Mehmet YILDIZ
Beklenilmeyen 17 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonundan sonra memlekette haber değeri olan başka bir şey kalmadı. 17 Aralık en önemli katalizör oldu. Hukuk, adalet, ahlak, demokrasi, devlet, kanun, yargı, kolluk kuvvetleri vb. gibi onlarca kavram birden tüm anlamını yitirdi. Başbakan Erdoğan adı geçen kavramlara Saddam Hüseyin tarzı bir muamele yaptı.
Bilal kendisini ifadeye çağıran savcıyı dinlemedi. Aksine Bilal’in babası Bilal’i ifadeye çağıran savcıyı görevden aldı.Uday ve Kusray’ın babası bununla kalmazdı elbette.
İtibarı ve iktidarı sarsılan Erdoğan inanılmaz bir hızla darbeci orduyla, mahkum olan generallerle uzlaşmanın yollunu aradı ve buldu. “Suç kavramını yaptıklarımızı ve yaptıklarınızı kapsamayacak şekilde daraltıyorum” dedi Başbakan Erdoğan. “Ha şöyle imana gel!” dedi Veli Küçük.
“Apo çok iyi bir adam. Barışa büyük katkı sunuyor” diyor Başbakanın yakın çevresi. Apo’nun çevresi de “Rüşvet, yolsuzluk bizi ilgilendirmez” diyor. AKP BDP’ye “İyi yoldasınız, devam edin” diyor.
İtibarı ve iktidarı sarsılan Erdoğan İran’a gitti. İranlıları memnun etti. Fransa Cumhurbaşkanı geldi, onu da memnun etti. Almanya’ya gitti, Merkel’i de memnun etti. Tüm kabadayılığı “hukuk, adalet, insaf, ar, edep” diyenlere.
Türk seçmeni de hâlâ AKP’den memnun gözüküyor. En şaşırtıcı ve önemli olan da budur. Tayin edici olan budur. Seçmen diktatörlük karşıtı tercih yapmadığı sürece “skandal, hırsızlık, yolsuzluk, hukukun ayaklar altına alınması” vb. diyerek bağırmak anlamsızdır.
Türk seçmeninin yukarıda bahsi geçen kavramlara yüklediği kesin bir anlam yoktur. Anlamı kesin olmayan kavramların ayaklar altında çiğnenmesi de önemsiz sayılmaktadır. Adı geçen kavramların tümü rafa kaldırılsa da olur. Seçmen çoğunluğu bunu sorun yapmaz. Az çok hukuk ve demokrasi kültürü olan bir toplumda asla hoş görülemeyecek olan rezilliklerin, yaptırımların bu denli rahat yapılmasının temelinde yatan seçmeninin kültürüdür.
Liberal yazarlar normal bir hukuk devletinin vatandaşlarıymış gibi yazıyorlar. Başbakana bu çerçevede yöneltilen eleştiriler anlamsızdır. Seçmen az çok demokrasi kültürü olan bir seçmen olsaydı, hükümet çoktan düşerdi. İktidar olmak kriminal olma hakkını doğurmuyor. Demokrasi kültürü olmayan seçmenler ülkesinde ise hükümetler rahatlıkla kriminal olurlar ve hükümet olmaya devam ederler. Türkiye’de yaşanan durum budur.
Başbakan Erdoğan’ın 17 Aralık’a kadar müttefiki olan “paralel devlet”e karşı derin devletle ittifak yapması, niyetinin hiç de iyi olmadığını ortaya koyuyor.
“Paralel devlet” yoktur iddiası da gerçekçi gözükmemektedir. Devlette yabancı bir şey olmalı, aksi halde AKP’nin büyük yolsuzlukları 17 Aralık’ta açığa çıkmazdı. 17 Aralık AKP’nin “normal devlet”i çerçevesinde izah edilecek bir şey değildir. Bilal’in babasının yaşadığı şok sahihtir. Rol yapmıyor. Bu durumu rasyonel bir biçimde izah etmeden her türlü “paralel devlet” iddiasını küçümsemek yanlıştır.
“Paralel kuvvet”i demokrasi yanlısı bir kuvvet olarak görme yanılgısı çok tehlikelidir. İslamı referans çerçevesi olarak kullanan güçlerin demokrasi yanlısı olmaları mümkün değildir. Bu güçler demokrasiye asla inanmazlar.
Solun sokak gösterileri de yersiz ve tehlikelidir. Geçmişten gelen bir alışkanlıkla toplam seçmen kitlesi içinde önemli bir yer tutmayan küçük gruplarla büyük kalabalıkların rolünü üstlenmek bir çözüm üretmeyecektir. Gençlerin tekrar öldürülme riskini göze almamak gerekir. Her şeyi seçmen belirleyecektir. Onu beklemek tek doğru tutumdur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2014
26.08.2014
15.08.2014
6.08.2014
15.07.2014
22.06.2014
12.06.2014
9.06.2014
7.06.2014
20.05.2014