Aydın ENGİN
Yeniden görülmekte olan Balyoz davasında mütekait iki general bir zamanların Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile aynı günlerin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman yargıç karşısına çıkıp tanıklık etti. Cumhuriyet bu haberi pek isabetli bir başlıkla okurlarına sundu: “Sonunda lütfedip konuşabildiler”.
Balyoz davası Ergenekon davaları zincirinin bir halkası idi. Ergenekon da Türkiye Gladyo’sunun adı.
Soruşturmalar başlayıp henüz ilk adımlar atıldığında, bunu Türkiye’nin darbe geleneği ile hesaplaşabileceği, darbe yapmanın, dahası darbeye kalkışmanın bir suç, hem de çok ağır bir suç olarak mahkûm edilebileceği, devletin derinliklerinde yuvalanmış ve kumardan uyuşturucuya, kara paradan faili meçhul cinayetlere uzanan pek çok alanda birer suç örgütüne dönüşmüş çetelerin dağıtılabileceği, eli kana bulaşmışların cezalandırılabileceği bir fırsat olarak görmüştüm.
Benim açımdan bu önemli fırsat, daha başlangıcında polis örgütü eliyle yürütülen ve hukukun değil intikamcılığın (rövanşizmin) egemen olduğu bir operasyona dönüştü.
Somut ve pek çok şeyi kanıtlayan bir örnek: Bu zihniyete göre Türkân Saylan bir terörist, ÇYDD de bir terör örgütü idi ve daha başka kanıtlar aramak zaman israfı idi. Benim açımdan öyle de oldu.
AKP elebaşıları ve o dönem iktidarı paylaştıkları cemaat, sahiden suça bulaşmış çeteler ve üniformalı ve üniformasız bürokrasi içinde darbe hazırlığı yapan ve darbe ortamı yaratmak için kolları sıvayanlarla sınırlı bir hukuk süreci yerine kaba ve hukuku umursamayan bir intikamcılığı tercih etti. Böyle bir tercihten demokratik bir kazanım beklenemezdi. Zaten öyle de oldu.
Bugün gelinen noktada Ergenekon davalarının tümü hukuksal değil siyasal bir içerik taşıyor. İki farklı ve düşman siyasal güç kapışmıştı. Biri iktidar olmanın ve polis örgütünü elinde tutmanın sağladığı olanaklarla ağır bastı. Ancak iktidar ortağı cemaatle kapışıp kanlı bıçaklı düşman olunca, düşmanları arasında seçme yapmak gerektiğine inandı. AKP’nin etkili siyasetçisi, Tayyip Erdoğan’ın en etkili danışmanı Yalçın Akdoğan’ın “Milli orduya karşı kumpas kuruldu” diyerek bu seçimin yönünü epey önceden ilan etti.
Eh, olup biten her şey paralel yapının bir kumpası ise Balyoz dışındaki davalara da sıra gelecek demektir. İyi olur. AKP iktidarının ülkeyi hukuktan, anayasayı hukuk devleti belasından arındırmaya başladığı şu günlerde kimse kimseyi oyalamasın; hâlâ içerde yatan varsa hemen dışarı çıksın; hüküm kesilmiş davalar Yargıtay eliyle bozulsun ve hüküm veren mahkemelerin kararlarında direnme hakları yok edilsin; Yargıtay’ca da onaylanmış hükümlerin iptaline ilişkin yasa çıkarılsın; olmazsa genel af ilan edilsin.
Yeniden görülmekte olan Balyoz davası bağlamında “Dijital kanıtlar sahte mi değil mi, dijital olmayan tanıklar ciddi mi, değil mi” tartışmalarına girmeye niyetim yok.
Amaaaaa.
***
Ama Kaçaksaray’da mukim Tayyip Erdoğan’a ve önceki günlerde yargıç karşısına çıkan iki mütekait generale kısa birer sorudan vazgeçmeye de niyetim yok.
Silsile-i meratipe uyalım ve Tayyip Erdoğan’dan başlayalım.
Sayın Erdoğan, Ergenekon davası başladığında tümüyle ve kesinlikle sahip çıktınız. 2009 Temmuzu’nda, henüz dava iddianame aşamasında iken iddianamedeki iddiaları savundunuz ve kalktınız, AKP grubunda “Ben de bu davaların savcısıyım” dediniz.
Ama cemaatle papaz olduğunuzda tuttunuz, “Devlet içinde çeteleşerek milli ordumuza kumpas kuran da onlar, yani cemaat” diye haykırdınız.
Soru: Bu sözlerden hangisine inanalım? Her ikisi birden doğru olamaz. Biri yalan olmalı. Hangisi?
Sıra Hilmi Özkök’te...
Sayın Özkök, 2009 Nisanı’nda İzmir’de Ergenekon savcıları tarafından ifadeniz alındı. Orada darbe girişimleriyle ilgili epey açıklamalarınız oldu. Ben sadece bir cümlenizi hatırlatacağım: “Darbe girişimi var da diyemem, yok da diyemem” dediniz ve bu zapta geçti.
İki gün önce yeniden görülmekte olan Balyoz davasında tanık iskemlesindeydiniz. Orada ise “Darbe planı yapıldığına dair herhangi bir duyum almadım” dediniz ve bu zapta geçti.
Soru: Şimdi herhangi bir duyum almadığınıza göre “Var da diyemem, yok da diyemem” cümlesinin anlamı ne? Bu iki cümlenizin ikisi birden değil sadece biri doğru olabilir. Hangisi?
Son soru Aytaç Yalman’a.
Sayın Yalman, Eylül 2012’de NTV haber kanalında, dönemin Akşam Gazetesi Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya arkadaşımız, Hilmi Özkök’ten “Darbeyi önleyen paşa” diye söz etti. Telefona sarıldınız ve Küçükkaya’ya, “Darbeyi Hilmi Özkök önledi diyorsun, aç iddianameyi oku, darbeyi asıl önleyen benim” dediniz.
İki gün önce, bu kez bir gazeteciye değil, yargıçlara “Hiçbir belge ve bilgiye sahip değilim. Bu konuyu basına intikal ettikten sonra öğrendim. Ayrıca bu konuyla ilgili herhangi bir eylemim, bir girişimim, bir hareketin engellenmesi hususunda bir girişimim olmamıştır” dediniz.
Soru: Yukarıdaki son iki paragrafta aktardığım cümlelerden ikisi birden doğru olamaz. Biri yalandır. Hangisi?
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021