Vedat Bilgin

Bir ittifakın siyasal anlamı veya beka sorunu
25.02.2019
828

 Cumhur İttifakının hangi şartlarda ortaya çıktığını tartışmadan onun tarihsel misyonunu kavramadan bir seçim meselesi olarak ele almak şüphesiz eksik ve yetersi olacağı gibi, bu şekilde siyasal manasını kavramak da mümkün olmayacaktır.

Türk siyasal hayatında temel sorunun bir başka ifadeyle temel siyasal bölünmelerin kültürel eksende ortaya çıktığını söyleyip bu yönde bazı tezler ileri sürmekteyim. Nedir bu siyasal bölünmeler diye yakından bakıldığında, işin gelip ‘yerli olmak’ ve ‘batıcı olmak’ gibi bir farklılaşma ekseninde şekillendiğini görmek mümkündür.

Batılılaşma ideolojisi İmparatorluğun son döneminden itibaren farklı adlarla anılan akımlar şeklinde görülmekte, siyasi partiler tarafından temsil edildiği halde yerli tavrın çoğu kere savunmacı bir konumda kaldığını tespit etmek zor değildir; çünkü batılılaşma başlangıcından itibaren devlet merkezli, topluma müdahale aracı olan bir ideoloji halinde tezahür etmiştir.

VAR OLMA HAKKI

İmparatorluğun son yüzyılından itibaren devletin resmi elitleri tarafından ‘toplumu değiştirme’ aracı haline getirilen batılılaşma ideolojisinin giderek devlet ideolojisi halini almasının İmparatorluk dönemi içindeki gerekçesi açıktır: Batı karşısında askeri mağlubiyetler yaşayan, toprak kaybeden devleti kurtarmak için, devletten başlayarak bütün toplumu Batıya benzetmekten başka yol bulunmadığı düşünülmektedir.

Oysa ‘Batılılaşma sorunu’, böylesine basit yalınkat bir mesele değil politik, kültürel, ekonomik ve nihayetinde toplumsal bir meseledir. Politik bir meseledir, çünkü devlet toplum ilişkilerini yeni bir biçimde düzenlemek maksadına sahiptir. Bunun anlamı devleti, toplumu yeniden düzenleme gücü ve hakkı olan bir ‘özne’ dolayısıyla toplumu nesneleştiren bir anlayış şeklinde açığa çıkmaktadır.

Bu süreç Türkiye’deki siyasal farklılaşmalara Batıcı bürokratik kadrolar ve onların karşısında sivil halk tabakaları olarak yansıyacaktır. Dolayısıyla bürokratik kadroların devlet içinde örgütlenmiş olmaktan kaynaklanan gücü karşısında ‘sivil halkın’ içine kapanması kendi kültürüne dönük batılılaşma politikalarına karşı geliştirdiği tutumlar önemlidir.

Günümüzde yerli olmanın demokratikleşmeden, ekonomik kalkınmadan, Batı karşısında bağımsızlıktan yana tavır almak olduğu açıktır.

NEYİN BEKASI?

İşte 15 Temmuz olayı Türk siyasi tarihinde yeni bir siyasal oluşumun ortaya çıkmasının zeminini, hazırlamıştır. Yerli kültür, ekonomik kalkınma, bağımlılıktan çemberinden çıkma, demokratikleşme gibi hedeflere ulaşarak kendi modernliğini kurmak isteyen milliyetçi ve muhafazakâr siyasi yaklaşımlar bu süreçte yeni bir ittifak içine girmişlerdir.

Toplumsal planda ortaya çıkan bu ‘kolektif bilincin’ giderek siyasi bakımdan da yeni bir oluşuma, Cumhur ittifakı diye isimlendirilen bir siyaset anlayışına dönüşmesi söz konusudur. Burada ‘beka sorunu’ Türkiye’de belediye seçimlerinde herhangi bir adayın kazanıp kazanmamasıyla ilgili değil, Cumhur İttifakının temsil ettiği bağımsızlık ve var olma iradesine karşı; Türkiye’yi güçsüzleştirmek, kontrol altına almak, bölmek isteyenler karşısında siyasal bir tavrın başarılı olmasıyla ilgilidir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar