Fehim TAŞTEKİN
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias 13 Temmuz’da Kahire’deydi. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu’l Geyt ile bir mutabakat muhtırası imzaladı. Yunanistan, Arap Birliği’nde gözlemci üye statüsü kazanacağı yola girmiş oldu. Dendias “İmzaladığımız muhtıra sadece ilişkileri ve siyasi istişareleri güçlendirmek için bir fırsat değil. Biz bunun Yunanistan ve Arap Birliği arasında yeni işbirliği kanalları açtığına inanıyoruz. Yunanistan, Avrupa Birliği ve Arap Birliği arasındaki diyalogu geliştirmek için çaba harcayacak” dedi.
Yunanistan’ın Arap dünyasıyla ilişkileri, Türkiye’ninki gibi inişli-çıkışlı değil. Belli konularda Türkiye ile zıt yönelimler içeriyor. Doğu Akdeniz’deki enerji ve deniz yetki alanları anlaşmazlığında Ankara’nın Mavi Vatan diye ülküleştirdiği konsept, Atina’nın Araplarla ilişkilerini tarihinin en ileri seviyesine taşıdı. Zıddı ile kaim olmayı marifet sayanlar için buradan bir alkış çıkar!
Türkiye Hatay sorununa ilaveten Dicle ve Fırat üzerindeki barajlar nedeniyle Irak ve Suriye’nin vetosunu ancak 2006’da aşarak Arap Birliği içinde daimî gözlemci statüsü almıştı. Bunda pek çok Arap başkenti ile iyi ilişkiler geliştirmesinin etkisi büyüktü. Fakat önce Suriye, ardından Libya’ya askeri müdahale nedeniyle Arap Birliği üç yıldır her vesileyle Türkiye’yi işgalci, müdahaleci, uluslararası hukuk ihlalcisi diye kınayıp duruyor. Yunanistan da Araplar arasında nükseden Türkiye karşıtlığını satın alıyor. Son kertede Türkiye’nin Libya ile mutabakatını kadük bırakmak için Kahire ile deniz yetki alanları anlaşmasını imzalayan Yunanistan, Mısır’ın yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la geliştirdiği politikaya Arap Birliği’ni de paydaş yaptı.
Bu muhabbette Mısır’ın rolü çok aşikâr. Buradan hareketle biraz da Mısır’ın bölgesel aktör olarak dönüş çabasına değinmek istiyorum. Mısır, yeniden toparlandığında Arap sokağında Kahire ile didişen bir Türk dış politikasının bölgeye dönük nefes borularını tıkayabilir. Arap dünyasının diğer oyun kurucusu Suriye, Arap Birliği’ndeki koltuğunu kaybettiğinden beri denklem dışı. Şam da Araplarla ilişkilerini normalleştirdiğinde Türkiye karşıtlığında bir çarpan etkisi yapacaktır. O vakte kadar Kahire-Ankara ilişkilerinin normalleşmesi, Ankara-Şam ilişkilerinin de en azından düşmanlık bandından çıkması önem taşıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da en nihayetinde Mısır’ın yeniden toparlanıp Arap gündemini tayin edecek noktaya geldiğinde bunun Türkiye’ye yansımalarını hafife alamayacağını anladı.
***
Mısır toparlanıyor derken laf faraziyeden öteye. Ve bu toparlanma Türkiye’yi sınırlamaya dönük niyetler de içeriyor. Enerji alanında geliştirdiği ortaklıklar ve yatırımlar bir kenara, savunmada Ruslar, Fransızlar ve İtalyanlarla dikkat çekici adımlar atıyor. Yanı sıra Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi, 3 Temmuz’da Carcub’da (Gargoub) bir deniz üssünün açılışını yaptı. Yani Müslüman Kardeşler iktidarına darbenin sekizinci yıldönümünde. Adını 3 Temmuz Deniz Üssü koyarak. Rabia siyaseti güdenlere çatarak. Yanına Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ve Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el Menfi’yi alarak. Törene ABD ve Katar gibi ülkelerden donanma komutanları da katıldı. Sisi 2017’de Libya’nın yanı başında Muhammed Necip Askeri Üssü’nü, 2020’de de Sudan sınırında Berenice Askeri Üssü’nü açmıştı. 10 bin kilometrekarelik bir alanda 1000 metre uzunluğunda iskele, bir uçuş pisti ve 74 askeri tesis barındıran 3 Temmuz Üssü’nün konumu Libya ile bağlantılı kaygıları yansıtıyor. Libya sınırına 135 kilometre mesafede. Muhammed Necip Üssü de Libya kaynaklı stratejik güvenlik tehditlerine yanıt niteliğindeydi. Bu üs Libya’da Halife Hafter’e bağlı güçlerin desteklenmesinde de kullanıldı.
Yeni üs Mısır’ın Doğu Akdeniz’deki stratejik askeri kapasitesini artırıyor. Mısırlı kaynaklara göre 3 Temmuz Üssü Dabaa nükleer santrali, Carcub limanı, kuzeybatı kıyılarında planlanan yeni şehirler ve kuzey-kuzeybatı deniz sınırlarının güvenliğini sağlayacak. Açılışta Fransa'dan alınan iki Mistral helikopter gemisi, Alman yapımı bir denizaltı ve FREMM sınıfı İtalyan yapımı iki firkateyn sergilendi.
Nil nehri üzerinde Rönesans (Hedasi) Barajı’nın inşası yüzünden Etiyopya ile karşı karşıya kaldığı bir dönemde askeri kapasite artışı da manidar tabii. Mısır’ın İskenderiye’nin yanı sıra Kızıldeniz’de de bir deniz üssü bulunuyor.
Sisi’nin 7 yılda üç askeri üs açması Mısır’ın dönüşü hikâyesinin bir boyutu.
