Elif ÇAKIR
28 Şubat’ın kudretlilerine bakınca, o ağır atmosferin bin yıl süreceğine de inanılmıştı. Geleceğe dair umut edilmesini sağlayacak tek bir belirti yoktu.
O dönemin medyasına dair sadece şunu hatırlatmakla yetinelim. Dönemin ana akım medyası gazetecilik ilkeleriyle değil, 28 Şubatçılarının propaganda bülteni gibi yayın yapmıştı.
Alper Görmüş kaleme aldığı “28 Şubat medyası: Bugünü de etkileyen bir kötülük” başlıklı yazısında o dönem medyasının durumunu şöyle anlatıyor:
“28 Şubat döneminde medya, demokratik bir ülkede oyması gerektiği rolün tam tersini icra etti. Toplumun değil, devletin bir parçası gibi çalıştı, askerlerin vesayet pozisyonunu güçlendirecek korku üretim merkezi olarak işlev gördü. Temel gazetecilik işlevlerini yerine getirmekten geri durmamak diye özetleyebileceğimiz gazetecilik çizgisinin çok dışında bir çizgiye yöneldi.” (28 Şubat 2017)
Aslında tersinden ne kadar bugünü anlatıyor değil mi?
Ama durun.
O dönem yine de ‘o medya’ öyle ya da böyle, iyi ya da kötü, habercilik yapmıştı…
***
Biliyorsunuz işte ülkeye böyle bir atmosfer hakimken AK Parti kurulmuştu. Ve o dönemin medyası ama iyi ama kötü AK Parti’nin kurulmasını bir şekilde okurlarına duyurmuşlar, hatta birinci sayfalarına taşımışlardı. İç sayfalarında genişçe yer vermişler, öyle ya da böyle mikrofonlarını, teyplerini, kameralarını AK Parti’yi kuranlara uzatmışlardı. Görmezden gelmemişler, yokmuş gibi davranmamışlardı. Çünkü, ne olursa olsun haber değeri vardı.
AK Parti’nin kurulmasını haberleştiren dönemin ana akım medyasına bir göz atalım:
“Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu: Kısa adı AK olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin amblemi, ışık saçan ampul olarak belirlendi...” (Hürriyet, 14 Ağustos 2001)
“Amblem kötü, yazı yanlış” (Hürriyet, 15 Ağustos 2001)
“Dilsiz değilim konuşacağım: Sloganı ‘Aydınlığa açık, karanlığa kapalı’ olan partinin 74 kurucusu arasında, 6’sı türbanlı 13 kadın bulunuyor. Kuruluş toplantısında konuşan Tayyip Erdoğan, ‘Tayyip Erdoğan ve arkadaşları dilsiz değildir. Söyleyecek çok şeyleri var’ dedi.” (Hürriyet, ikinci haber, içeride tam sayfa yer alıyor, 15 Ağustos 2001)
“Amblemi ampul ilhamı Voltaire!: Partinin amblemi ampul oldu. Erdoğan Fransız düşünür Voltaire’in ünlü sözünü ilke edindiklerini bildirdi: ‘Görüşlerinize katılmıyorum ama bu görüşlerinizi ifade edebilmeniz için canımı fedaya hazırım’ dedi.” (Sabah, 15 Ağustos 2001)
“Bill, Tony diyerek partisini kurdu: Wangellisin ‘Cennetin keşfi’ müziğiyle kürsüye gelen Tayyip Erdoğan, Bill ve Tony’den örnek verdi.” (Milliyet, iç sayfa, 15 Ağustos 2001)
“Ampul burada aydınlanma nerede” (Milliyet, 16 Ağustos 2001)
“Ampulün öyküsü: Erdoğan, aradığını, sık sık yaptığı yolculuklar sırasında okuduğu THY’nin Skylife adlı dergisinde buluyor. Bir ampul fotoğrafı görüyor dergide ve o an kafasında ışık yanıyor.” (Hürriyet, 16 Ağustos 2001)
Dönemin Yeni Şafak gazetesi de okurlarına ‘Türkiye biziz’ manşetiyle duyurmuştu AK Parti’nin kurulmasını.
14 Ağustos 2001 akşamı AK Parti ana akım medya organlarının bütün televizyonlarının haber bültenlerindeydi. Televizyon kanalları Sayın Erdoğan’la yaptığı mülakatları yayınladı.
