Bülent KORUCU
Hürriyet Gazetesi, dinleme meselesinde hassasiyeti yüksek bir gazete. Bunun önemli sebebi her dönem dinleme suçunun mağdurlarından olması.
Türkiye’de muktedirliğini ispat etmek isteyen iktidarlar Hürriyet’i yanına çekmeye çalıştı; en azından karşıda olmasını engelleme çabasına girdi. Dinlemelerle elde edilen bilgileri kullanma veya bunları sızdırarak zor durumda bırakma en sık başvurulan yoldu. Dün de yine bir telekulak manşetiyle çıktı, Hürriyet. Duyarlılığın devamı adına takdire şayan bir tavır. Haberde ismi geçen kişi ve kurumların da aynı duyarlılıkla üzerine gitmesi ve hukuk önünde hesap sorması gerekiyor. ABD’de medya ve toplum Watergate Skandalı’nda sonuna kadar gitmişti. Bizim de zaman zaman depreşen bir iyileşme halinden çıkıp kalıcı kazanımlar hedeflememiz şart. Her seferinde sinek öldürmeyi yeterli görüyor, bataklığa dokunmuyoruz. Konjonktürel kötülerle savaşmak yerine mücadeleyi kurumsallaştırma tek çare. Ama tam aksi yönde gidiyoruz. Meclis’ten birer ikişer geçen kanunlar şikâyet ettiğimiz ihlalleri sıradanlaştıracak ve yasal zemin sunacak. Yarın bugünden beter olacak. Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası bekleyen MİT Kanunu bunun ilk adımıydı. Sınırsız dinleme ve eylem yetkisi verildi; kurum tamamen yargı denetimi dışına çıkarıldı. Şimdi yargı ve güvenlik paketiyle arama, dinleme, makul şüphe, mal varlığına el koyma gibi antidemokratik düzenlemeler hayata geçiriliyor. AK Parti ve lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın hayalindeki ülkeye doğru gidiyoruz.
HÜRRİYET ÖRNEĞİ NEDEN ÖNEMLİ?
T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın’ın, “Doğan Grubu’na vergi cezasıyla kaç kuş vuruldu, yeni medya düzeni nasıl kuruldu?” başlıklı yazısı ‘Hürriyet neden önemli?’ sorusuna cevap olabilecek veriler sunuyor. “2009 yılındaki iki dalgada Doğan Medya Grubu için hesaplanan vergi aslı ve cezalarının toplamı yaklaşık 6,5 milyar lirayı buldu. Eski para ile 6 katrilyon 448 trilyon lira. Yaklaşık 3 milyar dolar.” bilgisini veren Akın, ‘uzlaşmayla’ 1,2 milyara düşen cezadan sonra grubun nasıl küçüldüğünü anlatıyor. Vatan ve Milliyet’in elden çıkarılması, Hasan Cemal ve Can Dündar gibi yazarların bu yüzden işsiz kalması herkesin malumu. Yeni patron Erdoğan Demirören’in dönemin başbakanı Erdoğan ile telefon iletişimi birçok şeyi özetliyor. Ya da Başbakan Erdoğan’ın, ‘Aydın Doğan hakkında yargıya müdahale’ talimatı verdiği iddialarıyla ilgili “Benim, Adalet Bakanıma ‘Bunları yakından takip et’ dememden daha doğal ne olabilir?” sözlerini izaha gerek var mı?
Daha iyi anlamak için 2009’a kısa bir gezinti yapalım. Dün yayımlanan Toygun Atilla imzalı habere göre Doğan Grubu’nun bütün malî ekibinin telefonu dinlenmiş. Malî işler başkanlarından muhasebe müdürüne kadar herkes var listede. Biraz hafızalarınızı yoklayın, Erdoğan’ın Ankara il örgütü iftarında kürsüden yükselen öfkeli sesini duyacaksınız: “Doğan Grubunun gazetelerini almayın.” Doğan Grubu’na karşı tam saha pres tüm hızıyla sürüyor. Ve aynı günlerde ‘istihbari dinleme’ kararları alınıyor. Bütün bunlar tesadüf olabilir mi?
Tam yeri geldi, meşhur fıkrayı anlatayım: Aslan, kurt ve tilki, birlikte ava çıkmışlar. Tavşan, geyik ve ceylan avlamışlar. İş taksimata gelmiş. Aslan bu görevi kurda vermiş. Sen geyik, ben ceylan, tilki ise tavşan demesiyle aslandan pençeyi yemiş. Bölüşüm görevi tilkiye kalmış doğal olarak. “Kralım tavşanı sabah, ceylanı akşam yersiniz. Geyik ise öğlen iyi gider.” Şeklinde paylaştırmış. Aslan bu güzel taksimi nerden öğrendiğini sorunca ‘kurttan’ demiş. En büyük olmasa da en güçlü patronun, Aydın Doğan’ın düşürüldüğü durumun iş ve medya dünyasında nasıl bir etki yaptığını tasvire ihtiyaç var mı?
İZAHA MUHTAÇ KARELER
Tesadüfe havale edilemeyecek başka gelişmeler de yaşandı o günden bu zamana. Mesela Taraf Gazetesi’nin yazar ve yöneticilerinin sahte isimlerle MİT tarafından dinlendiği kesinleşti ama Başbakan yargılama izni vermedi. Dönemin CHP lideri Deniz Baykal ve MHP’li milletvekilleriyle ilgili kumpas kasetleri internete düştü. Hesap sorması, suçluyu bulması gereken makam “Ne özeli, genel genel!” diyerek mitinglerde meze yaptı. İki rakip siyasî partinin yöneticileriyle ilgili Erdoğan, Diyarbakır mitinginde bir kehanette bulundu: “Ses kayıtları öyle zannediyorum bugün yarın yayınlanacak.” Ve gerçekten de birkaç gün sonra kehaneti gerçekleşti. CHP Milletvekili Muharrem İnce, dün Hürriyet’in haberi üzerine sosyal medyada bazı bilgiler paylaştı. İnce’nin o günlerde ‘Ben dinleniyor muyum?’ muhtevalı soru önergelerine verilen ‘hayır’ cevapları manidar.
Hükümete yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi’nin taşrada kullanıp şehirde vazgeçtiği ‘Tapelerle yükseldi’ manşetiyle konuyu bağlayalım. Bir emniyet müdürünün götürdüğü dinleme kayıtlarıyla Erdoğan’ın güvenini kazandığı ileri sürülmüştü. Hürriyet’in haberinde adı geçen emniyet müdürü de ‘Her şeyi başbakanın emriyle yaptım.’ yollu açıklama yapmıştı. İsnat edilen şeyler doğru ise ve hukuk aşılmışsa başbakan emri onu kurtarmaz ama ister ihmal ister talimatla siyasetin kabahati varsa o da cesurca sorgulanmalı. Aksi halde havanda su dövmekten ileri gidemeyiz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016