Aydın ENGİN
Bugün pazar ya, okurlar, zaman sıkışıklığı olmadan gazete okumanın tadını çıkaracaklar ya, birazdan tweet, e-mektup, hatta telefon kılıfında “fırçalar” gelmeye başlar.
O fırçalar henüz gelmeden bir fırça seçkisi sunacağım. Yanılmaya payım sıfıra yakın.
Buyrun:
Ensar Vakfı evlerinde ırzlarına geçilen erkek çocuklar üstüne niye yazmıyorsun?
Eğitim Bakanı’ndan Aile Bakanı’na, Başbakan’dan bilmem ne bakanına kadar AKP siyasetçilerinin sıraya dizilip Ensar Vakfı’nın ateşli avukatı kesilmelerine niye değinmiyorsun?
Dünkü Can Dündar - Erdem Gül duruşmasında mahkemenin gizlilik kararı alması tırmıklanmaya değmiyor mu?
Diyarbakır’ın Sur ilçesinin önce tankla, topla, şehir gerillalığına soyunmuş Kürt gençlerin katkısıyla yıkılıp harabeye dönüştürüldükten sonra şimdi de Bakanlar Kurulu kararıyla kamulaştırılmasına, yani milletin ırzına geçmeye kararlı müteahhitler için avlak ilan edilmesine söylenecek sözün yok mu?
Sarraf adlı zatın “Pandora’nın kutusu”ndan farksız olduğunun farkında değil misin? Bir açılırsa ortaya dökülecek pislikler üstünde durmayıp da bula bula bu konuyu mu buldun yazacak?
***
Olabilir. Kimileriniz böyle düşünebilirsiniz.
Ancak bence dünün en önemli olayı İstanbul’da Can Dündar - Erdem Gül duruşmasını izlemek üzere Çağlayan Adliyesi’ne gelen bazı Avrupa ülkelerinin konsolosları yüzünden Cumhurumun Başkanı’nın kafasının tasının atması, yağıp gürlemesiydi…
Söylediklerini noktasına, virgülüne, mantığına, mantıksızlığına dokunmaksızın aynen aktaracağım. Eğik harflerle dizilmiş cümleler Cumhurumun Başkanı’nın, parantez içine aldığım ötekiler de benim.
Buyrun.
“…İşte dün malum bir gazetecinin mahkemesi vardı. (O gazetecinin adı Malum değil Can Dündar. Ama adını ağzına almaman isabetlidir. Ne olur ne olmaz, mübarek cuma gününde abdestin bozulur filan…) Ve bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. (Evet, başkonsolos onlar. Elbette durumları önemlidir.)İstanbul’daki konsoloslar mahkemeye gidiyor. Siz kimsiniz yav? (Kendin söyledin ya İstanbul’daki konsoloslar onlar.) Sizin ne işiniz var orada? (İşleri yok, oraya duruşma izlemeye gitmişler.) Yani diplomasinin de bir edebi var, adabı var. Burası senin ülken değil. (Değil tabii. Zaten kendi ülkeleri olsa konsolos olarak çalışmazlardı.) Burası senin ülken değil, burası Türkiye. Sen konsolosluk binası içerisinde veyahut konsolosluk sınırları içinde hareket edebilirsin.(Yanlış biliyorsun. O sınırlar dışında da hareket edebilirler.) Diğerleri izne tabidir.(Yine yanlış. İstanbul il sınırları dışına çıkarlarsa izin alırlar.) Bunlar kalkıp bu ülkenin içerisinde bir gövde gösterisini yapabilecek kadar haddi tecavüz edebiliyorlar… (Bak bak bak…)”
***
Cumhurumun Başkanı yerden göğe haklı.
Üstelik galiba haberi olmamış. Bari ben haber vereyim…
O konsoloslar geçen haftalarda, daha Can ile Erdem hapiste iken topluca gelip bizim gazeteyi ziyaret ettiler.
Bitmedi…
Can ile Erdem tahliye olduktan sonra Ankara’ya gittilerdi ya, işte o günlerde, hem bu defa başkonsoloslar da değil, büyükelçiler, hem de makam arabalarına elçilik forslarını taktırıp dalgalandıra dalgalandıra Cumhuriyet Ankara Bürosu’na geldiler. Orada demokrasi, insan hakları, hukuk devleti filan gibi laflar etmişler.
Bence Cumhurumun Başkanı’na alenen ve harbiden laf çarptırmışlar…
Burası Türkiye lan!..
Diplomasinin bir adabı var. O adap gereği ağzınızın payı verilecek, fırçanızı yiyeceksiniz ve icabında façanız bozulacak…
Ağnadınız mı lan?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021