"Emekten yana politikalar", "Biz hep emekten yana olduk" ve
benzeri cümleleri kullanma mevsimi yaklaştı. 1 Mayıs öncesi bu
cümleleri kullanma mevsimidir bilindiği üzere. Bu cümleleri duymaya
başladığımda milli güvenlik dersi ve derste anlatılan kamuflaj mevzuu
geliyor aklıma, işçi sınıfı diyemeyen y ada demek istemeyenlerin
kamuflaj cümleleri bu cümlelerdir de ondan.

Cumhuriyetimiz kurulduğundan beri "İMTİYAZSIZ VE KAYNAMIŞ HALK"
olduğumuzdan bizde işçi sınıfı olmaz(!) İşçi sınıfı vardır diyenler de
bu ülkeyi bölmek isteyen dış mihrakların tuzağına düşmüş
gafillerdir(!)

Ülkemizin hedefi muasır medeniyetlerin seviyesine yetişmek ve
onları geçmektir. Mekteplerimizde öğretilen hep bu değil midir? Muasır
medeniyetlerde işçi sınıfı varmış bizde yokmuş ne gam. Biz bu
muasırlaşmayı imtiyazsız ve kaynaşmış bir şekilde yapmak için yola
çıktık, ancak dünyanın bundan haberi yok. Bizim de beceremediğimizi
itirafa niyetimiz ve gücümüz yok.

12 Haziran da seçim var bugün yarın milletvekili aday listeleri
açıklanacak. İşçi daha doğrusu sendika kökenli birkaç aday listelerde
yer alacaktır. Bu konuda aslan payını CHP alacaktır. CHP işçi sınıfına
daha yakın olabilmek için sendika federasyonları başkanlarını
listelerinde hep seçilecek yerlere koymuştur. Rıdvan Budak, Bayram
Meral örnekleri ortadır.(Yazıyı yazarken CHP milletvekillerinin
listesine baktım Bayram Meral hala İstanbul milletvekili, ben unutmuş
gitmişim sizleri bilmem.) Bu dönemde DİSK GENEL Başkanı Süleyman
Çelebi milletvekili adayı ,kesinlikle listeye seçilecek bir yerden
girecektir.

TBMM'deki 3 büyük partinin web sitelerinin arama butonlarına "işçi
sınıfı" ve "sendika " kelimelerini yazdım. Önce sendika kelimesinden
başlayayım. AKP'' sendika kelimesini yazınca sendikalara özel bir şey
çıkmıyor. MHP de 70 konu başlığı var. CHP'de ise 132 konu başlığı.
"İşçi sınıfı" yazınca AKP ve MHP'de arama sonuçları sonucu sıfır. CHP
diğer iki partiden misliyle farklı, arama sonucu 1 olarak çıkıyor. O
sonucun da içeriği yok. (Şimdi ,araştırmacı gazetecilik mi yapmış
oldum!)

Yazının girizgâhında dediğim gibi sendikalara ve işçi sınıfına yağ
çekme mevsiminin açılmasına çok az kaldı, buna işçi sınıfı dememeyi
başarma mevsimi de diyebilmek de mümkün.

Sendika deyince Mustafa Özbek'siz yazı olmaz dedim. İnternet'te
biraz araştırınca olmayacağını da gördüm. Kırakkale CHP teşkilatı
karışmış. Mustafa Özbek'in açıklamasına göre CHP genel merkezi
Kıırıkkale'de kamuoyu yoklaması yaptırıyormuş, "Kırıkkale halkı böyle
görev verirse başımızın üstünde yeri var" diyerek milletvekili
adaylığını kabul edecekmiş.

CHP Kırıkkale il binasında, milletvekili aday adayı Murat Çakırca
yaptığı açıklamada da "MHP'den davet almadım, davet gelseydi orası
benim ocağım, elbette giderdim." diyen Mustafa Özbek'in CHP'den aday
olmasını içlerine sindiremedikleri dile getirmiş. Üstelik Mustafa
Özbek bunu milletvekili aday adayı olduğunu ilan etmeden yapmış.

Bahis şirketlerinin yerinde olsaydım , Mustafa Özbek'in CHP'den
milletvekili adayı olup olmayacağını bahse açardım.Bahis şirketlerine
en iyi kazancı yarıya yarıya oranlı bahisler kazandırır bildiğim
kadarı ile.

Emekten yana politikalar mevsimi açılırken böyle bir bahis konusu
ülkemiz de iyi gider,ya da televizyonda Mustafa Özbek'in CHP'den
milletvekili olmasını istiyorsanız şu telefonu istemiyorsanız bu
telefonu arayınız muhabbeti