Mensur Akgün
Türkiye zor bir dönemini daha geride bıraktı. Rahip Brunson sorunuyla tırmanan, yaptırımlarla tetiklenen, kapitalist dünya ekonomisinin temel özelliği olan kar hırsıyla şiddetlenen siyasi ve ekonomik krizin en tehlikeli anları geride kaldı. Bir yandan diplomasi ve sistemin mantığına uygun açıklamalar, diğer yandan sağduyulu tedbirler ve kaosu önleyecek siyasi çıkışlar, çok kısa bir süre içinde krizin kontrol altına alınmasını sağladı.
Çıkan haber ve yapılan mantıklı yorumlara bakılırsa Rahip Brunson ve Hakan Atilla dosyalarında da yakında ilerleme kaydedilecek. İktisatçı değilim ama Türkiye’nin yaşadığı krizden ders çıkartıp daha makul, kaynak ve imkanlarıyla daha uyumlu bir ekonomik modele geçiş yapacağını, kısa vadede artı değer yaratmayan projelere ağırlık vermeyeceğini söyleyebilirim. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklamaları umut verici. Dünyanın farklı yerlerinden gelen destek mesajları da öyle.
***
Yeni dönemde Türkiye’nin her alanda rasyonel, zemindeki gerçekliği hesaba katan, gücünü önemseyen ama abartmayan bir anlayışa/anlayışlara ihtiyacı var. Unutmayalım biz siyasette de, ekonomide de küreselleşmiş bir sistemin içinde yaşıyoruz. Seçtiğimiz ve ülkece benimsediğimiz ekonomik modelin genel adı da “kapitalizm”. İşleyebilmesi için belli kurallara uyulması, norm ve ilkelerinin içselleştirilmesi gerekiyor.
Bu ilkeleri beğenmeyebiliriz, eleştirebiliriz, değişmesi için çaba harcayabiliriz ama uymazsak zarar görürüz. Piyasa denen mekanizma bizi bir şekilde cezalandırır. Bu bazen müeyyidelerle tetiklenir, bazen de bambaşka şekillerde. Piyasa mekanizmasının “silah” olarak kullanıldığı da doğrudur. Önemli olan şimdiki gibi, hatta daha da hazırlıklı bir şekilde o silahı kullanacaklara karşı gerekli savunma mekanizmalarını el altında tutmak ve mümkünse caydırıcı olmaktır.
Kulağa klişe gelse de bu da ancak ekonominizin güçlü olması, ihracatınızın artması, turizm potansiyelinizin sonuna kadar gerçekleşmesi, eğitim sisteminizdeki sorunların aşılması, ileri teknolojiye yatırım yapılmasıyla mümkündür. Türkiye dünya ile rekabet edebilmek için dünyayı iyi anlamak, özcü değerlendirmelerden uzak durmak, sadece ekonomik alanda değil siyasi alandaki boşluk ve zafiyetleri kendi çıkarlarına en uygun şekilde kullanmak zorundadır.
Çünkü devletler siyasette de rekabet ederler, kendi çıkar ve beklentilerini gerçekleştirmeye çalışırlar. Bu alanda da binlerce yıldır bitmeden tükenmeden süren bir güç mücadelesi vardır. Bazen savaşırlar fakat her zaman savaşa hazırlıklı olurlar. İttifaklar kurarlar ama birbirlerine hemen hiçbir zaman güvenmezler. Güvenliklerini arttırmak, yani güçlü olmak için tedbirler alırlar. Silahlanırlar, ileri teknolojiye, bilgiye, genel anlamıyla istihbarata yatırım yaparlar.
Devletler arası ilişkilerde anahtar kelime etkilemektir. Bir devleti ya da ülkeyi malınızı satmak için de etkilemeye çalışırsınız, müteahhitlerinize veya yatırımcılarınıza iş imkanı yaratmak için de, kaynaklarından makul fiyatla yararlanmak için de, güvenlik çıkar ve beklentilerinizi maksimize etmek için de. Basite indirgeyecek olursak amacınız ne olursa olsun hedefiniz muhatabınızın istediğiniz bir şeyi yapması ya da istemediğiniz bir şeyi yapmamasıdır.
Bu hedeflere ulaşmak için de elinizde pazarlık anında kullanacağınız iki koz vardır. İlki mükafat vadetmek, ikincisiyse müeyyide uygulamak veya uygulama tehdidinde bulunmaktır. Kozlarınızın işe yaraması için muhatabınızın beklentilerini iyi okumanız, hangi aracın onun anlam dünyasında yankı bulabileceğini bilmeniz gerekir. Bu da diplomasinin, akademinin ve özellikle de saha çalışması yapan düşünce kuruluşlarının işidir.
Devletlerin etkilerinin en fazla olduğu, yani dünya siyasetinde en güçlü olduğu zamansa en az konuda pazarlık ettikleri, etmek zorunda kaldıkları anlardır. Bu da yumuşak gücünüzle, imajınızla doğru orantılıdır. Yumuşak gücünüz bazen demokrasinizden, bazen insan haklarına saygınızdan, bazen dünya siyasetinde oynadığınız yapıcı rolden, bazen bulunduğunuz coğrafyadan, bazen de ülkenizdeki petrolden ve doğal gazdan kaynaklanır.
***
Kaynağı ne olursa olsun yumuşak güç, yani muhataplarınızı pazarlıksız etkileyebilme yeteneği (ya da isterseniz marka değeri diyelim) devletler arası ilişkilerde önemlidir. Türkiye’nin de yeni dönemde bu köşede sık sık dillendirdiğim gibi yeniden yumuşak gücüne yatırım yapması gerekmektedir. Petrolümüz olmadığına göre yatırım yapabileceğimiz alanlar bellidir. Ayrıca muhataplarını etkilemenin araçlarını çeşitlendirmesinde de yarar vardır.
Bu yatırım çatışma çözümünde rol oynamakla, Kazakistan ve Finlandiya ile birlikte inisiyatifler geliştirmekle, İspanya ile Medeniyetler İttifakını canlandırmak için çalışmakla, bazen de tek başına kolaylaştırıcı rol oynamakla, daha doğrusu sorunlardan çok çözümlerle anılmakla gerçekleşebilir. Ama en etkilisi demokrasimizi sağlam temeller üstüne oturtmak, hukukun üstünlüğü konusundaki şüpheleri gidermektir…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları









































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.12.2025
7.12.2025
3.12.2025
12.11.2025
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025