Mehmet ALTAN
Çokça aynı tabloları görmüş...
Çokça aynı yorumları duymuş...
Çokça aynı şeyleri yaşamış deneyimli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, gündemi her daim siyasetin belirlediği, siyaseti de aday adayı listelerinin şekillendirdiği bir tempoda, kimin gidip kimin kaldığını beklemeden yazımın başına oturdum...
Çünkü ben, arzu ettiğimiz Türkiye’nin, gelen ya da giden aday adayları üzerinden değil, 12 Eylül siyasal sisteminin yerine, gerçek bir halk egemenliğinin konulmasından hareketle ivme kazanacağını düşünenlerdenim...
***
Listelerin belirlenmesinden çok önce, milletvekili aday adaylarına birkaç seminer verdiğim “Temel Stratejik Araştırma ve Danışmanlık Merkezi”nden aldığım elektronik bir mesajda, “Özlenen Meclis Analizi” başlığı altında, giden Meclis’in analizi ile “olması gerekeni” birlikte değerlendirmemi isteyen bir taleple karşılaştım...
***
Onlara da şu kısa değerlendirmeyi yazdım:
“Şu anki meclis profili nedir?
Ya da olması gerekenle ilgili öneriler ne olabilir? Tabii ki bu soruları Meclis’teki insanlar değil, onları formatlayan ‘siyasal sistem’ cevaplıyor... O halde öncelikli olarak ‘siyasal sisteme’ bakalım: Siyasi Partiler Kanunu 12 Eylül’den...
Düşünün ki ‘eskileri’ silerek yarattığı nispi umudu Ergenekoncuları listelerine koyarak torpilleyen CHP dışında kısmi ön seçime bile başka hiçbir parti yanaşmadı...
Ayrıca... Seçim Yasası 12 Eylül’den...
‘Halk iradesini’ temsil eden Millet Meclisi’nin çalışma biçimini belirleyen Meclis İç Tüzüğü 12 Eylül’den...
Bir de buna hiçbir ülkede eşi menendi olmayan yüzde 10’luk seçim barajını koyun...
***
12 Eylül, siyaseti liderler üzerinden kontrol etmek istediği için, zaten o güne kadar pek işliyor sayılmayan parti içi demokrasiyi kurumsal olarak iyice yok etti ve siyaseti tamamen liderler sultasına dönüştürdü...
Yukarıdaki listeye bu gerçeği de ekleyin...
Bu tablodan, gerekirse ‘fikir ve ilkeleri’ uğruna siyaseti bırakacak birilerinin siyasete girmesine olanak veren bir resim çıkar mı?
***
Siyasal sistem değişmez ise Meclis’e kim girer ise girsin resim de değişmez...
Siyasal sistemi konuşmayıp değişim beklemek bizim bu toprakların aşamadığı talihsiz bir kısır döngüdür... Zaten farklı olsa, ‘sivil siyaset’ olduğunu iddia eden anlayış otuz yıldır bu kadar rahatlıkla 12 Eylül’ün siyasal rejimini hiç rahatsız olmadan kabullenir hatta çıkarına görür müydü?
Bu tablodan ‘yeni’ çıkar mı, otuz yıldır cuntacıların oluşturduğu siyasal yapı ile sorunu olmayanların ‘değişimi’ ne kadar köklü, ilkeli ve sistemli olabilir?
Zaten gerisi de laf...”
İstedikleri metne bunları yazdım...
***
Dünden beri ortalığı birbirine katan onca siyasal gürültüye rağmen gene de düşüncem bu...
Listelere girmeyenler öfkeli, girenler ise seçilip seçilemeyeceklerini tartıyor... Aday listelerindeki yerlerini garanti görmüyorlar ise öfkeleri devam ediyor, daha seçilecek bir noktalarda ise bu kez de seçim sonuçları için endişeleniyorlar...
Bunların hepsi nihayetinde kişisel ikbal hesapları...
Olmasa, 12 Eylül’ün siyasal yapısı otuz yıldır arsızca sürmezdi... Sistemle kavga eden yok, o sistemde Meclis’te var olmak isteyenlerse istemediğim kadar fazla...
***
Çokça aynı şeyleri yaşamış deneyimli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, gündemi her daim siyasetin belirlediği, siyaseti de aday adayı listelerinin şekillendirdiği bir tempoda, kimin gidip kimin kaldığını beklemeden yazımın başına oturdum...
Varsayın ki sizi listelerde görmüşler...
