Ahmet TAŞGETİREN
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı olayı. Barış Pınarı sürecinde belki de en dramatik olaylardan birisidir. “Adına barış diyoruz ama gene de kan akıyor, bu işler diyalogla çözülmeli” gibisinden bir densiz laf. Üstelik aynı lafı 1974 “Kıbrıs Barış Harekatı” için söylüyor.
Yani şu an başında bulunduğun “devlet” o barış harekatının ürünü ve sen ona gelişi mahkum ediyorsun.
Peki nasıl yaptı bu işi? Bunun, adı “savaş” olmasa da savaş gibi bir ortamda Türkiye’de, hatta Kıbrıs Türk toplumunda tepki doğuracağını görmedi mi? “Hadsizlik” yapmayı neden göze aldı? Suçlama her yerden gelse oradan gelmesini beklemeyecek olan Ankara ile çatışacağını, “haddinin bildirileceği”ni düşünmedi mi?
Mustafa Akıncı’yı anlamak mümkün değil. Ama “en yakınımız”dan böyle tepkiler gelince, dünyadan gelen tepkileri daha çok ciddiye alma gereğinin ortaya çıktığını belirtmek gerekiyor.
Türkiye deyim yerindeyse yedi koldan suçlanıyor. En ılımlısı “rezervler”ini bildiriyor. Onun ötesinde “Kürtleri yok etmek”ten başlayıp, “sivil ölümler”e, “güç kullanarak bir başka ülkenin toprağını istila”ya kadar aklınıza ne gelirse… İran’ın, Rusya’nın rezervi var. Arap Birliği’nin suçlaması var. Batı’lı liderler ambargodan söz ediyorlar. Batı medyasında kızıl kıyamet ithamlar. Sosyal medya her dilden soğuk savaş diliyle Türkiye’ye saldırıyor.
YPG-PYD gibi dökme suyla döndürülen değirmen niteliğindeki bir terör yapılanmasının, Türk Silahlı Kuvvetleri karşısında direnemeyeceği gün gibi aşikâr. Arkasında Amerika durur sanıldı, o da çekilince ortada silip süpürülecek bir döküntü kaldı. Bu noktada askeri başarı mutlak gibi bir şey.
Ama harekâtın bir sonrasındaki merhaleleri var, bir de dünya kamuoyunda oluşturulan “Türkiye imajı”nın bedeli var.
Bu harekât sonrası merhaleler, önümüzdeki dönemde epeyce konuşulacak. DEAŞ meselesi, orada ne kadar kalınacağı, mültecilerin bölgeye intikali, yerleştirilmesi, bunun için iskân projeleri, iskân için kaynak bulunması, Türkiye’deki sığınmacıların bölgeye taşınması işinde ortaya çıkabilecek sorunlar vs…
Şu an harekât ile ilgili tepkilerin, sonraki safhalarda da devam edeceğini tahmin etmek zor değil. Putin daha şimdiden “Bütün yabancı güçler Suriye’den çıksın, yönetim isterse biz de çıkarız” gibi konuşmaya başladı bile. Putin, yani bizi en çok anlayan! İran’dan benzeri açıklamalar geliyor. Buna bir de iskân vs. çerçevesinde oluşacak gerilimleri eklersek, hep askeri varlığımızla gündemde olacağımız muhakkak.
Tüm bu suçlama alanlarında Türkiye adına güçlü cevaplar veriliyor. Bu cevapların iç medyada yüksek kabul gördüğü ve toplumun geniş kesiminde de duygu yoğunluğu oluşturduğu bir gerçek. Kimi itirazlar varsa onlar da “Aykırı sesler” klasmanında muamele görüyor ve kolaylıkla dışlanıyor.
Ancak Mustafa Akıncı olayı ilginç. Yazıya onunla girmem de bu ilginçliğinden dolayı. Demek ki yanı başımızda ve varlığı Türkiye’nin varlığı ile eşdeş olan bir toprağın başındaki insanla iletişim sağlanamamış. Muhtemel ki iletişimin otomatik sağlanabileceği düşünülmüş, “oradan aykırı ses nasıl çıkabilir ki!” yaklaşımı ile hareket edilmiş, hatta akla bile getirilmemiş… ama işte öyle bir şey oluvermiş.
Akıncı’nınki nerede ise “naif” sayılacak bir çıkış, ama o konumdaki bir insan naif çıkış da yapamaz. O zaman bu, 1974’ten beri içte saklanan bir duygunun dışa vurumu oluyor.
Tıpkı bunun gibi yığınla odak, bu olayı vesile ederek “Türkiye karşıtlığı”nı dışa vuruyor.
Dünya “Ortadoğu’da Kürtler” diye bir konuyu satın almış bulunuyor. Türkiye, Irak, İran, Suriye denildiğinde “Kürtler’in geleceği” masaya konuyor. Yeni de değil. Lozan’da da vardı. Lozan’da bir anlamda “İslam’la yoğrulmuş tek millet” tezi ile aşıldı konu. Ama özellikle Batı dünyası masada tuttu meseleyi. Biz İslam ortak paydasını aşındırdık, seküler Kürt örgütleri aşındırdı ve farklılık vurgusunun arttığı bir ortam oluştu. Şimdi Batılı tüm platformlarda karşılığını bulan bir “Kürt meselesi” var. Çözüm sürecini Amerika – Kandil iş birliği akamete uğratmıştı, şimdi güç kullanarak bu iş birliğini sonuçsuz bırakıyoruz. Ancak, “Kürtlerin geleceği” sorununun yine de bakiye olarak masalarda kalacağı açık. Onunla nasıl hesaplaşılacağı sorusu da açık.
Arap Birliği’nin tepkisine karşı “Topunuz bir Türkiye etmezsiniz” yollu bir söz, şüphesiz manşetlik bir nitelik arz ediyor. Yönetimler söz konusu olduğunda bu söz deyim yerindeyse cuk oturuyor. Ancak burada da “Türk – Arap ilişkileri”nin sıkıntılı bir sürece girmesinin bakiye olarak kaldığını görmek gerekiyor.
Batı dünyasındaki tepkiler ise kadim bir hesaplaşmanın nüksetmesi gibi görülebilir.
O zaman “Türkün Türkten başka dostu yoktur”a mı geliyoruz? Herhalde bunu tercih etmiyoruz.
O zaman dünyaya açılacak bir dil üretmeliyiz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025