Ahmet TAŞGETİREN
Uzunca bir iftar yemeği ve sohbeti oldu... Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın önceki gün, Ankara'da medya temsilcilerine verdiği iftar yemeğine davetliydik. Türkiye'nin iç/dış güvenliği ile ilgili ne kadar hassas gündem maddesi varsa hepsini sorduk. Yemek öncesi yapılan ön bilgilendirmede Akar'ın yeni askerlik sistemi ile kapsamlı açıklamalar yapacağı, sorularımıza da cevap vereceği söylenmişti. Sorularımızı toplu olarak peşin aldı. Yeni askerlik sistemi açıklamasının ardından yanıtlayacağını söyledi. Tehlikeli sorulara değinmeden geçiştirecek mi? diye düşündüm. Pek de öyle olmadı...
S-400'lerden Patriotlara, ABD ile ilişkilerde yaşanan sıkıntılardan, Fırat'ın doğusuna, Irak'taki terör inlerine kadar birçok konu başlığı iftar sohbetinin gündem maddesi oldu. Oldukça esprili bir günündeydi Hulusi Akar. Yeni askerlik sistemini anlatıp noktayı koyduktan sonra,"iyi akşamlar" deyince salonda kahkahalar koptu. Mayına basmamak için sorularımıza cevap vermeyecek miydi?.. Yanıtlamasına yanıtladı da, çok hassas konulara girdiğinde çok itinalı cümleler seçti. Ağzından çıkacak bir kelimenin geçtiğimiz sıkıntılı dönemde dünyada fırtınalar kopartabileceğini, sürdürülen görüşmeleri olumsuz etkileyebileceğini, Türkiye'nin çıkarlarına zarar verebileceğini bize hissettirdi. Sivil olarak Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi olmasına rağmen günlük iç siyaset konularına hiç girememeyi tercih etti. Açıklamalarının tümünde sık sık birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Hulusi Akar'ın satır aralarında verdiği mesajlar çok çarpıcı ve önemliydi. Dilerseniz oralara dalalım:
Tehdit sıralaması
"Ülkemizin etrafında hassas bir durum var. Belirli gelişmeler hassasiyetler var. Bu manada çok dikkatli olmamız lazım. Sivili, askeri, özel sektörü, basını ile birlik ve beraberlik içinde olmalıyız.
Olaylar çok hızlı gelişiyor. Akşam İran diye yatıyoruz, sabah Libya gündemi ile uyanıyoruz. Risk tehdit ve tehlikeler var."
Bu sözlerinin ardından Akar, dikkatimi çok çeken bir terör tehdidi sıralaması yaptı. Birinci sıraya FETÖ'yü, ikinci sıraya PKK/YPG'yi, üçüncü sıraya da IŞİD'i koydu. Terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini vurguladı ve ekledi;
"Coğrafya ne kadar milletlerin kaderiyse Türkiye de bu coğrafyanın kaderidir. Bunu herkes kabul edecek. Bunun dışında yaklaşım sağlıklı bir yaklaşım değildir, barışı, huzuru, getirmez."
"Türkiye artık pazar değil"
Hulusi Akar, ABD ile ilişkilerde yaşanan kriz konularına yaklaşımını "heyecanlı duygusal değiliz" diyerek ortaya koydu. ABD'nin yaptırım tehditlerine, "biz etkilenip duygusal hareketler yapıp yanlışa düşmemek için işimizi gücümüzü yapıyoruz. Böyle bir duruma gelindiğinde ne yapılır hesabını kitabını yapmaya devam ediyoruz" diyerek cevap verdi. ABD ile yaşanan krizlerde gelinen son noktada karşı tarafta yumuşamalar, esneme ,yakınlaşma kaydedildiğine de dikkat çekerek şu mesajları verdi:
"Ciddiyetle, samimiyetle, istikrarlı bir şekilde hakkımızı, hukukumuzu sürekli masaya koymaya devam ediyoruz. Bunun da anlaşılmasın bekliyoruz."