Siyasal sistemin belirleyicisi olamayıp, mevcudun figüranları olarak kaldıktan sonra ne olur ki?
12 Eylül’ün mevcut siyasal sisteminde ise başka türlüsü de zaten olası değil...
O halde nedir? Yakaya takılan altın bir rozet, bele takılan bir tabanca ve “sayın milletvekilim” selamı mı?
İstediğiniz bu kadarcıksa, hayırlı olsun.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Basın Tarihi: Ey Mübarek…
15.06.2025 - Basın Tarihi: Uçağı Kim, Neden Düşürdü?
29.05.2025 - Basın Tarihi: Konuşmadığımız Bir 19 Mayıs Daha Var…
23.05.2025 - Basın Tarihi: Fenerbahçe, Deniz Gezmiş, Yunanistan…
10.05.2025 - Basın Tarihi: “Batıda düello vardır, doğuda pusu”…
25.04.2025 - Ankara duymaz, U2 ve Bono duyar
4.04.2025 - “Yetmez Ama Evet” Referandumu…
20.03.2025 - Basın Tarihi: “Köşe yazarının parasını kim verir?”
15.03.2025 - Basın Tarihi: Diyarbakır’dan…
6.03.2025 - Basın Tarihi: 'Cinayeti Gördüm' yazısı…
27.02.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Mehemmed zaza
Bütün ülkenin insanlari uludere köylüleri gibi olsa! Bu duaya ben Amin demedim.hürriyet gazetesinin Son antep olayi hakkinda actigi terörü lanetle sayfasini okursaniz ne demek istedigimi anlarsiniz.ayni sayfaya bende bir Yorum yazdim.dedim ki evet gelin terörü lanetliyelim.hangi örgütten gelirse gelsin.ama bu arada devlet terörünüde unutmayalim.uludere vb.olaylarida lanetleyelim.tabii ki yorumum yayinlanmadi.bu irkci medya oldukca hic kimse bu sorunu CÖZEMEZ.saygilar
bir dost
(aynı ülkede yaşayan Kürtlerle Türkler aynı haklara sahip olmalı) kürtler pkkyı içlerinden atmadan bu ayrılma sözkonusu ola bilirmi ki ?
Sesiz güç
Bay Ayhan seren; Mustafa kemali İlah edinerek, yalan yanlış yazılan palavralara siz hala tarih mi diyorsunuz. bu kafayla sizler ancak kafatasçılık yapar sorunlara yeni sorunlar ilave edersiniz...
Mehemmed zaza
Sayin Altan Eger bu alcakliklari yapanlar varsa bunun tek sebebi Türk halkidir cunku kürdün ve diger irklardan(Buna inanclarda dahil) insanlarin en dogal haklarinini gaspetmis bir devlete sahip cikan o devleti kosulsuz sartsiz ilahlastiran,bütün adaletsizliklerini kutsayan türk halkidir.simdi ben baska bir irka mensup bir fert olarak PKK yi de kinasam,devletide kinasam bu zulüm bitmeyecek.yada bütün kürtler PKK yi kinasa yine bu sorun bitmeyecek.cünkü yorumun kaynagi devlettir.devleti de bariscil yollarla ancak ve ancak türkler degistirebilir.türklerde efendiligi birakip esit vatandasligi Kabul etmedikleri icin suclu türklerdir.uludere kazasida kürd faziletini,van deprimier de Türk faziletini gösterdi.unutmadan ben türk de, kürt de degilim.
ayhan seran
Devletle pkkyı aynı kefeye koyarak ikisine de güvenmiyorum lafı ne kadar itici yarabbim.Bazen midemi bulandırıyorsun Altan bey.Kurtuluş savaşı yıllarımız,o zamanki tek adam iktidarı(sanki o tarihte dünyada ve avrupada başka bir yönetim şekli varmış gibi) durmadan Atatürke laf sokmalar.Tarihi bilmeyen bazı zavallıları belki kandırabilirsin.Pkkyı tenkit ederken bile bari Atatürke,Türkiye Cumhuriyetine ve TSKya laf sokma da inanır gibi olalım değiştiğine.Allah senin gibileri ıslah etsin.
Ad Soyad Giriniz...
senin gibi 3 kişi daha olmalıydı bu ülkede tbr
mms
neden sonra onca çoluk cocuğun bombalanıp oldurulmesi üzerine pkk ye bir kerelik sövmek cüreti için bile, devlete ana avrat kufrederek durumunu guvenceye almak ihtiyacı, a.altanın bindiği dalı kesmemek için vazgeçemeyeceği hassasiyeti..