Mustafa PAÇAL
Her iktidar sahibi siyasetçi, iktidarını korumak ve sürdürmek ister.
Bunun iki yoldan yapabilir.
İlki, ekonomik refah ve toplumsal kalkınma, gelişmiş bir demokrasi ve işleyen bir hukuk devleti ile iktidarını korur ve sürdürür.
İkincisi müjde ve masal ile tehdit ve terör ile…
Ak Parti iktidarı ilkini tercih ederek 2003-2010 tarihleri arasındaki yedi yıl içinde ekonomik büyüme ve demokratikleşme alanında attığı önemli adımlarla sürdürmeyi başardı.
Bu süreç içinde 367 sorunu ve Cumhurbaşkanı seçiminin mecliste engellenmesi ve durumun Ak partinin kapatılmasına kadar tırmandırılması ve 27 Nisan post-modern darbe sürecinin yarattığı mağduriyetler ile iktidarını koruduğu gibi oy oranlarının da artmasına neden oldu.
Türkiye için tüm zamanların en parlak ekonomik ve demokratik gelişmeleri bu dönem içinde gündeme geldi.
AB ilişkileri canlandırıldı ve tam üyelik müzakerelerine başlamaya kadar ilişkiler geliştirildi.
Kürt sorunu için çözüm süreci başlatıldı. Bu süreç iki yıldan fazla sürdü. Çatışmalar durdu. Bölge ekonomisi hareketlendi. Ülkede barış havası egemen olmuştu.
Yeni, demokratik bir anayasa süreci başlatıldı. 12 Eylül darbe anayasası yerine geniş katılımlı demokratik bir tartışma süreci sonunda yeni bir anayasaya sahip olmak herkesi ve her kesimi heyecanlandırmıştı.
Öyle ki Ergun Özbudun hocamızın başkanlığında bir anayasa yazım kurulu bile kurulmuş ve yeni bir anayasa taslağı ortaya çıkarılmıştı.
Komşularla “0” sorun, karşılıklı çıkar ve iyi komşuluk ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan barışçı dış politika, hem bölge ülkeleri ve hem de dünya ülkeleri arasında ülkenin itibarını arttırmıştı.
İçerde sivil toplumun güçlendirilmesi ve örgütlenme alanında sağlanan yasal düzenlemeler ve kimi kanayan fonlar gibi sosyal sorunların çözülmüş olması her açıdan geleceğe daha güvenli bakan bir toplumsal ortam yaratmıştı.
Ekonomi gerçekten şaha kalkmış, cumhuriyet tarihi boyunca yılda ortalama 750 milyon dolar sabit yabancı sermaye girişi olan ekonomiye sadece 2007 yılında 21 milyar dolar bir yıl içinde girmişti.
800 milyar dolardan fazla bir GSMH ulaşılmış,4 bin dolar olan kişi başı milli gelir 10 bin dolar seviyelerine çıkmıştı.
Hatta, bu dönem içinde sanatta ve edebiyat alanında da önemli gelişmeler olmuş ve Orhan Pamuk 2006 yılında Nobel ödülünü kazanan ilk yazarımız olmuştu.
Tüm bunlar Ak Parti ve Erdoğan’ın her girdiği seçimde oyunu arttırarak başarıyla çıkmasına neden oldu.
Haziran/2011 genel seçimleri adeta bu sürecin sonuna gelindiğinin ve bu günkü otoriter rejimin başlangıcı olmuştu.
Zaten bu durum da seçim sonuçlarına nispeten yansımıştı; bir önceki seçimlerde %50’ye yakın oy alan Ak Parti, bu seçimde yaklaşık %4 oy kaybına uğrayarak seçimleri kazanabilmişti.
2011-2013 arası genel olarak reformcu bir görünümden giderek uzaklaşan Ak Parti, toplumsal alanda artan huzursuzluğun sonucu 2013 yazında, Gezi direnişi ile karşı karşıya kaldı.
Gezi eylemleri ve sonrası artık daha hızla güven kaybeden bir iktidar vardı…
2014 yılında ilk kez halk oylamasıyla %51 oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, siyasi yaşamının en üst sırasına gelmeyi başarmıştı.
Ayrıca bu seçimde muhalefette gösterdiği aday ile Erdoğan için çalışmıştı.
