Fehmi KORU
Araba devrilince.. Tavsiyeler yerinde, ama yerine getirilmeleri imkansız.. Nedenini açıklıyorum…
Eskiler “Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur” derlerdi. Öyledir. Bu gerçeği bilmeyenler de, Pazar gününden bu yana seçim sonuçları üzerine yapılan değerlendirmeleri okur ve yorumları dinlerken sözün doğruluğunu yaşayarak öğreniyorlar.
Ben de okuyor ve dinliyorum, o sayede ne yapılmasaydı daha iyi sonuç alınacağını öğreniyorum.
AK Parti yönetimine verilen akıllar da aynı minvalde. Partinin itibar ettiği gazetelerde, muteber yazarlar tarafından kaleme alınan yazılarda, seçimde yenilgiye sebep gösterilen parti yönetiminden isimlerle yolların ayrılması, hatta başarısız görülen bakanların görevden alınması tavsiyeleri bile var.
Parti yönetiminde bulunanlar ile bakanlar bu tavsiyeleri herhalde hayretle okuyorlardır.
Hayretle, çünkü onları bizzat seçen, ne yapmaları gerektiği konusunda talimat veren ve her adımda yönlendiren kişi ile tavsiyeleri dinlediği takdirde kendilerini görevden alacak olan aynı kişi.
Tavsiye ya zülfiyare dokunursa…
Bugünkü hükümette yer alan bakanlar parlamenter sistemin yürürlükte olduğu dönemde müsteşar ne ise o konumdalar. Başkanlık sistemine sahip ABD’de bu yüzden onlar için‘bakan’ değil ‘sekreter’ unvanı kullanılıyor. Bakanlar başkanın belli konulardaki görevlerini onun adına üstlenmiş birer sekreter mesabesindeler.
‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ adını taşıyan bizdeki sistemde başkan aynı zamanda partinin genel başkanı da olduğu için, partide kimin hangi görevi yerine getireceğine de o karar veriyor zaten.
Tavsiyede bulunmak bana düşmez, ama düşseydi, esas sorumluyu işaret etmekten ben de çekineceğim için, muteber kalemlerin köşelerinde yapmakta olduğunu tekrarlamaktan öteye gidemeyecektim.
Galiba AK Parti’nin sorunu da buradan kaynaklanıyor.
Yetkiler sistematik biçimde paylaştırılmadığı için sorumluyu bulmak o kadar kolay değil. Diyelim, sureta bir sorumlu bulundu, zülfiyare de dokunacağı endişesiyle onu söylemek bayağı cesaret işi.
Oysa demokrasilerde, sistemin adı ‘başkanlık sistemi’ bile olsa, dengeler yerli yerindedir ve yapılan yanlıştan kimin sorumlu tutulacağını tespit etmek hiç de zor değildir. Denge ve denetleme mekanizmaları bunu kolayca sağlar.
ABD’ye bakalım: Önümüzdeki yıl başkanlık seçimi var. İki partiden aday olmak isteyen aday adayları çoktandır çalışmalarını sürdürüyorlar. Süreç içerisinde bir çoğu havlu atacak, sona kalan birkaç kişi arasından aday sayısı, partilerinin binlerce delegesinin katılacağı toplantısında oylanarak teke indirilecek.
Senato ve Temsilciler Meclisi üyelikleri için de sistem benzer biçimde çalışıyor ABD’de; bu sayede de seçimi kaybedenin başkalarını sorumlu tutması gerekmiyor.
Bize dönelim: AK Parti’nin 17 yıl boyunca elinde bulundurduğu, 25 yıldır aynı çizgideki başkanlarca yönetilen Ankara ve İstanbul belediyeleri için adaylar nasıl belirlendi?
Aynı soruyu şöyle de sorabilirim: Partinin eleme mekanizması olsa ve çalışsaydı, Ankara için Mehmet Özhaseki‘nin, İstanbul için Binali Yıldırım‘ın aday gösterilmesi mümkün müydü?
Eleme mekanizması içerisinde yer alan o ilin partilileri, karşılarına aday adayı olarak çıkanlar arasından en doğru tercihi bulmakta fazla zorlanmazlardı.
Doğru tercihle aday olmayı başarmış kişi de, kazanabilmek için, seçim kampanyasının belirlenmesinde de söz sahibi olur, şimdilerde eleştirilen yanlışlıklara düşülmesini önler, o yanlışlıklar yine de yapıldığı takdirde sorumluluğun kendisinde olduğu bilinirdi.
Bakanlar için de durum pek farklı değil.
Sistem değiştikten sonra oluşan bakanlar kurulunda yer alanlar, parlamenter sistemli Türkiye’de Turgut Özal‘ın, Süleyman Demirel‘in, hatta AK Parti döneminin daha önceki bakanlarına benziyorlar mı?
İyi de bu bakanlara ‘başarısız’ yaftası yapıştırıp onları nasıl sorumlu tutacaksınız?
Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Tavsiyeler yerinde olsa bile yerine getirilmeleri imkansız -daha doğrusu anlamsız- olduğu için boşuna nefes tüketiliyor.
Varak-ı mihr ü vefayı…
Türk siyasi hayatının en renkli şahsiyetlerinden biri 1982’de 60 yaşında kaybettiğimiz Prof. Turan Güneş‘ti. CHP’li politikacının vefatından sonra yayın yüzü gören ‘Araba Devrilmeden Önce’ başlıklı bir de kitabı vardır. O kitaptan değil, ama Prof. Güneş‘in bir makalesinden şu satırlar okunmaya değer:
“En hoşgörülü olanımızın bile hoşgörü dilindedir; gönlünde ve kafasında değil… Hiçbirimiz hiçbir zaman karşımızdakini anlamaya çalışmadık, ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunlar için aramızda bir diyalog kurmadık. Diyalog arıyormuş gibi yaptık veya bahane bulup sıyrıldık. Hep kavga, dövüş ortamında yaşadık, toplumu da öyle yaşattık. (…) Bu rejimde herkes yaptığı yanlış işlerden ya da yapması gerektiği halde yapmadığı doğru işlerden de sorumludur.
Demokratik sorumluluk, eleştiriden tutun da sürekli ya da geçici olarak görevden ayrılmaya kadar çeşitli yaptırımlara bağlanmıştır. Bunların belki de en önemlisi insanın kendi kendine karşı sorumluluğudur.
Ülkemizin her zamankinden fazla diyaloga, konuşmaya ve tartışmaya ihtiyacı vardır.
Gerçeğin tamamı kimsenin elinde değildir. Hiç kimse tamamen haklı değildir. Siyaset adamlarını nefis muhasebesine çağırıyorum.”
‘Araba devrilmeden önce’ yapılan bu tavsiyeler bugün de önemli bence.
Boşuna “Güle gûş ettiremez yok yere bülbül inler, / Varak-ı mihr ü vefâyı kim okur kim dinler” dememişler. [Bugünkü Türkçe ile: Zavallı bülbülün sesini işittiremeden boşu boşuna gül için feryâd etmesi gibi; dostluk ve vefâ sayfasını da ne okuyan var, ne dinleyen.]
ÖNEMLİ BİR NOT:
“Seçim öncesinde yaptıkları anketlerde hangi araştırma şirketi sandık sonuçlarını daha doğru bilebildi?” sorusunun cevabı alttaki tabloda:
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025