gülünçleştiriyor. Ardarda düzenlediği mitingler bunun en somut kanıtı. O mitinglerde yağıp gürleyen Tayyip Erdoğan ile gece karanlığında mezarlıktan geçerken korkusunu bastırmak için türkü söyleyen ödlekler arasında pek fark yok.
Tamam, akıllı bir siyasetçi olduğu söylenemez. Ama kurnaz, hinoğluhin bir siyasetçi olduğu da su götürmez. Gençliğinden beri, öğrenci derneklerinde, Erbakan’ın kapatılıp açılan partilerinde delege hesaplarının, oy toplama tekniklerin ustası oldu…
İnce hesap yaptığında birkaç ay öncesine kadar aşırı yetkili başkanlık sisteminin tepesine oturma düşleri kurarken şimdi cumhurbaşkanlığının bile mümkün olamayabileceğini görüyor.
Önümüzde iki seçim, bir referandum var.
Seçimlerde partisinin yine birinci parti çıkacağından kuşkusu yok. Ancak yerel seçimlerde, hele hele genel seçimlerde AKP oylarında epey okkalı bir düşüş hiç de uzak olasılık değil ve Tayyip Erdoğan’ı ölümüne korkutan da bu gerçek.
“Kemik oy” denen AKP oylarını yine alır. Ama CHP’nin ulusalcılığına ve muhalefet bile yapamaz hale gelmiş kilitlenmişliğine bakıp “Hiç olmazsa istikrar olsun” diyerek AKP’ye oy veren, ancak bugün “Ülkede istikrar ciddi yara aldı ve bunun sorumlusu bu Başbakan” diyenlerin sayısı Erdoğan açısından ürkütücü ölçüde arttı. Bu kesim öyle makarna, bulgur paketleri ile oyları yönlendirilecek toplumsal katmanlara karşılık gelmiyor.
81 ilin 77’sinde çocukları gaz yiyen, polis copuyla yaralanan, gaz tabancası kovanı ya da bildiğimiz beylik tabanca mermisi ile sakatlanan, hatta yaşamını kaybeden yüzbinlerce gencin anası babası, hısmı akrabası çocuklarına bu kadar vahşice saldıranın kim olduğunu biliyor ve unutmaları kolay değil. Bunun oylarına yansımaması da mümkün değil.
Dahası Gezi direnişinin gerçek kahramanları olan, AKP tepesindekilerin yıvışık ve yılışık ve ikiyüzlü bir deyim seçip “Çevreye duyarlı masum çocuklar” dediği yüzbinlerce genç kadın ve erkek bu seçimlerde artık seçmen. Nereye, neden oy vermeleri ve ille de nereye neden oy vermemeleri gerektiğini pırıl pırıl bir bilinçle kavrayacak kadar uyanık, bilgili gençlerden söz ediyorum.
Bütün bunlara bir de Amerikan Merkez Bankasının “Ucuz dolara son” kararını ekleyin. Bugün hissetmiyoruz. Ama karar büyük olasılıkla bu yılın sonunda, olmadı 2014 ortalarında kesinlikle yürürlüğe girecek. Bu yabancı yatırımcı denen uluslararası tefecileri (bankalar, fonlar) tatlı faizle Türkiye’ye yönelterek ekonomiyi “iyi götürdüğü” masalını kabul ettiren AKP’nin bundan böyle ancak çok yüklü faizlerle ekonomiyi yürütebileceği anlamına geliyor. Eh, o kadar yüksek faizi ödeyecek olan Erdoğan değil biziz. “AKP kötü ama ekonomiyi iyi götürüyor” efsanesinin yıkılması tam da önümüzdeki seçimlere denk geliyor…
Bu kadar etken bir araya gelince AKP’nin oy oranında düşme kaçınılmaz.
Bunu Alevi dedelerine maaş bağlayarak gidermek filan da mümkün değil. Barış süreci olumlu sonuçlanırsa Kürt oylarının AKP’ye değil BDP’ye gideceğini bilmek içinse dahi olmak gerekmiyor.
Oyları gerileyen bir AKP’de suçlayan parmakların uzanacağı tek kişi var: Başbakan Erdoğan.
Bu doğal. Tek adam olmanın, astığı astık, kestiği kestik bir parti başkanı olma şehvetinin bir faturası olur. Hani derler ya, kazanılan savaşta madalyayı gariban piyade erine değil generale takarlar; savaş kaybedilince de savaş divanında generali yargılarlar.
Erdoğan bunların tümünü hesaplayacak kadar deneyimli. Hesapların sonucu ise onu alabildiğine korkutuyor.
Mitinglerde sarıldığı söylem MHP tabanından ne kapabilirsem ve milliyetçi duyguları görece güçlü kesimleri ne kadar AKP’de tutabilirsem hesabından kaynaklanıyor. Pek çoğumuzun “Bu adam ne diyor. Ağzından çıkanı kulağı duyuyor mu bunun” diye hayrete hatta dehşete düşerek dinlediğimiz o korkunç miting konuşmaları Erdoğan’ın özgüveninden kaynaklanan meydan okumaya değil, en güçlü olduğunu sandığı dönemde düşüşe geçme korkusuna işaret ediyor…
* * *
AKP’nin akillerinden kabul edilen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın Gezi direnişinin ilk haftası sonunda söyledikleri belleğinizdedir: “Muhalefetin beş yılda yapamadığını biz beş günde yaptık” demişti…
Değerlendirme çok doğru. Adres yanlış. Başta CHP, bütün muhalefetin beş yılda yapamadığını beş günde başaran AKP filan değil.
Umarım “Peki kim” diye sormadınız.
“Çevreye duyarlı masum gençler”i tanımıyor musunuz ?
Eğer bugüne dek tanıma fırsatınız olmadıysa tren kaçmış değil. (Mesela) İstanbul’un parklarına bir akşam vakti uğrayın. Orada forumlarla, katılımcı demokrasinin bilişli, buluşlu, alkışlanası uygulamaları ile bir araya gelen genç kadın ve erkekler göreceksiniz. Tayyip Erdoğan’ın uykularını karabasan çevirenler de onlar…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021