***
Tam bu dönemde dikkat çeken iki husus daha var. Filistin sorununda yeniden ağırlık koyması bunlardan biri. Ama asıl stratejik hamle Mısır, Irak, Ürdün ve ileride belki Suriye’nin de eklenebileceği doğu ekseninde gelişiyor. Üç ülke arasında Mart 2019’da başlayan liderler zirvesinin dördüncüsü 27 Haziran’da Bağdat’ta gerçekleşti. Mısır’dan lider düzeyinde 30 yıl sonra gerçekleşen ilk ziyaretti.
Üst düzey görüşmelerin askeri, istihbari ve iktisadi boyutlar kazanması bölgenin fotoğrafını değiştirebilir. Bağdat açısından bu ortaklık iki açıdan mühim: Birincisi İran-ABD arasındaki nüfuz savaşının ön cephesine dönen Irak, Arap ekseninde yerini güçlendirerek cendereden çıkmaya çalışıyor. İkincisi, Türkiye’nin PKK’ye karşı operasyonlarla Kürdistan bölgesinde kontrol ve üslenme alanlarını genişletme stratejisi, Bağdat üzerinde hiç olmadığı kadar baskı oluşturuyor. Bu baskı hem milliyetçi Araplar hem Kürtler hem de İran destekli gruplardan geliyor. Bunun karşısında Bağdat da Türkiye’yi baskılamak için Arap Birliği üyelerinden omuz bekliyor. Yeni süreçte Basra’dan Akabe limanına petrol boru hattı projesi, Mısır ayağı ile birlikte yeniden gündemde.
Burada eksik parça Suriye. Mısır’ın Suriye’yi Arap Birliği’ne döndürme çabası sonuç alırsa tablo epey değişecektir. Bölgesel ortaklığın zemini eskiye dayanıyor. Mısır ve Suriye doğalgazını Lübnan, Ürdün ve Türkiye’ye taşıyacak 1 milyar dolarlık Arap Boru Hattı projesini hatırlayalım. 2000’de Mısır, Suriye, Lübnan ve Ürdün arasında imzalanan bu proje Arap Baharı’yla birlikte buharlaşmıştı.
***
Girişte belirttiğim gibi Mısır, Orta Doğu’da eski rolüne kavuşmaya çalışırken, Türkiye’nin bu sürecin karşıt unsuru olarak mimlendiği yerden çıkması gerekiyor. Türkiye geçen martta Kahire ile siyasi diyalogun önünü açmak için Müslüman Kardeşler’in İstanbul’dan yayın yapan kanallardaki dört kişiye “Azıcık sesinizi kesin” diyerek zemini yumuşattı. Ama kurulan diyalog yeni bir başlangıcın önündeki eşiği aşamadı. Özellikle Türkiye’nin Libya’da askeri varlığını sürdürme ve üs edinme planları Kahire-Ankara normalleşmesini tıkıyor. Mısır, Müslüman Kardeşler’le ilgili idam kararlarını durdurmak dahil, kendinden beklenen konularda yumuşama gereği duymadan Ankara’nın ödün verecek kıvama gelmesini değerli buluyor; haliyle aleni restleşmelerin olduğu bir önceki sayfaya dönmek istemiyor. Bir tür 'ne savaş ne barış' halini koruyor. Ayrıca Sisi yönetimi, Etiyopya ile savaşın eşiğine gelmişken Türkiye’nin Addis Ababa ile yakın mesaisinin Mısır’a karşı cesaretlendirici bir etki yaratmasından korkuyor.
Fakat havanın yumuşaması Kahire açısından, Türkiye’nin Libya, Suriye ve Irak’taki askeri operasyonlarının Arap dosyasında sorun olmaktan çıkarmıyor.
Son haftalarda Libya’da 24 Aralık seçim sürecine yönelik uzlaşmazlıklar taraflar arasındaki husumeti yeniden diriltti. Bu tür restleşmeler Mısır ile Türkiye arasında nispeten oluşan karşılıklı anlayışı da ortadan kaldırıyor. 23 Haziran’daki Berlin Konferansı’nın sonuç bildirisi üzerindeki dikte savaşı bunun son örneğiydi.
***
“Mavi Vatan” aklıyla Doğu Akdeniz’de oyunu bozacağım derken oyundan düşen Erdoğan çıkış arıyor ama kendi koşullarında bunu deniyor. Mısır’la diyalog peşrevinden sonra 12 Temmuz’da İsrail’in yeni Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’u arayıp tebrik etmesi de bunun tezahürü. Erdoğan’ın Mısır ve İsrail’e elini uzatırken, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yalnızlaştırma hedefiyle meseleye yaklaşması da yardımcı olmuyor. Anladığımız kadarıyla Erdoğan öze tekabül etmeyen birkaç jestle kilidi açmayı umuyor. Bu çerçevede, Mısır’ın öne sürdüğü koşullarda çok diretmeden Katar’la normalleşmesinin bir model olarak Türkiye için de geçerli olabileceği hesabını yapıyor. Şeyh Temim’in El Cezire’ye biraz ayar vermesi yeterli olabilir fakat Türkiye siyasi nüfuz savaşları, askeri müdahaleleri ve ürküten hevesleriyle bin Katar eder. Muhatapları Erdoğan’ın genişlemeci ve müdahaleci siyasetinde samimi ve gerçekçi bir değişim bekliyor. Eksik diyalog güven bunalımını daha da derinleştiriyor. Mısır’ın kapıyı aralayıp Libya’daki inatlaşmayı görünce tekrar kapaması bunun açık göstergesiydi. Şimdi macerada Afganistan başlığı açılıyor. Bunun için kapıları zorluyor. Araplara uzak ama beslediği kanı aynı: Kontrol ve nüfuz oburluğu.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025