Cengiz AKTAR
Sabık Fransa hükümeti tarafından Mayıs 2007’den itibaren müzakereye açılması veto edilme tehdidi altında bulunan beş müzakere faslının önündeki engel hükümet değişikliği sonucunda kalktı. Bu fasıllardan Bölgesel Politika faslının önümüzdeki aylarda müzakereye açılması bekleniyor. Çetin fasıllardan biridir.
1975’ten bu yana yürürlükte olan AB’nin Bölgesel Politika’sı üye devletlerin bölgeleri arasındaki eşitsizliği azaltma amacı güder. Politika’nın icracısı Avrupa Komisyonu, ana malî kaynak olan Yapısal Fonların dağıtımında en az merkezî otoriteler kadar bölgesel otoritelerle çalışır.www.ec.europa.eu/regional_policy
Türkiye boyutlarındaki AB ülkelerinde Bölgesel Politika’nın esas muhatabı bölgelerdir. Bölge ise merkez ile belediye arasındaki idarî birimdir. Bölgeler, türdeşlik arzeden ve hedefinde o yörede yaşayanları ekonomik, sosyal, kültürel ve hatta siyasî anlamda yetkilendirmek ve güçlendirmek olan yapılardır.
AB’nin Yapısal Fonlarından zamanında ziyadesiyle yararlanan İrlanda, Portekiz ve Yunanistangibi ülkelerde, daha önce bulunmayan bölgesel yapılar ilk kez bu yolla kuruldu. Britanya’da İskoç veGaller bölgeleri bu kaynaklardan faydalanarak yetkilerini arttırdılar. 2004 ve 2007’de AB’ye katılan10 Doğu Avrupa ülkesinin idarî yapılarında Bölgesel Politika sayesinde derin dönüşümler oldu. Aşırı merkezî, tekparti yönetimi geleneğinden gelen bu ülkelerde süreç kolay olmadı. Ancak AB üyeliği hedefiyle demokrasiyi güçlendirmek ve Yapısal Fonlardan faydalanabilmek için merkezî yönetimden bölgeye yetki ve kaynak aktarımı gerçekleşti, idarî yapı baştan aşağıya gözden geçirildi.
Tartışılması gereken, ademimerkeziyet
Avrupa’da, Türkiye boyutlarında olup hâlâ bu denli merkezî yönetilen bir başka ülke yok. Merkeziyetçiliğin idarî olduğu kadar siyasî ve iktisadî pek çok tahribatı olmasına rağmen konu gündemin kıyısından bile geçmez. Nitekim tartışılması gereken kavram ademimerkeziyet Arapça, Türkçede karşılığı dahi yok. Düz anlamı “merkezsizlik”; Batı dillerinden gelen “desantralizasyon”, “devolüsyon”, “dekonsantrasyon” gibi uzmanlarca kullanılan karşılıkları var. Bir alt kavram olan“yerel yönetim” ise “mahallî idare” yani belediye tanımından her kapıyı açan muğlâk bir ifade hâline geldi. Köklerinde “böl” bulunan alt kavramlar “bölgecilik” ve “bölgeselleşme” ise doğrudan şer ifadesi. Oysa çağdaş yönetişim, Kürtlerin taleplerini karşılama, savaştan yorgun düşmüş bölgeyi iktisaden ayağa kaldırma ve şekli ne olursa olsun yürütmenin lâyıkıyla denge ve denetlenmesi için ademimerkezî yapılara ihtiyaç var.
Şüphesiz, AB’nin Bölgesel Politikası ademimerkeziyet ihtiyacına çarelerden biri. Bölgesel Politika uygulamaları vasıtasıyla gerçekleşecek bölgeselleşme, bir AB taahhüdü olduğu ölçüde Türkiye’nin önünde hukukî, idarî, iktisadî, malî, beşerî ve siyasî anlamda bulunmaz bir fırsat olarak duruyor. Maharet bu fırsattan lâyıkıyla faydalanabilmekte ama gidişat pek bu yönde değil.
Türkiye’nin yeni adaylık sürecinin başladığı 1999’dan bu yana Bölgesel Politika’nın gereği uyarınca bazı çekingen adımlar atıldı. Bunlardan en önemlileri ülkenin 26 istatistiksel bölge olarak sınıflandırılması ve bu sınıflandırma uyarınca kurulan Kalkınma Ajansları’dır. Bölgesel Politika faslının müzakereye açılması bu adımlardan fazlasının atılmasını gerektirecek. Sözkonusu politikanın lâyıkıyla uygulanabilmesi için özellikle bölgelerdeki idarî ve beşerî kapasitenin arttırılması lâzım. Ama en önemlisi AB uyumu sayesinde önümüze gelen bu fırsatı Çözüm Süreci’nin içeriği ve anayasa yazımıyla harmanlayarak sinerji yaratabilmek.
Anayasal garantiye ihtiyaç var
Bugünkü cılız ademimerkeziyet tartışması Avrupa Konseyi’nin, bağlayıcı olmayan Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na koyulan çekincelerin kaldırılmasıyla sınırlı. Oysa çekinceler kalktıktan sonra Şart’ın veya herhangi başka bir ademimerkezî kuralın uygulanabilmesi için asgarî üç anayasal garantiye ihtiyaç var: Bölünmez bütünün yanına idarenin ademimerkezî olduğu kuralı; idarî vesayetin icraat sonrası denetime dönüşmesi; bölgenin idarî birim olarak kabulü.
Yukarıda adı edilen Kalkınma Ajansları’nın 5449 sayılı kurucu yasası bu anayasal sınırın ne anlama geldiğine en iyi örnektir. Bırakın ajansların tamamen merkezin uhdesinde olan işleyiş tarzını, 2006’da hükümet ulusalcı çevrelerden gelen Anayasa Mahkemesi tehdidini bertaraf etmek için yasanın adında bulunan “bölgesel” kelimesini silmek durumunda kalmıştı!
Bölgesel Politika faslının müzakere edilecek olması Prens Sabahattin’in 1913 tarihli Türkiye Nasıl Kurtarılabilir? eserinden bu yana, yüz yıldır yakası açılmamış ademimerkeziyet konusunu, anayasa yazımı ve siyasî taleplerin de ivmesiyle belki memleketin gündemine dâhil eder.
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020