Melih ALTINOK
Kurumsallaşmış demokrasilerde siyaset kurumunun müdahil olmadığı alan “sorun” olarak görülür. Biz de ise siyasal iktidarların vesayet kurumlarının hâkimiyet alanına yaptıkları en naif hamleler bile kimi kayalarda “sivil vesayet” diye eko yapar.
Öyle ki aramızda “bağımsız ve tarafsız Genelkurmay başkanı” talebini ciddi ciddi gündeme getiren koca koca “solcular” var.
Örneğin BDP çevresinin “AKP devleti” vurgularının atında yatan da budur. Keza CHP’nin ve ondan çok farklı olmasalar da “marjinal” diyerek aslında kendilerine iltifat ettiklerimizin “tek parti” tanımlarının da.
Hiç olmazsa, ardından, AB ile uyumlu şeffaf ve denetlenebilir bir devlet talebini yüksek sesle dillendirseler, bunun bizler gibi sıkı takipçisi olsalar belki kaygılarını bir nebze olsa anlamlandırabileceğiz. Ama malumunuz ona da yanaşmıyorlar.
Hâl bu. Söylemleriyle, kendilerini tanımladıkları noktanın evrensel referansları bariz şekilde çelişen bu kesimlerin, konjonktürel tavır alışları da önceki hatalarıyla çelişiyor.
Çeliş çeliş, kaybet, kaybettir durumu.
Zira muktedirleşmesini en büyük tehlike olarak gördükleri hükümeti, Kürt sorunu gibi çözümünde toplumsal mutabakat ve siyasi konsensüs gerektiren kangrenleşmiş konularda yegâne sorumlu ilan ediyorlar.
Bunu da çoğu zaman şark kurnazlığıyla şöyle dile getiriyorlar: “Ben sade vatandaşım, anlamam. Yüzde elli oy almış, hükümet kurmuş elbette ondan talep edeceğim.”
Kürt sorununun tarafı olduğu için müzakereye oturulmasını söylerken paye verdikleri PKK’yi, iş sorumluluk paylaşımına gelince “ama o örgüt (kimi zaman da tavşan) devlet değil ki” diyerek sorumsuzlaştırmaya çalışıyorlar. Tabii ki kendilerini de.
Oh ne âlâ iş değil mi?
Hem tıpkı resmî ideoloji gibi kendini siyasal iktidarın değersizleştirilmesine vakfedeceksin. Referandumda olduğu gibi vesayeti geriletecek ufak tefek yapısal reformlara bile şiddetle muhalefet edeceksin. Yani siyaseti tıkamaya uğraşacaksın. Sonra da, yapısal zemini olmadığı için fiili olarak “hükümet etmeye” çalışan iktidar partisini, her derde merhem olamadığı için lanetleyeceksin.
Üstelik de hep aynı kolaycı tekerlemeyle:
“Başbakan Kürt sorununun reform perspektifini savsaklıyor. Adımlarını yavaşlattı. Erdoğan isterse çözer, çözsün!”
Peki, Erdoğan’ı göreve çağıranlar, davete icap edildiğinde ne yapıyor?
Hükümet Oslo’da, İmralı görüşmelerinde takdire şayan büyük bir risk alacak. Başbakan sokaktaki milliyetçi dalgaya rağmen hâlâ “yine yaparım” diyecek.
Başbakan’ın adresini tekerleme hâline getirenler “Başbakan anayasal suç işledi, suç duyurusunda bulunacağız” tehdidine sarılacak.
MHP “OHAL, idam, sıkıyönetim” çığlıklarını yükselirken Bülent Arınç “Öldürmekle övünmeyiz. Biz eşkıya değiliz” diyecek, sıkıyönetime de OHAL’e de direnecek.
CHP sözcüsü Haluk Koç “Şehit sayısı dört ayda 116’ya ulaştı... Millet kan ağlıyor, Hz. Eyüp Sabrı gösterme zamanı çoktan geçti Sayın Başbakan” diye feveran edecek. Bizler de Kılıçdaroğlu’nun “Tamam görüşün” dedikten sonra “ama kırmızıçizgimiz Anayasa” açıklamasında teselli arayacağız. Belli ki Koç’un ve Kılıçdaroğlu’nun anayasaları farklı.
Habur’u hatırlayın. Hükümetin giriş yapanların tutuklanmaması için bulduğu filli çözümü, riski “devlet PKK ile görüştü” diye kim milliyetçi kamuoyuna jurnalledi? Sonra Baykal soru önergesi verdi, MHP de referandum propagandasını “Habur ihaneti” ekseninde kurdu?
Evet, bizzat Hatip Dicle.
Peki, ya Erdoğan, 12 asker ve polis ölmüşken “Operasyon meraklısı değiliz, PKK silah bıraksın (teslim olsun değil) asker operasyon bırakır” deme basireti gösterirken, Demirtaş çıkıp ne dedi?
“Buralar PKK’nin kontrolünde, inanmayan varsa gezdireyim!”
Şimdi AK Parti “yeter ulan operasyona başlıyorum” dese ve o gazladığınız, hükümetin risklerini ispiyonladığınız kamuoyunun en az yüzde yetmişi de kendisi alkışlayacakken, “milliyetçileşti, şahinleşti, imha, inkâr, Sri Lanka modeli” diye tutturmayacak mısınız?
Bu nasıl bir kısırdöngü?
Başbakan isterse, öyle mi? Önce bir dönüp kendinize sorun bence, siz istiyor musunuz?
Bunu isteyen, çözüm önerilerini cesaretle konuşurken, hükümet adım atmayınca niye “ürkeksiniz” diye sorar. Ama “ihanet içindesiniz” demez, riskleri tabana bir güç gösterisi uğruna ifşa etmez. Kısacası kim imkânı varken risk alıp adım atmıyorsa, öldürmeme tercihine sahipken öldürüyorsa ondan hesap sorar.
Başbakan’a dediğinin onda biri kadar, müdafaa hâlinde değil taarruzda her gün cinayet işleyen PKK’ye “bu kanı durdur” der gücü yettiğince. AKP’den yüzde elli oyunu riske etmesini beklerken, bi zahmet BDP’den de yüzde 5’ini tehlikeye atacak bir açılım yapmasını talep eder.
Yani hem bir yandan Başbakan’a “mağrur olma” derken, öte yandan sivil toplumun, ezcümle muhalefetin, aydınların, yazarların bu işte sorumluluğunu ve görevlerini hiçe indirgeyerek, saldıranı görmeyerek, Erdoğan’a “ol deyince olduracak” padişah misyonu biçmez.
Haklısınız, seçmeliden anadilde eğitime geçilememesini, mesela dün PKK’nın Ovacık’ta 30 yaşındaki savcıyı öldürmesinde “kelebek etkisi” sayana mantık telkin etmek beyhude ama...
[email protected]
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları



























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019