Hasan CEMAL
Askeri darbe dönemlerindeki gibi.
Operasyonlar...
Gözaltılar...
Tutuklamalar...
Ama ses yok, tık çıkmıyor.
Hapsi boylayan boylayana.
Kimi ‘casusluk’luktan...
Kimi ‘terörist’likten...
Kimi ‘hain’likten...
Kimi ‘paralelcilik’ten...
Hapishane kapıları ardına kadar açılıyor.
Ama tık yok!
Hele adın ‘paralelci’ye çıkmışsa, hapı yuttun, neredeyse haber değerin bile kalmıyor.
Bu satırları yazarken mesaj:
Sedat Laçiner de ‘paralelcilik’ten gözaltına alınmış...
Bir akademisyen, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde rektörlük yaptı.
Yazılarını izlerdim Laçiner’in.
Ara sıra telefonlaştığımız olurdu.
Bir zamanlar Erdoğan’ı desteklemiş, sonra sert, isabetli eleştiriler yapmaya başlamıştı Erdoğan iktidarına dönük...
Şimdi o da hapiste!
Tıpkı askeri darbe dönemlerindeki gibi...
O zamanlar her kötülüğün, her taşın altında komünist aranırdı.
Bugün de paralelciler...
Ama tık yok!
Hapishane kapıları paralelci diye, casus diye, hain diye, teröristdiye, askeri darbe dönemlerindeki gibi ardına kadar açılıyor.
Tık yok!
Medyadaki muhalif köşeler nokta atışlarıyla bir bir kapatılıyor.
Tık yok!
Medya gitgide ‘havuz’laştırılıyor, ‘yandaş’laştırılıyor.
Tık yok!
Gazetecilik, benim mesleğim, her geçen gün teslim alınıyor,gazeteci milleti nefes alamaz hale geliyor.
Tık yok!
Farklı sesler kısılıyor.
Tık yok!
İfade özgürlüğü boğuluyor.
Tık yok!
Öylesine bir korku...
Askeri darbe dönemlerindeki gibi...
Belki daha fazlası...
Bunun adı da sivil darbe!
Saray’daki Sultan dönemi...
Dün kül rengi bir sabaha uyandım.
Tuhaf bir hava.
Soğuk, sisli.
Her taraf griye boyanmış.
İnsanı aşağı çeken o kurşuni renk...
Boğaz’dan hayalet gibi gemiler geçiyor, sis bulutlarını yara yara.
Sisin içinde bembeyaz benekler halinde balıkçı motorları...
Hüzünlü bir hava...
Benim aklıma yine o beklediğimiz yarınlar takılıyor.
‘İç huzur’un yakalanacağı, kendi kendinle barışık günler...
Galiba hiç gelmeyecek o günler...
“Üstüne vazife olmayan işler”le uğraşanlar için hayat böyle olmalı...
Hayal kırıklıkları...
Ama yine de bugün yaşamakta olduğumuz cehennemden çıkış yolu bir yerlerde mutlaka var.
Yeter ki, mücadeleyi elden bırakmayalım.
Herkes elinden ne geliyorsa yapsın.
En başta da susmasın!
Demokrasi için...Özgürlükler için susmasın.
Ve hiç akıllardan çıkmasın:
Bu dünya hiçbir zaman ‘despot’lara kalmadı, kalmayacak.
Şurası çok açık.
Demokrasi ve hukukun, hak ve özgürlüklerin böylesine katledildiği bir ülkede ne barış olur, ne de istikrar.
Geçen gün de yazdım.
Türkiye bugün bir cehennemi yaşıyor, göz göre göre bir felakate doğru yol alıyor.
Bu felaket yolculuğuna seyirci kalmak, sessiz kalmak, kayıtsız kalmak, suça ortak olmaktır.
Hiç unutmayın:
Bu cehennemden çıkış yolu elbette var!
Siz yeter ki, demokrasi ve hukuka, özgürlükler düzenine sahip çıkın, söz hakkınızdan taviz vermeyin, her fırsatta ses verin.
İyi pazarlar!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024