Mesut YEĞEN
Cerablus (Fırat Kalkanı) Operasyonu’yla başlayan “Suriye’ye (hatta Ortadoğu’ya) dönüyoruz”, “Şimdi Kürdler (YPG) düşünsün” heyheylenmeleri epey dinmiş görünüyor. Ortada ÖSO diye işe yarar bir kuvvet olmadığından, Kürd koridorunu engelleyip Halep’i menzile düşürmesi beklenen El Bab’ı fethetme işini becermek şöyle dursun, onca kayıp pahasına ele geçirilen üç beş köy bile yeniden IŞİD’in eline düştü. Bu halle birlikte şu ortaya çıkmış oldu: Suriye’de Türkiye’yi eli kolu bağlı kılan, bir zamanlar propaganda edildiği gibi, Rus savaş uçağının düşürülmesine bağlı olarak oluşan durum ya da ‘FETÖ’cü subaylar’ hadisesi değilmiş. Türkiye’yi hareketsiz kılan meğer Suriye’nin kendi gerçekleriymiş: Rejimin Rusya ve İran’ın himayesinde olması, Türkiye haricinde pek çokları için esas düşmanın rejim değil IŞİD oluşu, IŞİD’le rejim muhalifleri arasındaki geçişlilik ve YPG’nin ABD için önemli oluşu gibi gerçekler.
Bugün için bu gerçekler Suriye’ye geri dönmeye, Halep’i menzile düşürüp Tel Abyad’ı YPG’den temizlemeye değil, ancak Cerablus Azez arasını menzilde tutmaya izin veriyor. Üstelik, bu gerçekler yakın zamanda Türkiye lehine değişecek gibi de görünmüyor. Haddizatında, tersinin olması daha muhtemel gibi. Malum, Suriye savaşının müvekkilleri olarak ABD ve Rusya, Halep konusundaki ahlaksız çekişmeleri bir yana, Rakka’nın IŞİD’den temizlenmesi konusunda anlaşmış görünüyor. Müvekkiller arasındaki bu çekişme çığırından çıkmazsa eğer, belli ki Rakka koalisyonun desteğindeki Suriyeli Kürdler ve Sünni Araplar tarafından temizlenecek ve IŞİD devlet biçimiyle devam edemeyecek. Üstelik, sadece Suriye’de değil, Irak’ta da. Çünkü, yine malum, Musul Operasyonu’nun da eli kulağında. Burada da Bağdat’la beraber Kürdlerin ve Sünni Arapların IŞİD’i temizlemesi hedefleniyor.
IŞİD’in Rakka ve Musul’dan tasfiye edilmesi, olur da becerilirse eğer, Suriye sahasında (ve aslında Irak’ta da) kimlerin hareket alanının genişleyeceğini tahmin etmek zor değil. Böylesi bir durumda Suriye’de tabii ki rejim (ve müvekkili olarak Rusya ve İran) ve YPG (ve müvekkili olarak ABD) hareket alanını genişletir. Aynı şekilde Irak’ta da rejim (ve müvekkili olarak İran) ve Kürdler (ve müvekkili olarak ABD) eskisinden daha geniş bir hareket alanı bulur.
Öte yandan, ABD, Rakka ve Musul operasyonlarından sonra Irak ve Suriye’nin artık mukadder görünen yeniden yapılanmasında İran ve Rusya’nın bütünüyle tayin edici olmasını istemeyeceğinden, rejim muhalifi Sünnilerin her iki ülkede de oyunun içinde kalmasını sağlamak isteyecektir, buna şüphe yok. Ne var ki, Sünnilerin oyunda kalışı Irak ve Suriye’deki yeniden yapılanmanın her geçen gün belirginleşen gidişatını değiştirebilecek gibi görünmüyor. İşler böyle seyrederse eğer, Irak’ta konfederal bir durum, Suriye’de ise bir tür federalizm ortaya çıkacak gibi görünüyor.
Hülasa, Suriye’nin gerçekleri giderek Türkiye’nin arzuladığı gibi rejimin ve Kürdlerin aleyhine ve Sünni Arapların lehine değil, Sünni Arapların aleyhine ve rejim ve Kürdlerin lehine gelişiyor. Bu durumda yapacak çok fazla bir şey var görünmüyor: Ya, gerçeklerle kör bir çatışmaya girilecek ya da arzular yenilenecek.
Ümit edelim ki, muhalif medyaya dönük tedip operasyonları ve “Lozan hezimettir” tartışmaları gerçeklerle kör çatışmaya girileceğinin habercisi değildir.
- See more at: http://bas-haber.com/tr/article/3065/sikisma#sthash.f0ZClVVc.dpufYazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.12.2025
17.10.2025
7.10.2025
5.09.2025
24.08.2025
9.08.2025
19.07.2025
13.07.2025
29.06.2025
15.06.2025