İbrahim Karagül
Türkiye, bir çok merkez ülkeden çok daha önce, küresel eğilimlerin paralelinde bir yönetim biçimine yatırım yaptı. Güçlü bir siyasi aklı harekete geçirdi, küresel iktidar alanını oluşturan bazı merkez ülkelerden daha erken davrandı, ülke ve coğrafya hazırlığı yaptı.
Devletin merkez iktidar alanını güçlendiren, savunma kalkanlarını hazırlayan, hantal yapılardan kurtulan, hızlı karar alma mekanizmalarını geliştiren, dünyayı kasıp kavuracağından endişe edilen küresel fırtınaya karşı direnç merkezlerini harekete geçiren olağanüstü bir manevra yaptı.
Önce Anayasa değişikliği ile sonra da 24 Haziran seçimlerinde milletimizin onayı ile büyük değişimi, büyük hazırlığı uygulamaya koydu. Kendini küresel alanın en merkezine yolculadı, büyük değişimleri ve büyük adımları harekete geçirdi.
Türkiye artık kendisi bir koruma kalkanıdır, kendisi bir eksendir
Artık hiçbir gücün, hiçbir ülkenin, hiçbir ittifakın himayesine girmeden, hiçbir koruma kalkanına sığınmadan kendisi olarak var olmanın, bin yıldır bu topraklarda var olan tarih yapıcı iradeyi ayağa kaldırmanın, geleceğe dönük yerli direnci ve aklı öne almanın kararını verdi.
Türkiye bundan sonra kendisi bir koruma kalkanıdır. Kendisi bir eksendir. Kendisi bir güç halkasıdır. Kendisi bir iddiadır, hesaptır gelecektir. Hem Anadolu için, hem bütün coğrafya için bir büyük şemsiyedir. Hem geçmiş hem gelecek olacaktır. Böyle bir siyasi akıl, böyle bir siyasi kimlik, böyle bir direnç merkezi coğrafya inşa edecek, bütün bölgeyi kaynaştıracaktır.
Çok yakında kendini hissettirecek bu gerçeğe karşı, kararlı ama etkisiz saldırı örnekleri göreceğiz. Ama ülkemiz, bütün bunların üstünde bir stratejik akla sahiptir, artık küresel iktidar alanının ağırlık merkezlerinden biridir.
Türkiye’nin bileği bükülemeyecektir
Bundan sonra, ne kadar yıkıcı saldırı gelirse gelsin, ne kadar iç operasyon denemeleri olursa olsun, ne kadar çokuluslu müdahale planları servis edilirse edilsin bu ülkenin bileği artık bükülemeyecektir.
Milletimiz bu seçimlerde ısmarlama projelere, şaklabanlığı liderlik sananlara, milli kimlikleri ülkeyi küçültmek isteyenlerin ellerine verenlere, iç işgalci siyasi söylemlere, devleti ve milleti ciddiye almayan ajitasyona, çokuluslu cephelerden iktidar devşirme projelerine prim vermedi.
Türkiye davası, vatan savunması, coğrafya bilinci, gelecek hesabı öne çıktı. Milletimiz, bin yıllık bir ferasetle, reflekse, geleceğe büyük adımlarla ilerleyen siyasi güce, liderliğe, akla, kadroya büyük destek verdi, onun tarihi yapıcı iradesini, misyonunu onayladı.
Gevşetici, parçalayıcı projelere ders verildi
Bu karar, bu bakış, bu tercih, Anayasa değişiminden daha büyük bir karardır, daha uzun vadeli bir tercihtir, tarihin derinliklerinden çok daha uzak geleceğe süzülen bir siyasi kimliktir. Belki on yıllarca bu kimlik etkili olacak, Türkiye’yi büyütecek, bir coğrafya hattı oluşturacaktır.
Çünkü bu kimlik Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet devletler sürekliliğini geleceğe taşıyan bir kimliktir. O kimlik, bu ülkeyi gevşetici, dağıtıcı, parçalayıcı, yabancılaştırıcı bütün girişimlere büyük bir ders vermiştir. 15 Temmuz gecesi verilen ders neyse bu da öyledir. İstiklal Savaşı’nda verilen ders neyse bu da öyledir.
“Güçlü liderler” dönemi başladı
Bütün dünya, güce yatırım yapıyor artık. Devleti takviye etmeye, zaaf alanlarını kapatmaya, millet dayanışmasını sağlama almaya, savunma hatlarını güçlendirmeye, ekonomik durumunu toparlamaya, çok soğuk bir kışa hazırlık yapıyor.
