Fehmi KORU
Daha önce aynı tespiti yapan başkası oldu mu?” merakıyla arşiv taramasına giriştiğim için biliyorum: ‘Dindar gençlik’ tartışması sırasında konuya ‘din istismarı’ açısından yaklaşan yalnızca CHP oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, partisinin grup toplantısında, “Sen dindar değilsin, din istismarcısısın” diye hitap ettiğini herhalde izlemişsinizdir.
Önemli bir iddia bu.
İddianın önemi, ülkemizde dinin politika arenasında istismar malzemesi olarak kullanıldığını iyi bilmemizden kaynaklanıyor. Çok partili siyasi hayatımızda özellikle ‘sağcı’ politikacılar dini fütursuzca istismar ettiler. Günlük hayatında dinin zerre kadar rol oynamadığını sonradan gördüğümüz niceleri, miting meydanlarında, Kur’an-ı Kerim’i alıp öptü, kendisine “Nurlu başbakan” sloganı atılmasını sağladı.
Yalnız o olsa iyi. Ağzına dini terminolojinin hiç yakışmadığı nice politikacının, sırf biraz daha fazla oy alma uğruna, seçim öncelerinde tuhaf davranışlar sergilediğini de gördük.
Sadece ‘sağcı’ politikacılar mı; ‘solcu’ bilinenler de öyle. Bir yandan üniversitede başörtülü kızları kapıdan çevirme amacıyla ‘ikna odaları’ uygulaması başlatanları Meclis’e sokarken, diğer yandan çarşaflı kadınlara parti rozeti takmak... Bayağı rahatsız ediciydi.
Maalesef din, politik hayatta, bazıları için, istismar edilebilecek bir konu...
Ancak ithamın yöneldiği kişi Tayyip Erdoğan olunca durum değişiyor. Hayatının son otuz yılını herkesin gözü önünde geçirmiş, hemen her konudaki görüşleri, düşünüş tarzı, yaklaşımları ve günlük edimleri bilinen biri o; bu sebeple ‘din’ konusundaki samimiyeti de herkesin bilgisi dahilinde. Başbakan olduğunda, hakkında ülkeyi ‘İslâm Cumhuriyeti’ haline dönüştüreceği iddiaları etrafı sarmıştı.
Böyle biri için ‘din istismarcısı’ ithamında bulunmak ithamda bulunanları zor duruma düşürür.
Türkiye’de insanları etrafında toplayan ortak paydalardan birini ‘dindarlık’ teşkil ediyor; değerleri belirleme amaçlı kamuoyu yoklamalarında, yüzde 70’in üzerine varan bir oranda insanın, ‘dindarlığı’ ortak ögeler arasında saydığı görülüyor.
Kısaca ‘insan’ deyip geçtiğime bakmayın, aynı zamanda ‘seçmen’ onlar...
Şunu fark edemiyor CHP: ‘Dindarlık’ dediğimiz olgu tek bir inanç türüne mal edilemeyecek kadar geniş bir alanı ilgilendirir ve her dini, mezhebi, dinler ve mezhepler içindeki farklı inanışları da kapsar. Geniş anlamıyla Alevisi de, Hıristiyanı da ‘dindar’ olan bir ülkedir burası...
‘Dindarlık’ üzerine patlayan tartışma, nasıl bir tartışma olursa olsun, ona karşı çıkana siyaseten bir şey kazandırmaz, kaybettirir...
CHP liderinin yanında bunları bilebilecek durumda siyaset bilimciler, sosyologlar vardı; son zamanlarda onları fazla ön planda görmüyoruz. Bilimsel temele oturmayan anlık çıkışlar, özellikle ‘din’ gibi hassas bir alanda ise, CHP’yi zor duruma düşürür.
‘İstismar’ ile kast edilen ‘dindarlık’ muhabbetiyle oyların artması olabilir mi? Olabilir. Bu tartışmadan Başbakan Erdoğan ve iktidar partisi, belli eğilimdeki -zaten ona oy vermeyen- seçmenleri kaybederek çıkmış olabilir; ancak hem varolan tabanını sağlamlaştırdı, hem de yeni taraftarlar kazandı.
Ona ‘istismar’ değil ‘siyasi akıl’ deniyor.
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025