Fehmi KORU
Sosyal medya takipçisi olmadığım için trollerin neler yazıp söylediklerinden haberdar değilim; ancak AK Parti’nin itibar ettiği köşelerden yöneltilen salvolar bile yeterince açıklayıcı: Saadet Partisi’nin iki milletvekilinden biri olan Cihangir İslam’ın Meclis kürsüsünden yaptığı eleştirel çıkış büyük tepkilere yol açtı.
Konuşmanın özüyle ilgilenen ve ‘‘Ne demek istedi?’’ sorusuna cevap arayan yok; hepsinin derdi, konuşmanın üslubu.
Sanıyorum, Cihangir İslam da, böyle tartışılmasını arzu ettiği için üslubunu sert tuttu.
Kendisiyle birkaç kez görüşüp konuşmuşluğum olduğundan biliyorum, Dr. Cihangir İslam, kişi olarak, en fazla tepki beklenen ortamlarda bile sertlikten kaçınmayı tercih edecek kadar nazik biridir.
Ortalık yatışınca konuşmanın özünden ders çıkartanlar herhalde olacaktır.
Demirel, Özal ve şimdikiler
Geçmiş iktidarlar döneminden de hatırımdadır: Siyasiler iktidarda iken tamamen icraatlarına yoğunlaşır ve herkesin kendilerinin ne kadar gayretle çalıştıklarını, ülkeye ne büyük hizmetler yaptıklarını görmelerini isterler.
Süleyman Demirel ve döneminin siyasileri Türkiye’ye bir Türkiye daha kattıkları iddiasındaydılar… Turgut Özal ve etrafındakiler de ülkeye çağ attırdıklarına inanıyorlardı… İddiaları boşuna da değildi, rakamlara döküldüğünde, her iki dönemde de ülkemiz açısından önemli hizmetler söz konusuydu.
İstanbul’a köprüler hangi dönemlerde yapılmıştır? 1980 öncesinde Türkiye’nin ihracat rakamı neydi, sonrasında ne olmuştu? Üzerinden geçtiğimiz otoyollar, iletişim altyapısı ne zamanın, kimin eseridir?
Demirel ve Özal ile çevreleri hizmetlerinin takdir görmesini beklediler.
Tıpkı şimdi AK Parti’de siyaset yapanlar ile her vesileyi onları alkışlamak için kullananlar gibi…
Oysa siyasetin en temel yönü, yapılanları takdir edenler yanında az bulan veya yapılanlarda eksik ve hata arayan, bazı şeylerin neden yapılmadığını sorgulayan muhaliflerin de her zaman bulunmasıdır.
Sizin övgü beklediğiniz konularda bile eleştirilecek yönler bulan çıkacaktır.
Eskiler siyasetin bu yönünü bilir ve ona göre davranırlardı. Şimdiki iktidar kadroları ve onlara destek çıkanlar ise, her yaptıklarının takdir görmesini, herkesin onlar gibi konuşup davranmasını bekliyorlar.
Bu yüzden de kulaklarını eleştirilere kapalı tutuyorlar.
Hatta kendilerine yakın bildikleri kişiler ve yerlerden gelen eleştirilere daha da az tahammül ediyorlar.
Tam tersini yapmalı, en yakınlarından başlayarak en uzakta duranlara kadar eleştiri sahiplerine de kulak vermeliler. Herkesin kendilerinin başarılarını gölgelemeye çabaladığı, başarısız olmalarını istediği saplantısını terk etmeliler.
Öyleleri de vardır mutlaka, ancak her eleştiri sahibi kötü niyetli değildir.
Dinlemeye başlasalar ve hele haklı olduğunu anladıkları eleştirileri ortadan kaldırma yönünde adımlar attıklarını belli etseler, inanın, muhaliflerin çaresizlik içerisinde dillerini ve kalemlerini sivrileştirme yoluna gitmelerinin de önüne geçeceklerdir.
Futbola da yansıyor
Sertlik sertliği çekiyor ve bundan hemen her ortam olumsuz etkileniyor.
’’Ne alaka?’’ diyeceğinizi bile bile yazıyorum: Önceki akşam oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrasında çıkan olaylar bile ülkemizin siyasi ortamına hakim olan sertlikle bir biçimde ilintilidir.
Dün gece İngiliz liginde GS-FB derbisine benzer bir karşılaşma vardı ve Arsenal ile Liverpool çetin bir karşılaşmanın ardından bizdekine benzer bir sonuçla maçı bitirdiler: 1-1… Fark hemen maçın ardından yaşandı: Önce iki takımın teknik adamları, sonra da iki takımın oyuncuları birbirleriyle kucaklaşarak tebrikleştiler.
Müthiş keyif verici maç, hemen sonrasındaki müthiş sportmenlik gösterisiyle de hafızalara kazındı.
Siyasette yanlışlar yapılır. En çok da iktidardaki kadrolar -imkanlar onların elinde olduğu için – yanlış yapar. Siyasiler kısa vadeli düşünür ve hep seçim kazanma üzerinde yoğunlaşırlar; bu da yanlışlara sebep olur. Türkiye’nin içinden geçtiği şartlar yanlışları kaldırmıyor. Siyasiler ise yanlışlarından söz edilmesinden hoşlanmıyorlar.
Demirel de hoşlanmazdı, Özal da…
İktidarın her yaptığında bir mucize, liderin her sözünde bir keramet görenler onların dönemlerinde de vardı, şimdi de var. Ancak geçmişte onların varlığı Demirel ve Özal’ın işine fazla yaramadı.
Cihangir İslam’ın milletvekili sıfatıyla Meclis kürsüsünde konuşması ve ardından başgösteren tepkiler iktidarı yeniden düşünmeye sevk etmeli. Eleştirenleri susturmaya çalışmak yerine anlamaya çalışmalı iktidar.
’’Söyletmen vurun’’ iyi bir yöntem değildir.
Hayırlı bir yöntem de değildir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025