ABD ile Rusya'dan alınan S-400'ler konusunda yaşanan kriz, dönüp dönüp sorulan soruydu."Türkiye artık Pazar değil. Biz bir şeyi alırken, teknoloji transferi, ihracat, üretim yapacağız. Ortak işbirliği arıyoruz" dedikten sonra Akar, kamuoyunda beliren "S-400'lerin alımından vaz mı geçiliyor" tereddütlerini şöyle gidermeye çalıştı:
"Rusya ile gayet iyi ilişkilerimiz var bu çerçevede bu alım işlemleri devam ediyor. Biz diyoruz ki 'S-400 done deal' (Anlaşma, işlem bitti), onlar ise (ABD'yi kast etti-aht-) 'no deal is a done deal' (Hiçbir anlaşma bitmiş değildir) diyorlar. Biz egemen bir devlet olarak ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyoruz. "
PKK/YPG tehdidine karşı Münbiç'de ABD ile atılan ortak devriyeler konusunda istenilen verimin elde edilmediğini ve bunun karşı tarafa da hissettirildiğini anlatan Akar, NATO ile Türkiye'nin ilişkilerini bozmak isteyen lobi faaliyetleri yapıldığına işaret etti. Akar'ın mesajı netti;
"Hiç kimse Türk Silahlı Kuvvetlerini test etmeye kalkmasın, caydırıcılığı konusunda herhangi bir tartışmaya girmesin. TSK etkin, caydırıcı, saygın ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı içinde vatanımızın, milletimizin hakkını hukukunu korumaya yönelik çalışmaya devam edecek."
"TSK geri adım atmayacak"
Malumunuz, son günlerdeki tartışma konularından biri de İdlib'de meydana gelen sıcak çatışmalar ve Türkiye'nin bu bölgede kurduğu gözlem noktalarından çekilip çekilmeyeceği...Çatışmaların Türkiye'nin bölgedeki gözlem noktalarına kadar yaklaştığı belirtilerek, "bizim oradaki gözlem noktalarımızdan çekilmek, oraları boşaltmak gibi bir durumumuz olabilir mi" diye sorulması üzerine Bakan Akar, "Kesinlikle böyle bir şey yok. Hiçbir yerde yok. Türk Silahlı Kuvvetleri nerede olursa olsun bulunduğu yerden geriye bir tek adım dahi atmayacak" derken oldukça kararlıydı.
Peki, ABD'den en üst perdeden gelen tehditlere karşı Türkiye'nin elindeki kozlar ne?.. Kürecik ve İncirlik üssü mü?.. Bunlar masaya sürülebilir mi veya sürüldü mü?..
Yazının başında da belirttim; Türkiye'nin içinden geçtiği ateş çemberini çok dikkate alarak yaptı açıklamalarını Hulusi Akar. Genel olarak,tüm taraflarla yapılan görüşmelerde "kırıp dökmemeye özen gösterildiğini" belirtirken bu soruya da, "Dikkatli olmak lazım. Konuşulunca bazı şeyler sihiri bozulur. Bunların hepsi masada" diyerek cevap verdi.
Hulusi Akar, iftar yemeğinin ardından çok uzun açıklamalar yaptı. Ancak, konuşmaktan daha çok icraattan, sonuç odaklı bir siyasetten yana olduğunu ortaya koydu. Yemek salonundan ayrılırken, kafamdaki, Türkiye'nin acil ihtiyacı olan hava savunma sisteminde, Rusya'dan alınacak S-400'lerin yeterli olamayacağı bilgisi daha da pekişmişti. Akar, Rusya'dan gelecek S-400'lerin nereye yerleştirileceği konusunda kesin bilgi vermekten ısrarla kaçındı, "öncelikleri tespit edeceğiz" demekle yetindi. Görüşmelerin devam ettiği Patriot'ların yanı sıra Fransa'dan da bir batarya teklifinin geldiğini öğrendik. Türkiye, bu kadar teçhizat çeşitliliği içinde güvenilir bir hava savunma sistemi kurabilir mi?.. Uluslar arası dengeyi sağlayabilir mi?.. Bu politika, sistem kargaşası ve beraberinde yeni riskler, güvenlik zafiyetleri getirebilir mi?.. Anladığım; iş TSK'nın becerisine kalmış!..,
Kaynak Yeniçağ: "No deal is a done deal" - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025