Markar ESAYAN

CHP gerçeğini doğru okumak
31.01.2013
3268

 İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in anadilde savunma yasa tasarısı Genel Kurul’da görüşülürken sarf ettiği sözler, partide ulusalcı olarak bilinen kesimin İmralı sürecine verilen destekten çok rahatsız olduklarını gösterdi. Yani kırılmanın ana ekseni, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sürece kendi deyimiyle “kredi açması” oldu. Güler’in çıkışı ilginç bir güne denk gelmişti. Yalçın Doğan’ın yazdığına göre aynı gün otuz CHP’li hukukçu milletvekili CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan başkanlığında anadilde savunma tasarısı hakkında partinin görüşünü belirlemek üzere toplanıyor ve tasarının “Adil yargılanma hakkı çerçevesinde ele alınması” kararlaştırılıyordu. Benim anladığım, CHP tasarıya destek veriyordu.

Ancak anadilde savunma tasarısı, İmralı sürecinde devletin attığı bir iyi niyet adımı olarak yasalaşacaktı. Yani kendi içeriğinin dışında bir fonksiyona sahipti. Barış sürecinde bir aşama kaydedilecekti.


Türk Sorunu’nun ana fay hattı

Anadilde savunma yasa tasarısı, İmralı sürecinin içinde atılan bir adım olmasaydı, Güler bu çıkışı yine de yapar mıydı bilemeyiz. Ama sanırım bu küçük bir ihtimal. Güler’in çıkışı, onu destekleyen ulusalcı kanadın görüşünü yansıtıyor ve çözüm sürecinin bu şekilde ilerlemesinden rahatsızlar. Türk’ün kurucu ve başat unsur olmasından feragat ederek, bu ülkede herkesin eşit olması fikri, Kürt sorununu yaratan Türk Sorunu’nun ana fay hattı. Eşitlik normatif bir kavram olarak herkesin üzerinde ittifak ettiği bir konudur. Sayın Güler de bir dost sohbetinde eminim insanların eşitliği fikrini sonuna kadar destekler. Ancak konu devletin yönetilmesi, yönetimde söz hakkı ve siyasi temsiliyette eşitliğe geldiğinde, orada kısa devre yaşanıyor. Bu da o cenahın psikolojisi açısından çok normal. Aynı evde yaşamak sorun değil, ama mesele evin “uşağının” zemin kattan çıkarak evin “efendisi” ile o evi birlikte yönetip paylaşması noktasına gelince, palyatif tüm söylemler yerini yalınkat bir karşı koyuşa bırakıyor.

Tabii ki insanların hele siyasetçinin itirazlarını seslendirmelerinden daha doğal bir şey olamaz. Kaldı ki, Güler gibi düşünen CHP’li seçmen sayısının marjinal olduğunu kimse söyleyemez. Ama ben CHP’de yenilikçiler adıyla bilinen reformcu grubun da CHP tabanında azımsanamayacak bir ağırlığa sahip olduğunu da gözlemliyorum.


CHP tabanı dönüşüme ne kadar hazır?

Özetle önümüzde ciddi bir CHP sorunumuz var. Konuyu Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderlik kalibresi üzerinden tartışmak çok kısıtlayıcı olur. Biz bu ülkede, CHP’ye oy veren önemli bir toplumsal kesimin önemli bir bölümünün hisleri-eğilimleri ile karşı karşıyayız. Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kendi tabanı üzerinde Erdoğan türü bir dönüştürücü işlev üstlenmesini bekliyoruz ama, burada sorun sadece Kılıçdaroğlu’nun bu yeteneğe ne kadar sahip olduğu değil. Tabanın buna ne kadar hazır olup olmadığı.

CHP tabanı, AK Parti’nin on yıllık her icraatında kaybeden kesim olarak hissetti kendisini. 90 yıllık bir eşitsiz durumda, AK Parti demokrasi adına ne yaparsa, bu, dezavantajlı kesimin hayat kalitesini ve özgüvenini yükseltti. Bunun karşılığında, iktidarı ve imtiyazlarını kaybettiğini hisseden CHP tabanı ise ki Baykal bu hissi kışkırtmak için elinden geleni yapıyordu önce direniş, sonra yenilgiyi kabullenme ve sonunda da melankolik bir içe kapanma durumuna savruldu. Kendi kültürel kodlarının tam karşısında konumlandırdıkları mütedeyyin tabanın partisi başarıdan başarıya koşarken, Cumhuriyet’i de dönüştürüyordu ve bu bir felaketti.

Böyle bir tabanı, CHP’yi birkaç aylığına emanet alacak Erdoğan bile kolay kolay dönüştüremez kanısındayım. Parti yönetimi, tabanının özetini veriyor. Yenilikçi ve genç kanat parti içinde güçsüz, ama varlar. Bu değişime açık, demokrat tabanı yansıtıyor. Kılıçdaroğlu ise, partiyi birarada tutmanın hesaplarını yapıyor.

Son krizin Kemal Kılıçdaroğlu için büyük bir fırsat ihtiva ettiği, ayak bağı olan ulusalcıları tasfiye ederek genç ve yenilikçi bir üst yönetim oluşturmanın fırsatı olduğu görüşü ne kadar rasyonel benim açımdan kuşkulu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yenilikçilerin görüşlerini ne oranda paylaştığını da bilemiyoruz, çünkü icraatlarına yansımıyor. Parti şu anda Kapıkule’den giren hava akımı neyse ona doğru savruluyor.

Ama CHP gerçeğimiz de bu.


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Ad Soyad Giriniz...

    Ad Soyad Giriniz...

    24.06.2013 22:29

    Sevgilimarkar üstüste okuduğum bu dördüncü yazın,hepsi birbirinden güzel ve anlamlı alperen birlikte gezideki kardeşlerimizin savrulmadan demokrasi mücadelesinin bileşeni olmalarına katkı sunabilirsiniz dilerim kabul görür.

Yazarlar