Ve gerilemenin daha çok sonuçları 2015 genel seçimleri sonrası daha belirgin durum almış ve 2003-2010 sürecinde ki tüm parametrelerde geriye gidiş başlamıştı.
Diğer yandan Mısır’da ve Suriye’deki süreçte Erdoğan’ın bölge üzerinde daha etkili olma hesapları yapmasına neden olmuştu.
Bölgede bir Müslüman Kardeşler iradesini hakim kılma hesapları yapılmıştı.
Yalnız, günümüzde bu hesapların hepsinin ham bir hayalden öte bir anlam taşımadığı ortaya çıktı.
2015 sonrası ortada ne yeni anayasa arayışı, ne AB’ye tam üyelik müzakeresi ve ne de Kürt sorunun çözümü için tek bir şey kalmamıştı.
Türkiye bir karanlığın içine doğru sürükleniyordu.
Ve nihayet şifreleri halen çözülememiş olan bir darbe girişimine tanık olduk.
15.Temmuz.2016 akşamı gündeme gelen bu girişim sonucu Türkiye daha da bir bilinmezlere doğru gidiyordu.
Erdoğan bu girişimi “Allah’ın lütfu olarak” niteledi.
Doğru bir tespit yapmıştı aslında bu girişimin tüm sonuçları ona ve iktidarına yaradı.
Türkiye artık bir rejim değişikliğine gidiyordu.
Parlamenter sistemden 2018 Temmuz ayında Cumhurbaşkanlığı Hükümet modeline geçildi.
Ve devletin tüm dengeleri bozuldu.
Zaten kör topal yürüyen kuvvetler ayrılığı yerini tek adam yönetimini fiilen devretmiş oldu.
Ekonomi bu gidişat içinde ilk olumsuz tepkisini veriyordu.
Ancak ekonomi dahil her şeyin iyi gittiği yönünde her fırsat değerlendiriliyor ve iktidar medyası ile ak troller cansiperane çalışıyorlardı.
Evet, Ak Parti iktidarını korumak ve sürdürmek için ikinci yola girmişti.
Yani ekonomi ve hukuk alanında olsun. Uluslararası itibar olsun. Demokrasi ve insan hakları alanında olsun. Söyleyecek sözü anlatacak bir işi kalmamıştı.
Geriye yapacak bir tek müjde ve masal ile tehdit ve devlet terörü kalıyordu.
Ayasofya şovundan sonra bir düşünün son bir haftada gündeme taşınanları…
Karadeniz’de gaz bulundu müjdesi ki uzmanlar kaçıncı defa bulundu bu gaz diyorlar.
Üstelik bugün Amerikan petrol şirketi Chevron “o gaza yarı yarıya ortağız” diye açıklama yaptı.
Diğer yandan Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Grubu Başkanı Necdet Pamir “Değerlendirme yapmak için erken olduğunu rezerv rakamı üfürmek ve onu dolarla çarpmak bilimsel değil (…)ve kaldı ki rezerv ilk günden öğrenilecek bir şey değil” dedi.
Bir de işin dolar kurunun artışını frenleme gibi bir yanı var ki müjde bile kur artışını engellemeye yetmedi.
Joe Biden, Newyork Times gazetecilerine “Erdoğan’ı darbeyle değil seçimle göndermek lazım” demiş… Ne zaman peki demiş, sekiz ay önce demiş…
Fitch Rating, Türkiye’nin ekonomik görünümünü negatife çevirmiş, peki neden bunu tam “gaz” müjdesi gününde yapmıştı..
Fitch, Türkiye’nin de içinde olduğu ülkeler hakkındaki raporunu, ta Aralık 2019 tarihinde 19 Ağustos 2020’de açıklayacağını ve açıklamadan beş gün öncede ilgili hükümete raporunu “son olarak bir diyeceğin var mı” anlamında göndereceğini bilen biliyor.
Ama Ak Parti sözcüleri pişkin pişkin “Bunu Türkiye’nin önünü kesmek için yapıyorlar” deyiveriyor.
2019 yerel seçimleri Ak Parti için önemli bir siyasi sonuç ortaya çıkardı.
Artık iktidar masalla, müjdeyle ve tehdit ve devlet terörü ile ülkeyi yönetecek durumda değil…
Sıra bunun muhalefet partilerinin de anlamasında…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020