Kurtuluş TAYİZ
Gezi’den bu yana “korkular”la ilgili sosyolojik-siyasal analizler dikkat çekici bir şekilde ön plana çıktı. En sık işlenen tez de “Gezi’yle birlikte korku duvarlarının aşıldığı” yönünde. Son olarak Zaman’dan İhsan Dağı da siyasal iktidarın toplumu yapay korkular üreterek yönetmeye çalıştığını yazdı.
Durum gerçekten böyle mi?
İktidar korku üreterek mi ülkeyi idare ediyor?
Bunu ciddi ciddi düşünmeye ve değerlendirmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Korku ve iktidar arasında sıkı bir bağ olduğu tartışmasız bir doğru. İktidarların yüzyıllarca yapay korkular üreterek toplumları yönettiği de bir gerçek. Yakın tarihe kadar da siyasal sistemimizin korkular üzerine inşa edildiğini söyleyebiliriz. Bölünme korkusu, irtica tehdidi kuşkusuz bugün ortaya çıkmadı, kökleri Osmanlı’nın son dönemlerine, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına kadar uzanır.
Fakat siyasal sistemimizin, üzerine bina edildiği korku rejimi son 11 yıldır ciddi bir değişim geçirmekte. Cumhuriyetin “düşman” olarak gördüğü Kürtlerle barışılıyor. Sevr paranoyası, bölünme korkusu artık aşılıyor. Kürtler kendi kimlikleriyle ve iradeleriyle siyasal sisteme dahil oluyor.
Dindarlar için de öyle. Yıllarca karabasan gibi üzerimize çöken şeriat ve irtica tehdidinin su köpüğü gibi yapay ve geçici olduğu ortaya çıktı. Siyasi hayatın dışına itilen nüfusun-henüz tümüyle olmasa bile- büyük bir bölümüne artık kamu hayatının kapıları açıldı.
Türk siyasal sistemindeki bu yapısal değişimi, dönüşümü AK Parti iktidarı gerçekleştiriyor.
Bu iktidarın “korku üreterek” toplumu yönetmeye çalıştığını iddia etmek bana biraz abartılı bir değerlendirme gibi geliyor.
Aksine siyasal sistemin korku üreten kaynakları bu iktidar tarafından tek tek kurutuluyor.
Askerin, bürokratik elitin ve “makbul” vatandaşların merkezde olduğu siyasal sistem değiştikçe korku dağları bir bir yıkılıyor.
Siyasal iktidar aslında çözüm süreci başlatma yerine dev bir korku kaynağı olan “PKK terörü”nü gündemde tutmayı sürdürebilirdi.
Kendinden önceki hükümetler gibi her şeyi “PKK terörüyle” açıklamayı da seçebilirdi.
Bölünme korkusunu körüklemeye devam edebilirdi.
Yıllarca böyle yönetilmedi mi bu ülke?
“Korkular” temelsiz yeşermez; siyasal ve toplumsal kaynaklar besler korkuları.
Hiçbir iktidar “korku” uyduramaz.
Bunu yapmaya kalksa bile bunun karşılığını alamaz.
Tamam, tüm bunları bir tarafa bırakalım.
İhsan Dağı ve başka entelektüellerin iktidarı, “korku” üreten politikaları veya yaklaşımları üzerinden eleştirebileceği zamanlar hiç olmadı mı?
Elbette oldu.
Ergenekon soruşturması ve KCK operasyonları sırasında toplumda “korku” hissedilir düzeydeydi.
Memleketteki simitçi-gazozcu bile bir gün sabahın köründe evinden alınabileceğine dair korku duyuyordu.
Polis devleti uygulamalarına en çok yaklaştığımız dönemlerdi o günler.
Merak ediyorum; bugün iktidarı korku rejimi kurmakla suçlayanlar neden o günlerde “Polis devleti olduk”, “Ergenekon korkusuyla toplum yönetiliyor” diye eleştirmedi?
Toplumun taşıyamayacağı noktaya gelen o korkuları, hükümet yine kendi yaptığı düzenlemelerle kuruttu.
İktidar, toplumu korkuyla yönetme eğiliminde olsaydı sanırım o dönem Ergenekon’u kullanarak korku imparatorluğu bile kurabilirdi.
İktidarın Gezi’deki sert tutumu ve demokratik dönüşümü ağırdan alan yaklaşımı eleştirilebilir; ancak hükümetin yapay korkular üreterek otoriter bir rejimi meşrulaştırmaya çalıştığı iddiası gerçekçi değil.
Bakın Ertuğrul Özkök bile her sabah kapıyı sütçü yerine polisin çalma ihtimalinden korkmuyor artık.
O bile sütçüden bahsetmeyi bıraktı.
Biraz gerçekçi olalım lütfen.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019