***
Reha Muhtar yıllar sonra köşesinde, AK Parti’nin kurulduğu gün haber atlatmak için muhabirinin masanın altına nasıl saklandığını anlatacaktı:
“Reuters muhabiri Ercan Gürses dün paylaştığı yazısına… ‘14 Ağustos 2001… AK Parti Türkiye siyasetine ‘Merhaba’ diyecek… O günlerde Show Tv’de çalışıyorum. Genel Yayın Yönetmeni Reha Muhtar, bürodan çıkarken beni telefonla arayarak;
Aksam ana haber canlı yayınında karşımda Tayyip Erdoğan’ı istiyorum…. Mazeret istemiyorum..’ diyor…
Açılış toplantısı bitiyor. Kameraların görüntü almasından sonra bütün haberciler dışarı davet ediliyor… Diğer gazeteciler dışarı çıkıyorlar… Kimse fark etmeden yemek masasının altına giriyorum… …. Tayyip Bey birkaç masa ötemde, Reha Muhtar’ı arıyorum, telefonu Tayyip Beye uzatıyorum. Herkes şaşkın… Korumalar donup kalıyor… Reha Bey, Tayyip Beyle konuşuyor ve ikna ediyor.’ Ve o akşam canlı yayın konuğumuz oldu.”
Reha Muhtar yazısını şöyle bitiriyor: “Muhabirimiz AKP’li mi? Hayır değil… AKP’nin bir an önce iktidara gelmesini mi arzuluyor… Hayır öyle bir arzusu da yok… AKP, Türkiye’de o gün kurulan, kimsenin Meclis’te grup kurup kurmayacağını bile bilmediği bir siyasi partiydi. Biz habercilik yaptık.” (16 Ağustos 2016)
Görüyor musunuz, bırakın Erdoğan’a ambargo uygulamayı, ondan mülakat almak için yarışmışlar.
***
Evet, ana akım medyası Tayyip Erdoğan hakkında yıllarca aşağılayan haberler de yaptılar. Yaptıkları pek çok haberde saygı kuralını alaşağı ederek sadece ön ismini kullandılar.
Sayın Erdoğan da bunu siyaseten kullandı. Yıllarca ‘manşetleri yıka yıka geldik’ diye meydanları inletti, o dönemin tarafgir medyasını yıllarca meydanlarda yuhalattı.
***
AK Parti kurulurken basın özgürlüğüne, medyanın etik ilkelere uygun yayıncılık yapmasına vurgu yaparak yola çıkmıştı.
Ama 18 yılın sonunda gelinen nokta maalesef dünün eski Türkiye’sine neredeyse rahmet okutacak…
Dünyanın neresinde olursanız olun, 18 yıldır iktidardaki bir siyasi partinin, başarılı bakanlarından birisi, partisinden yolunu ayırarak, yeni bir siyasi parti kuruyorsa, bunun haber değeri vardır. Hele de o siyasi partinin kurucularından biriyse daha fazla haber değeri vardır.
AK Parti’nin kurucularından olan ve uzun yıllar AK Parti kabinesinde bakanlık görevi yapan… Başarılı ekonomi performansı sayesinde 2008 yılındaki ekonomik krizin ülkemizi teğet geçmesini sağlayan Ali Babacan ve arkadaşları Çarşamba günü partilerini açıkladılar. Sayın Babacan tanıtım toplantısında ülkemizin sorunlarına değinen, şüphesiz ki haber değeri taşıyan bir konuşma yaptı.
Ama… İktidara yakın medyaya göre bunun haber değeri olmadı. Topyekun olarak kulaklarının üstüne yatıp, gözlerini kapatıp, ıslık çalmayı tercih ettiler.
AK Parti iktidarında başbakanlık yapmış, kirli bir çetenin bildirisiyle görevini bırakmak zorunda kalmış, uzun yıllar AK Parti kabinesinde görev yapmış, AK Parti’nin başarılı dönemlerinde katkısı olan Ahmet Davutoğlu’nun partisinin kurulmasına da gözler ve kulaklar kapatıldı.
Basın özgürlüğünü genişleteceğiz, adaleti sağlayacağız, hukukun üstünlüğünü hakim kılacağız, demokrasi ilkemiz olacak diyerek iktidara gelen AK Partinin 18 yıllık iktidarında oluşan tablo ortada. Kınadığı, ayıpladığı, reddettiği, utanç verici bulduğu, ayıplı gazetecilik olarak tanımladığı dünün medyası ile bu dönemdeki medyanın hali ortada. Kim buna özgür medya diyebilir. Kim AK Parti’nin medya özgürlüğü sınavından yüz akıyla çıktığını söyleyebilir.
Öyle bir medya düzeni oluşturuldu ki muhalefet partileri için de AK Parti’ye gayet dostane bir şekil de ‘işler yolunda gitmiyor’ diyecek olanlar için de sosyal medyadan başka mecra yok.
Oysa ki ‘manşetleri yıka yıka gelmiş’ bir siyasi parti, medyanın, yargının, bürokrasinin sopa olarak kullanılmasının ters tepeceğini bilmesi lazım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024