Mehmet TIRAŞ
Erdoğan’ın kurmaylarından birisinin önüne gelen anket sonuçlarından; başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde oylarının ciddi anlamda düştüğünü, muhalefetin kalelerini fethetmek şöyle dursun, elimizde olan belediyeleri de kaybetme ihtimalini görünce;
”Allah’ını Seven Defansa Gelsin” diye bağırdığı söyleniyor.
Medya kulislerine göre kimi araştırma şirketlerinin rakamları AKP’nin siyasi tarihinin en zor seçimini yaşadığı ve çok büyük hayal kırıklıklarına uğrayacağını gösteriyormuş.
Doğru çıkabilir çünkü AKP artık vatandaşı inandıramıyor.
On ay önce yapılan seçimlerde sandıktan güven oyu alan iktidarın topluma verdiği “refah ve özgürlük” sözlerinin hiç birini yerine getiremediği gizlenemez durumda.
Başta Emekliler ve dar gelirliler isyan ediyorlar.
16 milyon emekli ve toplumun büyük çoğunluğu açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
İktidarın belediye başkan adayları ile karşılaşan her emekli ve dar gelirli geçinemiyorum diye adayların yüzüne karşı bağırıyor.
Milyonlarca emekli sabahın köründe yollara düşüyor zamanlarını ucuz ekmek ve et kuyruklarında geçiriyorlar.
Artık emekliler bıçak kemiğe dayanmış olmalı ki, kendilerini gizlemiyorlar ve kameraların karşısında açız,bizi bu duruma düşürenler utansın diye haykırıyorlar.
AKP’nin Belediye başkan adayları “seçilirsek emekliye şu kadar para ve yardım yapacağız” diyor ama vatandaş “ iktidardasınız niye vermiyorsunuz o zaman” diye tokat gibi yapıştırıyor.
Toplumun aklı ile alay edercesine 2024 yılını emeklilerin yılı ilan eden partili Cumhurbaşkanı Erdoğan emeklilerin zor durumda olduğunu artık kendi de söylüyor.
Tam bir parodi.
Seçim ortamında seçmenlerin her AKP’nin Belediye başkan adayını gördüğünde bir başka öfkesi de,İsrail’in Gazze’de altı aydır 100 bini aşkın Filistinliyi katlederken, işgalini soykırıma dönüştürmesi karşısında, hükümetin izlediği politikası çok büyük tepki topluyor.
Ankara İsrail’den son üç ayda 350 milyon dolar mal ithalatı yaparken, İsrail’e de bir milyar 250 milyon dolar da ihracat yapmış, yapmaya da devam ediyor.
Belli ki siyasal iktidar olumsuz tepkilerin ve gelişmelerin sandığa yansıyabileceğinden tedirginler.
“Allah’ını seven defansa gelsin” feryadını Erdoğan’ da duymuş olmalı ki;Erzurum’da ve Kayseri’de yaptığı mitinglerde İstanbul adayımıza destek verin tanıdıklarınıza telefon edin, diye çağrıda bulunuyor…
17 Bakanı hemen İstanbul adayları Murat Kurum’a destek için sahaya sürdü.
Bakanlar da tek tek esnaf ziyaretlerine başladı.
Genel ve yerel seçimlerin eşit şartlarda yarışılmadığı ayan beyan ortada.
Bu anlamda yapılan demokratik seçimden çok uzak…
Seçimde son kulvara girerken tam bir seçim ekonomisi uygulayan siyasal iktidar, tüm devlet imkânlarını da kanırta kanırta sonuna kadar kullanılıyor.
iktidar devletin tüm imkanlarını tek taraflı kullanırken bunların başında da TRT geliyor,TRT, ”a HABERİN” yerini almış durumda…
TRT seçim propaganda sürecinde “Erdoğan’a iki bin 500 dakika propaganda süresi verirken”,”Ana Muhalefet partisine ise sadece 43 dakika” süre vermiş.
“Tek parti zihniyetini dilinden düşürmeyen Erdoğan” ; Siirt’te partisinin adayının seçim ofisini ziyaret eden ilin, “Valisi,Emniyet Müdürü ve o ilin üst düzey komutanının ziyaretleri” sorulduğunda sağır ve dilsiz oluyor.
Yalanlanmayan bir başka iddia ise; İktidar Batı illerinden Doğu ve Güneydoğu’da DEM’lilerin çok az, oy farkı ile kazandığı illere seçmen kaydırdığı…
Kaydırılan 58 bin seçmenin askerler ve polislerden oluştuğu belgelenmiş.
DEM Partisi konuyu YSK’ya taşıdı ama tarafsızlıktan uzaklaşan YSK itirazı kabul etmedi.
Seçmen iradesini,yargı kararlarını tanımayan, muhalefeti rejim karşıtı ilan eden ve “mutlak iktidar anlayışı” ile seçimlerde her türlü algı operasyonu ve iftiraya baş vurmayı, iktidar gelenek haline getirdi.
İktidar Hukuktan uzaklaştıkça “ekonominin göstergeleri turizmin dışında tüm sektörler alarm veriyor.”
Kayıt dışı ekonomi büyüyor. Bu nedenle 11 milyon işçi merdiven altında çalışıyor.
Kayıt dışı sektörlerde asgari ücret uygulanmıyor.
İş veren asgari ücretle çalışmak isteyene kişiye “her ay senin hesabına 17 bin 2 lira yatıracağız ama sen maaşını çektikten sonra,5 bin lirasını bize elden geri vereceksin. Bunu kabul edersen çalışmaya başla, kabul etmiyorsan iş veremeyiz” diyor. Bu sektörler sığınmacı işçileri böyle çalıştırdıkları çok yaygın olduğu söyleniyor.
Enflasyon, işsizlik,pahalılık,yoksulluk,kayıt dışı ekonomi ve gelir dağılımındaki adaletsizlik ülkede kol geziyor.
Toplumun en varlıklı % 20 kesiminin dışında ekonominin etkilemediği kesim yok gibi.
On ay önce bir dolar 19 TL, bir litre mazot ise 18 TL iken…
An itibarıyla bir dolar 33 TL’den müşteri bulurken, Mazotun litresi 42 Lirada seyrediyor.
Döviz ve altın tüm zamanların rekorunu kırıyor…
TL’den kaçışın önüne geçilemiyor.
Döviz ve altın arttıkça…
Döviz bürolarının ve kuyumcu dükkânlarının önünde insanlar kuyruğa giriyorlar…
Vatandaş elinde olan TL’yi altın ve dövize yatırıyor.
Kuyumcular altına olan rağbet karşısında zaman zaman altın talebini karşılayamadıklarından yakınıyorlar.
Akaryakıtta önlenemeyen her gelen zam toplumun her kesimine pahalılık ve yoksulluk olarak yansıyor.
Bu olumsuz tabloyu değiştirecek olan milyonlarca seçmenin tercihi belirleyecek.
“Allah’ını seven defansa gelsin” korku çığlının sandığa nasıl yansıyacağını da, seçim sonuçlarından sonra hep beraber göreceğiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025