Mustafa PAÇAL
Türkiye’nin siyasi görünümü hızla kötü yönde değişmeye devam ediyor. Genel seçimler öncesi başlayan kötüleşmenin odağında HDP’nin barajı esaslı bir şekilde geçmesi ile MHP’nin siyasi işbirliğine tüm kapıları kapatması yatıyor dersek durumun kısa bir özetini yapmış oluruz. Kesin olan bir şey var ki bu siyasi görünüm hemen hiçbir siyasi partinin “işine gelecek” durumda gözükmüyor.
Yalnız MHP hariç.
MHP kötüleşen bu siyasi görünümü “domine” eden bir parti oldu.
Ve Erdoğan Bahçeli’ye, AKP ise MHP’ye benzemeye başladı.
Bunun hikmeti 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarında saklı bulunuyor.
Erdoğan bu seçim sonuçlarını daha başından beri kabul etmedi, edemedi.
Bu seçim sonuçları hem egosunu ve hem de karizmasını fena hâlde sarsmış oldu.
Öyle ya ne anayasayı taktı ne teamülleri, aldı mikrofonu eline bal gibi AKP yandaşı seçim çalışması yaptı.
Buna rağmen kaybetti.
Huzursuz oldu. Rahat değil bence, haklı da, çünkü hukuksuzluk dolu bir bagajı var arkasında onun için kontrolü altında olmayan her gelişmeden ürküyor.
Örneğin çözüm sürecinin hata olduğunu ona oy kaybettirdiğini söylerken bunun Türkiye’nin demokratikleşmesindeki önemini umursamıyor bile, çünkü onun için hiç önemi yok. Onun için önemli olan “kendisinden hesap sorulabileceği” bir siyasi ortamın oluşmamasıdır.
AKP ve CHP koalisyonu genel olarak olumlu bulunurken bundan da bu nedenlerle rahatsız oluyor. Ne olur ne olmaz diye endişeler taşıyor. Çünkü CHP kontrol edebildiği bir parti değil; bırakın bunu, Davutoğlu’nun bile olası bir koalisyon içinde kendi kontrolünden çıkarak kendisi için risk oluşturabileceğini düşünüyor bence…
Kürt sorunu, IŞİD ve Esad’a ilişkin politikalarını tamamen değişikliği de bu psikolojinin sonucudur.
IŞİD’e karşı ABD önderliğinde oluşturulan koalisyon güçlerine karşı duruyordu. Batı’yı “islamifobia” ile suçluyordu. IŞİD’in üzerinde bölge siyasetinde etkinlik sağlayabilme hesapları yaparken şimdi IŞİD’e saldırıyormuş gibi görüntü vermeye çalışıyor. Obama ile bunları konuştu. İncirlik üssü koalisyon güçlerine açıldı. Bunu bir nedeni de hem Batı’yla bozuk olan ilişkilerini düzeltmek ve hem de Batı’yı PKK’ya karşı yanına çekmek istiyor.
Bu arada İran ile yapılan nükleer anlaşmanın bölge siyaseti üzerindeki etkisini ayrıca hesaba katmıştır.
Batı’dan gelen açıklamalar temkinli; yani PKK’ya karşı kendini koru ama çözüm sürecini de heba etme minvalinde tavsiyeler geliyor.
IŞİD’e karşı operasyonları kabul ederek Esad politikasında değişiklik yapmış oldu. Yani Obama’nın “Esad çözümün parçası” yaklaşımı noktasına gelmiş oldu.
Rojava ve Kuzey Irak’taki PKK ve PYD mevzilerini bombalayarak Kürt sorununda tekrar başa dönmede ve karşılıklı terör eylemlerinin yeniden başlamasında hiçbir çekince göstermedi.
Başa dönecek olursak; iktidarda MHP ve Bahçeli olsa bu kötüye doğru giden siyasi tablonun, bence aynısını yapardı ve Türkiye’yi bir savaş ve terör sarmalı içine sokardı.
Şimdi muhtemelen CHP ile koalisyon işini sona erdirerek ya MHP ile koalisyon kuracak ya da erken seçime gidilmesini sağlayacaktır.
Türkiye içeride terör, sınırda savaş ortamında bir genel seçime giderse bunun sonuçlarını kestirmek hayli zor. Ekonomide 2015 yılının kaybedilmesi ve seçimlere genel olarak ekonomik durgunluk altında girecek olmamız bilinen sonuç olacağından kimsenin şüphesi bulunmamaktadır.
Kaldı ki bugün içine düştüğümüz bu terör ve kaos ortamı devam ettiği sürece seçim sonuçları ne olursa olsun bunun ne demokratikleşmeye ve ne de ekonomik büyümeye bir katkısı olacaktır.
Yine de “enseyi karartmamak” lazım…
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020