Fehmi KORU
”Suriye’den göç ederek ülkemize sığınmış 3 milyon insana vatandaşlık verecekler” diyorlar infial halinde…
Kimi bu cümlenin sonuna bir de ”Vatandaşlık verecekler ki, ilk seçimde düşeceğini öngördükleri oylarını sabit tutabilsinler” yorumunu ekliyor…
Bu madalyonun bir yüzü…
Madalyonun bir de öteki yüzü var:
Muhacir kim, Ensar kim?
Düşünceyi seslendiren yetkililer, bunu ‘insani bir gereklilik’ olarak yansıtacak yerde, İslâm Tarihi’nden bambaşka şartlar altında meydana gelmiş bir olayla açıklama yarışındalar: Suriye’den ülkemize sığınmışlar, dinlerini yaşayamadıkları Mekke’den Medine’ye hicret etmiş ‘Muhacirler’ sıfatına lâyık görülüyor; onlara evlerini açan ve her şeylerini onlarla paylaşan Medineliler de –yani ‘Ensar’— bizler oluyoruz.
Peki de, üstünde ‘Açız’ yazan kartonları açmış kadınlar ile küçük kızları gördüklerinde yüzlerini öteki tarafa çevirenlerimiz… Başka ülkelere gitmek için yolda devrilecek teknelere para mukabili onları bindirenlerimiz… Denize düştüklerinde hayatta kalmalarını sağlayacağı zannıyla üstlerine kuşandıkları‘çakma’ can yeleklerini onlara satarak ölümlerine yol açanlarımız…
Onlar hangi kategoriye giriyor?
Ülkemize ilk ‘melce’ olarak sığınanları ‘Muhacirler’ sayacaksak… Türkiye’yi herhangi bir Batı ülkesine kaçabilecekleri bir atlama taşı olarak görenler… Denizde boğularak ölebileceklerini bile bile ilk buldukları teknelere doluşanlar… Türkiye sınırından öteye geçebilmek amacıyla yüzlerce kilometrelik yolu kat edenler… Kendilerini ‘mülteci’ olarak alsınlar diye Batılı polislere dil dökenler…
Ya onlara hangi kategoriyi uygun göreceğiz?
Bir de şu soruyu sormamalı mıyız: Ülkemizdeki Suriyeli mültecilere ”Evinize dönemeyecek olursanız, hangi ülkeye yerleşmek istersiniz?” sorusu, tercihleri istikametinde yerleştirilecekleri garantisiyle sorulsa, içlerinden ne kadarı ‘Türkiye’ cevabı verirdi dersiniz?
İmparatorluk böyle bir şey
Galiba bakış açımızı değiştirmemiz, ülkemiz sınırlarında ve içinde son beş yıldır yaşananları bir büyük insani dram –hatta trajedi– olarak görmemiz ve bu tespite uygun değerlendirmeler yapmamız şart.
Bugünkü Türkiye’nin mirasçısı olduğu ‘imparatorluk’, her imparatorluk gibi, çok-uluslu idi. Her dilin konuşulduğu bir tür ‘Babil Kulesi’… O sayede de 500 yıldan fazla süreyle ayakta kalmayı başardı.
İmparatorluk bakiyesi Türkiye Cumhuriyeti de, bir ‘ulus-devlet’ yaratma hayalinin sonucu olsa da, ‘ulus’kavramını dar anlamıyla kabul etmemiş, sözgelimi Fransız işgali sona erdiğinde kolaylıkla yeni ülke Suriye’ye bırakılabilecek Arapça konuşan insanların beldesi Hatay’ı, bu özelliğine rağmen, TC sınırları içine almak için mücadele vermişti.
Şimdilerde evlerini tahrip eden, canlarını almakta beis görmeyen bir rejimden kaçanlara sığınak teşkil etmeyi de hiç yadırgamadı bizim insanımız; başka hiçbir ülkenin kolay kolay kabul etmeyeceği yoğunlukta bir göç dalgasını o sayede göğüsleyebildik.
Göçenlerle aynı dili (Arapça) konuşan ve aynı uygarlık çevreninden olan Ürdün ve Lübnan daha az sayıda mülteci alabildiler ve onlarla baş etmede bizden daha fazla zorluklar yaşıyorlar.
İnsanımız vizesiz seyahati hak ediyor
Müsaadenizle burada bir parantez açacağım: Türkiye diplomasisi, yıllarca beklendiği ve hak edildiği halde Avrupa Birliği tarafından tanınmaya yanaşılmayan ‘Avrupa’da vizesiz seyahat’ imkânına kapı aralayan bir maddenin de içinde yer aldığı bir ‘göçmen anlaşması’nı nihayet kotarmıştı.
Anlaşma iki taraflıydı: Biz kapılarımızı sıkı sıkıya kapalı tutacak ve belli sayıda göçmeni Avrupa ülkelerine gönderecek, kaçak gitmiş ve istenmeyenleri de geri alacaktık; buna karşılık AB bize bu yıldan itibaren ‘vize muafiyeti’ tanıyacaktı.
Türkiye bu anlaşmanın ilk yarısını titizlikle uyguluyor, ama yine Türkiye bu yapılana karşılık AB’nin taahhüt ettiği ‘vizesiz seyahat’ uygulamasında ısrarcı olmuyor.
Size de bana geldiği kadar garip gelmiyor mu bu durum?
12 Eylül (1980) öncesinde Avrupa ülkelerine –Yunanistan hariç– Türkler vizesiz seyahat ederdi. 12 Eylülcüler, askeri cunta, kendi baskılarından kaçıp Avrupa ülkelerine sığınmak isteyenleri engellemek için vize uygulamasına geçmelerini Türkiye adına ülkelerden talep etmişti. Öyle de oldu.
Fırsat ele geçmişken neden şimdi ısrarcı olunmuyor?
Suriyeliler’in arzusu
Şuna eminim: Türkiye’de, Lübnan’da ve Ürdün’de ‘mülteci’ hayatı yaşayan Suriyelilerin büyük bir bölümü kendi ülkelerindeki iç-savaşın bir an önce bitmesini ve nesiller boyu yaşadıkları topraklarına ve evlerine geri dönmeyi bekliyorlar. İç-savaşın tahribatına ve komşuları birbirine düşman kılacak bir zihni bölünmeyi yaşatmasına rağmen…
Türkiye’ye düşen, onların bu arzularına uygun bir politika belirleyerek komşumuz Suriye’nin yeniden yaşanılır bir ülkeye dönüşmesini sağlamaktır.
Ülkemize sığınmış Suriyeli mültecilerden, hayatlarını aramızda devam ettirmek isteyen, zaten burada iş kurup başarılı olmuş veya iyi bir eğitime/sanata/beceriye sahip ve o özelliklerini burada bizlerle paylaşmak isteyenler varsa, onlara ‘Hayır’ mı diyeceğiz?
Elbette ‘Hayır’ demeyeceğiz. Bildiğim kadarıyla, o durumda olup da ‘TC vatandaşı’ olmak isteyenlere zaten kapılar açık tutuluyor.
Öyleyse bu gürültü nereden çıkıyor?
Tartışmaların aldığı biçimi ‘tehlikeli’ buluyorum. Bir-iki kötü örnekten hareketle yapılan genellemeler yüzünden bazılarımızın içinde zaten varolan ‘ırkçı ve faşist’ tepkileri dışa vurdurduğu için… Bazı Suriyeliler’in, o tepkilere bakıp kendilerine kucak açmış bir ülkede ‘konuk’ olduklarını unutmalarına yol açtığı için…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025