Bazı ülkeler bunu güçlü liderle yaparken bazıları daha farklı güç mevzileri oluşturuyor. Mesela Almanya ve Avusturya faşizm üzerinden güç devşirirken Türkiye, ABD, Rusya, Çin gibi ülkeler güçlü liderler ve önderler, tarihi kişilikler üretiyor.
Biz hem lider hem de devleti yeniden yapılandırma olarak bu ülkelerinden bir çoğundan erken harekete geçtik. Bunu bildikleri için de 15 Temmuz türü saldırılara maruz kaldık, PKK ve FETÖ gibi yapılar üzerinden hırpalanmak istedik. Çünkü birileri güçlenirken birileri zayıflayacaktı, bizim için zayıflığı öngördüler. Ama biz şok edici bir tarih sıçraması yaptık, çok güçlü bir dalga oluşturduk.
Erdoğan “Büyük Öncü”dür: Türkiye artık yavaşlatılamaz
Bu yönüyle Başkan Erdoğan bin yıllık siyasi tarihimizin öncülerindendir, “Büyük Yolcu”dur, “Büyük Öncü”dür. Onun liderliğinde Türkiye, yeniden tarih yapıcı bir ülkedir, 20. yüzyıldan sonraki yeni yükseliş döneminin ülkesidir. Artık bu ülke Afrika’nın derinliklerinden Asya’nın ortalarına, Balkanlardan Uzak Asya’ya kadar iddia üreten, güç üreten, söylem üreten bir ülkedir.
Önümüzdeki gelecekte, merkezde olan bazı ülkelerin zayıflayıp gerileyeceğini, çevrede olan bazı ülkelerin merkeze yerleşip yükseleceğini göreceğiz. Bugün sınırsız güce sahip olan ülkelerin yarın tarih dışına itilebileceğini, bugün “gelişmekte olan” ülkelerin yarın yıldızlaşıp insanlığın ortak kaderini biçimlendireceğini görebiliriz.
İşte Türkiye, bu merkeze yerleşecek ülkelerin en önemlilerinden biri olacaktır. Bu artık yavaşlatılamaz, engellenemez, durdurulamaz. Bu, siyasi tarihimizin üçüncü büyük yükseliş döneminin adıdır.
Yükseliş döneminin kahramanları olun
Bu, on beş yıldır devam eden büyük değişim projesinin son aşamasının gerçekleşmesidir. Küçük sözlerle, dar hesaplarla, boş vaatlerle, kişisel kavgalarla meşgul olanlar bu dönemde unutulup gidecektir.
Güçlü sözlerle, yeni cümlelerle, büyük iddialarla bu büyük yürüyüşte yerini alanlar, yükseliş tarihinin kahramanları olacaktır. Erdoğan’ın öncülüğü kadar, Türkiye’nin gelecek kapılarını açacak siyasi söylemleri kadar, milletimizin Selçuklu’dan bu yana bu coğrafyayı biçimlendiren feraseti ve aklı da çok büyük bir karar vermiş, yüzyılın vesayet parantezini artık tamamen kapatmıştır.
Türkiye’nin ayak seslerini dinleyin, onlar da alışacak!
Artık karar verilmiştir, yolun büyük bölümü gidilmiştir. Geri dönmek de mümkün değildir geri döndürmek de.. Biz buna hep “Acımasız Direniş” dedik. Biz yıllardır hep bu davanın savunuculuğunu yaptık, mücadelesinin içinde olmaya çalıştık.
İç işgalcilere, çokuluslu müdahalecilere, “Muhafazakar Muhalefet” projelerine karşı hep tetikte, uyarıcı olduk.
24 Haziran seçimlerinin siyasi tarihimiz açısından en önemli sonucu budur. Artık Türkiye’nin ayak sesleri duyulacak, bir çok ülke Türkiye’ye yakınlaşmaya çalışacak, bugün etki gücü olarak kullandıkları siyasi çevreler yüzüstü bırakılacak, bu ülke liderler liginde oynayacaktır. Dolayısıyla bundan sonra hiçbir siyasi çevre, o ülkelerden iktidar devşirmeye girişmesin, girişenler bu ülkeye tamamen yabancılaşacak ve yok olacaktır.
Zafer milletimizindir.
Artık çok daha büyük adımlarla yürüyeceğiz, hazır olun!
Yazarlar
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021